KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸

26.BÖLÜM-BIRAKMA BİZİ KARDEŞİM!

Doktor ameliyathaneden çıktı. Herkes doktorun başında toplandı.

Eylül: Kader iyi mi?

Doktor: Ameliyat pek iyi geçmedi. İç kanama geçiriyor.

Cemre: Ne?

Doktor: Yoğun bakıma alacağız.

Doktor oradan uzaklaşırken Songül arkasından bağırdı.

Songül: Kader'i kurtarmak zorundasınız. O daha çok küçük..

Kader ameliyathaneden çıkarıldı yoğun bakıma götürülüyordu.

Cemre: Kader, biz senin yanındayız kardeşim. Dayan.

Eylül: Kader, uyan bizi bırakma!

Kaan: Sana bir şey olursa, ben vicdan azabından ölürüm.

Kader'i yoğun bakım ünitesine bıraktılar. Kızlarda cama toplanmıştı.

Serkan: Feride Hanım'a haber vermelisiniz.

Güney: Aynen. Ben ararım.

Güney Feride Hanım'ı aradı.

Feride: Efendim Güney?

Güney: Feride Hanım, Kader kaza geçirdi.

Feride: Ne??

Güney: Hastanedeyiz.

Feride: Hangi hastane?

Güney: İstanbul Hastanesi.

Feride: Geliyorum hemen.

Feride telefonu kapattı. Koşa koşa odasından çıktı, Neriman ile çarpıştı.

Neriman: Ayy, yavaş olsana canım. Hem sen nereye gidiyorsun telaşlı telaşlı?

Feride: Kader, Kader kaza geçirmiş. Hastaneye gidiyorum.

Neriman: Ne? Hangi hastane?

Feride: İstanbul Hastanesi.

Neriman: Tamam. Tamam. Bir şey olmaz inşallah çocuğa.

Feride koşarak aşağıya indi.

Neriman: Tövbe yarabbim. Bunların da bi yüzü gülmedi. Sürekli hastanedeler.

Kızlar ve Serkan, Ceyhun, Güney hastanedeydi.

Cemre: Ya biz Meral'e haber vermeyi unuttuk.

Songül: Aynen ya. Dur ben bi arayayım.

Songül Meral'i aradı. Meral konserde olduğu için açamadı ama daha sonra gelen mesaj ile şok oldu.

''Meral, biz İstanbul Hastanesi'n deyiz. Kader vuruldu.''

Meral: Ne??

Mert: Meral ne oluyor?

Meral: Kader vurulmuş. Hastanedelermiş.

Mert: Ne?

Meral: Benim onların yanına gitmem lazım.

Mert: Tamam. Yangın merdiveninden çıkalım.

Meral ve Mert çıkışa doğru yöneldi. Kızlar Kader'in başında bekliyordu. Güney, Serkan, Ceyhun ve Kaan kantine inmişti.

Songül: Bir gün, okuldaydık, teneffüsdü. Kader ile bahçede top oynarken Kader düştü. Dizi kanadı. Öğretmenlere haber verdik. Kader'in bacağına tentürdiyot sürdüler. Kader canı yandıkça elimi daha çok sıkıyordu. O zaman bir söz verdim Kader'e. ''Senin yaralarına merhem olacağım.'' diye. Ama şimdi elimden bir şey gelmiyor.

Cemre ve Eylül Songül'e sarıldı.

Eylül: Kader'e bir şey olmayacak.

Cemre: Evet. Kader çok güçlü bir kız.

Feride koşa koşa geldi.

Feride: Kızlar, Kader iyi mi?

Cemre: Bekliyoruz.

Songül: İyi değil Feride Hanım. Hiç iyi değil.

Feride Songül'e sarıldı.

Feride: Deme böyle şeyler Songül.

Songül: Neyse ben biraz hava alacağım.

Feride: Tamam canım.

Songül dışarı çıktı. Nazan bir iş bulmuştu görüşme için gitti.

Nazan: İyi günler. Ben iş görüşmesi için gelmiştim.

Adam: Buyurun. Şirketimizde çay ve temizlik işlerine bakmak için ve bilgi işlem odamızda çalışmak üzere dosyaları kontrol edebilecek bir eleman aranıyor.

Nazan: Ben dosyalara bakabilirim.

Adam: Peki. Tecrübeniz var mı?

Nazan: Var. Eskiden, şirket sahibi idim.

Adam: Şu evrakları doldurun.

Adam Nazan'a bir kaç evrak verdi.

Nazan: Peki.

Adam: Sizi arayacağız. Gelin başlayın.

Nazan: Peki çok teşekkürler.

Songül dışarıda hava alırken Meral ve Mert geldi.

Meral: Songül, Kader iyi mi?

Songül: Değil.

Mert: Geçmiş olsun.

Meral: Nerede?

Songül: Gel çıkalım.

Meral, Mert ve Songül yukarı çıkarken Güney onları gördü.

Güney: Nereye?

Songül: Yukarı.

Güney: Bizde gelelim.

Hep bareber yukarı çıktılar. Songül'lerin ardından doktorlar koşarak içeriye girdi. Herkes camın etrafında toplandı. Feride'den haberi duyan Toprak'ta gelmişti.

Eylül: Feride Hanım ne oluyor?

Feride: Bilmiyorum canım.

Cemre: Kader uyan! Bırakma bizi kardeşim.

Songül: Ya bir şey söyleyin. Kader'e ne oldu? Ne oldu?

Cemre: Ya Kader aç gözünü ne olur.

Feride: Toprak, Kader yaşıyor değil mi?

Toprak: Evet. Aklına böyle şeyler getirme.

Eylül: Allah'ım Ne olur Kader'e bir şey olmasın.

Ve o sırada Kader'in kalbi atmamaya başladı.