31.bölüm FİNAL part-2

4.4K 275 28
                                    

Luhan bir zamanlar Sehun'un yattığı koltuğa oturdu ve avuç içlerindeki çiziklere bakıp iç çekti. Güzel yüzü ağlamaktan kızarmış ve bir balon gibi şişmişti. Özenle gözlerine sürdüğü eyeliner akmıştı ve pahalı, beyaz gömleğini mahvetmişti. 

Mahvetmek demişken... Luhan Sehun'un öfke kusan gözlerini hiç bir zaman unutamayacaktı. Gözleri yavaştan tekrar dolmaya başlıyordu. Burnunu elinin tersiyle sildi ve ağlamamak için alt dudağını kanatana kadar ısırdı. 

TAK TAK TAK!

Evinin kapısı tüm mahalleyi intecek kadar sesli bir şekilde çalmaya başlamıştı. Luhan sızlanarak oturduğu yerden kalktı ve ayaklarını sürüyerek kapıya ulaştı. Kapıyı açtığı anda Baekhyun kulak zarını delecek derecede tiz bir çığlık atmıştı. Luhan'ın boynuna sıkıca sarılıp içeri geçerlerken Chanyeol en son eve girdi ve kapıyı kapadı. 

"Tanrı aşkına Luhan , yüzünün bu hali ne?" Baekhyu ince parmaklarıyla Luhan'ın yüzünün her bir santimini yokladı ve iyi olduğuna emin oldu. 

"Neden partide değildin?" Luhan yüzüncü kez burnunu çekti ve eğilerek Baekhyun'un kulağına fısıldadı. 

"Acaba... yalnız konuşabilir miyiz?" Baekhyun Luhan'ın bakışlarını takip etti. Doğrudan Chanyeol'a bakıyordu. Baekhyun anladığını belirtecek şekilde başını salladı ve Luhan'ın elini sıkıca tuttu. 

"Yeollie, bebeğim, Luhan'ın yüzünü temizlemesine yardım edeceğim." Baekhyun Luhan'a çaktırmadan göz kırpınca Chanyeol başını salladı ve ikisinin gitmesine izin verdi. Baekhyun hızlı adımlarla Luhan'ı üst kata sürükledi. 

"Ah Lulu, kendink bu kadar üzmemelisin." Baekhyun elindeki havluyla Luhan'ın yüzünü kuruladı ve yanına diz çöktü. Luhan'ın yüzü neredeyse temizlikten parlayacaktı. Ama uzun süre ağladığı için kırmızılıklar hala oradaydı. 

"Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Onu öyle çok seviyorum ki..." Luhan tekrar ağlayacak gibi olunca Baekhyu hızlıca ona sarıldı ve saçlarını okşamaya başladı. En yakın arkadaşının kendini bu kadar harap etmesine seyirci kalmak içini acıtıyordu.

"Konuş onunla." Luhan Baekhyun'dan uzaklaştı ve merakla suratına baktı. Böyle bir tavsiyeyi nasıl verirdi? Ne yani, az önce anlattıklarını dinlememiş miydi? Baekhyun Luhan'ın aklını okumuş gibi başını iki yana salladı. 

"Ne yani, sonsuza kadar ondan kaçacak mısın?" Luhan'ın aklındaki de tam olarak buydu. Başını olumlu anlamda sallayacaktı ama Baekhyun'un kararlı bakışlarını görünce bunu yapmaktan vazgeçti. 

Vazgeçmek demişken, gerçekten bir şeylerden kolayca vazgeçebiliyordu. Ama konumuz bu değil. 

"Git, onu bul ve içinden geçenleri olduğu gibi söyle. Ondan saklanarak sadece kendine zarar veriyorsun." Luhan içinden geçenleri olduğu gibi söylemeyi ekbette düşünmüştü. Ama şuan bunda o kadar da emin değildi. Baekhyun itiraz kabul etmediğini belirtti ve ayağa kalkıp Luhan'ı odasına götürdü. 

"Ben ellerine pansuman için malzeme hazırlarken sen giyin." Luhan bir şey demeden odasının kapısını kapadı ve derin nefesler aldı. Sehun'la yüzleşmek istemiyordu. O lanet terasta olanların tekrarlanmasından ölesiye korkuyordu. 

Son defa derin bir nefes aldı ve doğruca dolabına yöneldi. Bu defa ne giyeceğine çoktan karar vermişti. Sehun'un hatıra olarak bıraktığı kıyafetler. İnanılmaz derecede hızlı bir şekilde giyindi ve kendini odadan dışarı attı. 

"İşte oldu, bir kaç güne iyileşecektir." Baekhyun Luhan'ın sargılı ellerini nazikçe bıraktı. Luhan hafifçe, çok hafifçe gülümsedi ve ikisinede teşekkür ettikten sonra evden ayrıldı. 

Lovin' You ForeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin