46. BÖLÜM-İHANET

675 27 3
                                    


Sabah olmuştu. Herkes hastaneye ulaşmıştı. Eylül, Kader ve Mert Meral'in yanında idi. Feride doktor ile konuşuyordu.

Feride: Bu gecede kalacaklar mı?

Doktor: Meral Hanım ve Cemre Hanım bu gece de kalsın. Diğerleri taburcu olabilir.

Feride: Tamam, ne zaman çıkabiliriz?

Doktor: Çıkış işlemlerini başlatın. İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.

Feride: Teşekkürler.

Feride Songül'ün odasına girdi.

Feride: Songül'cüğüm, bugün çıkabilirsin.

Songül: Tek ben mi?

Feride: Yok, Cemre ve Meral harici herkes. E bu arada Toprak çıkış işlemlerini yapar mısın?

Toprak: Tamam canım.

Toprak çıkış işlemlerini yaptırmak için odadan çıktı. Meral odasında idi.

Kader: Meral iyisin değil mi?

Meral: Evet, diğerleri nerede?

Eylül: Songül ve Cemre odalarında.

Meral: Onlar nasıllar?

Eylül: İyiler. Songül ucuz atlattı, Cemre yaralandı. Ama Allah'tan bir şey olmadı.

Meral: Nişanım mahvoldu.

Mert: Üzülme aşkım. Gerekirse yeniden yaparız.

Meral: Yok. Düğünümüz çok güzel olur inşallah.

Mert: İnşallah.

Eylül: Biz çıkalım. Hadi Kader.

Eylül ve Kader dışarı çıktı. O sırada Feride ile karşılaştılar.

Feride: Kızlar.

Kader: Ne oldu Feride Hanım?

Feride: Eylül, Serkan bugün taburcu oluyor. Songül de, diğerleri kalacak.

Eylül: Tamam, ben Serkan'da haber vereyim.

Eylül Serkan'ın yanına, Kader Cemre'nin yanına Feride'de haberi vermek için Meral'in odasına girdi. Eylül, Cemre'nin odasına geçmişti.

Cemre: Off burası çok sıkıcı.

Ceyhun: Bir gece daha dayan.

Cemre: Yanımda neden sen yoksun?

Ceyhun: Toprak Abi, Feride Hanım falan yetişkin oldukları için onlar kalıyor.

Kader: Yarın çıkıyorsun kardeşim.

Ceyhun: Aşkım, hem ben seni ararım görüntülü konuşuruz.

Cemre: Yaa seni seviyorum...

Ceyhun: Ben de seni...

Akşam olmuştu. Eylül Serkan'larin evinde idi.

Serkan: Eylül yarın ise gidecek misin?

Eylül: Gitmek istemiyorum ama gideceğim.

Serkan: Kızlar çıkıyor mu yarın? Cemre falan.

Eylül: Sen neden Cemre'yi sordun şimdi?

Serkan: Eylül! Yuh yani. Arkadaşım. Sormayım mı?

Eylül: Ya, pardon​ Serkan. Cemre konusunda kafam çok bozuk.

Serkan: Ne oldu? Ne yaptı?

Eylül: Cemre bir şey yapmadı. Sorun Ceyhun.

Serkan: Ceyhun mu?

Eylül: Evet, galiba Defne ile..

Serkan: Defne ile ne?..

Eylül: Gözümün önünde flörtleştiler.

Serkan: Ne?

Eylül: Ya emin değilim ama...

Serkan: Defne nasıl yapar ya bunu? Cemre kardeşi ya KARDEŞİ!

Eylül: Tamam, sakin ol. Ben Cemre ile konuşacağım zaten.

Sabah olmuştu. Cemre ve Meral hastaneden ayrılmıştı. Evlerinde idi.

Mert: Meral yatağını hazırladım. Ben bakkala kadar gideceğim.

Meral: Tamam canım.

Zil çaldı. Defne gelmişti. Mert dışarı çıktı.

Ceyhun: Aşkım, Defne seni görmeye gelmiş.

Defne içeri girdi.

Cemre: Defne. Hoş geldin.

Defne: Geçmiş olsun Cemre, sana da Meral.

Meral: Soğol.

Ceyhun: Ben size bir şeyler getireyim.

Defne: Yardım edeyim bende.

O sırada zil çaldı. Defne baktı. Eylül gelmişti.

Eylül: Defne sende mi burdasın?

Defne: Evet. Cemre benim kardeşim.

Eylül: Keşke aklına gelse bazen.

Eylül içeri girdi.

Cemre: Eylül! Hoşgeldin.

Eylül: Hoşbulduk. Geçmiş olsun kızlar.

Meral: Sağol canısı.

Defne ve Ceyhun mutfakta bir şeyler hazırlıyordu.

Eylül: E, Ceyhun nerede?

Cemre: Mutfakta.

Eylül: Ben bi bakayım.

Eylül mutfağa gitti. O sırada Defne'nin çaydan dolayı eli yanmış Ceyhun suyun altına tutuyordu. Eylül onları gördü. Koşa koşa oturma odasına gitti.

Eylül: Cemre!

Cemre: Ne oldu?

Eylül: Bak kardeşim söylemeyeyim dedim ama dayanamıyorum.

Cemre: Ne oluyor Eylül?

Meral: Ay oha.

Eylül: Defne ve Ceyhun galiba birbirine...

Cemre: Sus! Eylül ne diyorsun?

Eylül: Kendi gözlerimle gördüm ya.

Cemre: Ben ikisinden de bunun hesabını sorarım.




KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin