Gözyaşı💦

399 44 72
                                    

Aşk tehlikeli bir oyundur sadece iki kişi aynı anda oynarsa kazanılır. Tek kişi ise yenilmeye mahkumdur. Şuan o tehlikeli oyundayım tek kişiyim ve yenileceğimi bilerek oynamaya çalışıyordum.Konuyu uzaklaştırmak için konuştum.

"Bana her şeyi anlatacağını söylemiştin." dedim. Dikeldi ve ellerini önünde kavuşturdu.

"Evet ama duymak istediğine emin misin?" diye sordu. Başımı salladım ama emin olduğum için değil sadece merak ettiğimdendi. 

"Baban ölmen için peşine Jellali yolladı Erzanında bu plandan haberi vardı." dedi. Sinirle dikeldim.

"Ama Erza Jellali seviyor ve ona karşı çıkamazdı diğer yandan seni de seviyordu bu yüzden hastaneden kaçmana izin verdi. Aslına Jellalden seni koruyordu." dedi.

"Ama tecavüz.." diyecekken mideme kramplar girdi. Natsu hüzünle bana baktı.

"O bir psikoloğ Luce... Tahmin etmesi zor değildi ve baban planladı bunları." dedi ve devam etti.

"Mümkünse senin intihar ederek ölmeni istiyordu ama ben planları bozunca Jellal öldürmek için geldi." dedi. Bu nasıl bir oyundu?

"Peki sen bunları nereden biliyorsun ve rolün ne?" diye sordum. Gülümsedi.

"Erza okula geldiğinde benimle konuştu seni korumam için. Rolüme gelirse Yakışıklı oğlanı oynuyorum." dedi sırıtarak. Omzuna vurdum.

"Neden beni korumayı kabul ettin?" diye sordum. Gülümsemesi solarken tabloya baktı. O ve beyaz saçlı kızın olduğu tabloya. 

"Çünkü onu koruyamadım... En azından seni korumak istedim. Pek başarılı değildim sanırım..."dedi. Dehşete kapılmışca resme bakıyordum. O kız ölmüş müydü? Kızı kıskandığım için utanmıştım ama en azından Natsunun sevgilisi yoktu.

"Ne diye mal bir şekilde sırıtıyorsun..." diye iğneleyici bir söz soktu Natsu. O zamana kadar sırıttığımı fark etmemiştim bile. Komik halime gülüp elimi tuttu bu hareketi içimi ısıtsada elimi çektim.

"Bunu yapma. Umut bağlamak istemiyorum. Beni sevmemeni kabul edemiyorum..." dedim. Gülümsemesi tüm yüzüne yayılırken konuştu.

"Ben seni sevmediğimi söylemedim ki. Sadece seni sevdiğimi söylememiş olmayı istiyorum..." Dedi. Anlamamış bir şekilde baktım. Gözlerini devirdi.

"Hepsi roldü Luce. Seni okuldan kovmam ya da hakaret etmem tamamen roldü. Jellalden korumaya çalışıyordum." dedi. İçime ferahlık yayılmamıştı.

"Eğer o gün duygularıma hakim olup seni öpmeseydim ve sevdiğimi söylemeseydim eve o kadar erken gitmen gerekmeyecekti. Belki rolüme devam etseydim..." diye devam ederken kan beynime sıçramıştı. Yanımdaki yastığı kafasına geçirirken susmak zorunda kaldı.

"Aptal!" diye bağırdım. Elimdeki yastığı bırakırken ağlamama engel olamıyordum. Bir çocuk gibi ağlıyordum. Ama mutluluktan mı üzüntüden mi bilmiyordum. Belkide gerçekleri öğrenmemle gelen bir rahatlamanın karşılığıdır. Natsu başımda tutup başımı göğsüne yasladı.

"Ağlamanı istemiyorum Luce, bundan sonra hep gülümseyeceksin." dedi. Buna ciddi anlamda inanmak istedim ama imkansızdı. Hayat buna izin vermezdi... (Yazar da izin vermez luce..)

"Lütfen... Bundan sonra zamanında yetiş." dedim bileğimdeki kesiğe bakarken. Başımı kaldırdığımda onunda bileğime baktığını gördüm.

"Yetişeceğim..." dedi.

Gözyaşları duyguların bir yansımasıdır. Erkeklerin neden ağlamadığı hiç bir zaman anlamamışımdır. Cool mu olduklarına düşünüyorlardı? Kesinlikle saçma bir düşünce... Natsu sessizce ağlarken elimi uzatıp gözyaşını sildim.

"Sende ağlamayacaksın." diye uyardım. Başını salladı. İntihar ettiğimde de ağladığını görmüştüm. Ağlamaktan çekinmeyeceksin, bu senin hala insan olduğunu ve duyguların olduğunun göstergesidir. Bu yüzendir ya kötüler ağlamaz. Sadece bize özgü bir eylemdir. Rahatlık belki de... Oturur pozisyona geçtim. Natsu gözlerini siliyordu. Bunca şeye rağmen onu affetmiştim ama ona aşık olduğum için mi yoksa hata yapmadığı için mi cevabını bilmiyordum. Belki de asla bilemeyecektim ama umursanması gereken bir şey değildi. Uzanıp yanağından öptüm. Geri çekildiğimde dikkatle yüzüme baktı. Utanmamı sağlarken yanaklarım kızarmıştı bile. Sonra gülümsedi ve yavaşça yüzüme yaklaştı. Gözlerimi kapattım. Dudaklarıma dokunuğuna içimdeki havai fişekler patlamaya başlamıştı bile. Kalbim yerinden çıkarcasına atarken elimi Natunun göğsüne koydum. Onunda kalbi benimki gibi atıyordu. İki çılgının ritmine uyamıyorlardı.

Geri çekildiğimizde gülümsüyorduk. Sanki bizden mutlusu yokmuş gibi... Hayatta ki tüm olumsuzluklara rağmen gülümseyen iki aptaldık belkide... Bunun önemi yoktu.

Bugünlük iki bölüm yeter size sfdsfj Nalu bile yaptım ehehe 

•Peri Tozu•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin