1. Bölüm |M|

14.8K 1.1K 1.5K
                                    


monochie sağolsun yaza kalmadan yazıp yayınladım fici ajflsmgşsmfşd

Düşüncelerinizi merak ediyorum bu fice karşı, yorum bırakmadan geçmeyin lütfen 💕

*

Sürgülü kapının önünde açılmasını bekliyorduk. Az önceki tanıtımdan sonra tüm dünya bizi gönüllüler olarak adlandıracaktı.

Tuhaf ki yanımdaki Jungkook neden surat asıyordu anlam veremiyordum. Yarım ağız güldüm. "Neden yüzünü asıyorsun? Benimle yatmak isteyen sen değil miydin, sevin işte. Birazdan istediğin şey olacak."

Az önceki astığı suratını bana çevirip sinirli bakışlarını yolladı. Ne? Bana deli olduğunu söyleyen kendisiydi. Yalan da söylemiyordum.

"Kapa çeneni. Seninle yatmak istedim ama zorla değil." Jungkook sinirle dilini ağzının içinde yuvarlarken bitirmediği sözlerini tamamladı. "Ayrıca sen sevgilinden ayrıldın mı Jiminie? İlaçlar yanıt verirse çocuğun olacak. Ha üstelik, ikimizin çocuğu."

İkimizin çocuğu derken parmağıyla kendisini sonra beni işaret etmişti.

"Dua ediyorum, ilaçlar işe yaramasın." Sinirini bozsa da dedim. Neden bilmiyorum ama sürekli laf sokasım falan deliyordu.

"İlaçlar işe yaramazsa babalarımız rezil olacak."

"Haketmediler mi? Bu kaçıncı? Kim Taehyung'un gözlerini mavi yaptıktan sonra bunu bırakmalıydı." Ah, Kim Taehyung. Neden babam bu deney içinde onu ve sevgilisini almadı ki? Hoseok ile ikisi oldukça meraklıydı. Ama beni ve Jungkook'u çocukluktan beri hazırlıyormuş. Evet bunu duyunca şok olmuştum.

"Şu saatten sonra kaçışımız olmadığını biliyorsun." Sessiz sesi bu ortamda tüyler ürpertici gelmişti. Az önceki yarım ağız sırıtışım soldu.

"Eğer beni gerçekten sevseydin bunu engellerdin." Nereden vuruyordum? Sevgi konusunda onunla dalga geçmezdim ama neden böyle bir insanım anlamıyorum. Kafamı duvarlara vurasım geldi o an.

Sürgülü kapı açıldı.

Sinirle dibime kadar girdiğinde gerilemiştim. "Sikeyim Jimin, her şey benim elimdeymiş gibi konuşma. Tek tehdit edilen sen değilsin. Benimle zorla yatmanı isteyecek değilim tamam mı? Bunu bende istemedim."

Sinirden dolan gözlerime sövdüm, başımı çevirip kirpiklerimi kırpıştırarak yok ettim. Bunu zorlanmak istemiyordum. Jungkook yıllardır peşimde olan biriydi, babalarımız aynı yerde olduğu ve bizi peşlerinden sürüklediği için uzun zamandır arkadaştık.

Onunla olacağımı düşünmemiştim. Sevgilim olduğu yalanına inandırmıştım onu ve o zamandan sonra sürekli iğneleyici laflarına maruz kalmıştım.

Beni sevdiğini söylerken ilk öpücüğümü almıştı benden. Şimdi de ilk birlikteliğimi alacaktı. Yayın kapatılıp salondaki herkes birlikteliğimizi izleyecekti.

Öncesinden ilk deneyimimi sevdiğim adamla klasik olarak yatağımda hayal etmiştim, her noktası bembeyaz olan bir laboratuvarda değil. Ah, sağolsunlar yatak koymuşlar.

"Eğer gerçekten hamile kalırsan o çocuk mucize olacak."

Jungkook'un söylediği sessiz cümle birden durup düşünmemi sağladı. Gerçekten bu ilaçlar, kanıma enjekte edilen şeyler beni hamile bırakır mıydı? Buna inanmıyordum. Bilim adamı bir babam olduğu halde ben hâlâ buna inanmıyordum.

Hamile kalırsam ne mi olacaktı? Hayatım bitecekti. Bütün dünya beni tanıyacaktı, Jungkook'un bebeğini taşıyacaktım. Tanrım, ben bir erkeğim ve bu çok saçma.

I Trust Science |Jikook|Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz