21.bölüm

2.7K 174 3
                                    

Luhan gereksiz yere konforlu olan koltukta kıpırdandı. Arabanın koltukları yumuşaktı ama kalçalarında ki ağrıyı geçirmesi için bir kutu ağrı kesiciye ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Araba geniş virajı alıp Luhan'ın daha önce hayatında görmediği kadar mükemmel olan bir bahçeye girmişti. Eğer uygun bir zamanda olsalardı bu bahçede saatler gecirebilirdi Luhan. 

"Burası neresi?" Sesi fısıltı gibi çıksada Kris onu duymuştu. Başıyla taşlı yolun ortasında ve arkasında bir ordu kadar kalabalık adamla bekleyen kişiyi işaret etti. Luhan bakışlarını Kris' in işaret ettiği yere çevirince kanının çekildiğini hissetmişti. 

"Oh Ailesinin evi." Araba yavaşladı ve sonunda durdu. Luhan tüm kaslarının işlevini kaybettiğini biliyordu. Arabanın içinde öylece bekleyip buz gibi bir ifadeyle ayakta duran Sehun'a bakmaktan başka bir şey yapamamıştı. Sonsuza kadar arabanın içinde oturma planı Kris yüzünden engellenmişti. Luhan beklemediği bir anda arabanın kapısı açılmıştı ve Kris onu dışarıya çıkarmıştı. 

Luhan Sehun'a bakmaktan kaçınıyordu. Kris hala onun ince ve titreyen kolunu tutmaya devam ediyordu. Sehun buz gibi ifadesini bozmdana derin bir nefes aldı ve ağır adımlarla ikiliye ilerledi. İçindeki öfkeyi bastırmakta zorlanıyordu. Düşünmeden Luhan'ı tutan Kris'in çenesini isabetli bir yumruk attı. Kris acının etkisiyle Luhan'ın kolunu bırakmıştı ve çenesini kavramıştı.

"Bir daha ona dokunma." Sehun dişlerinin arasından konuşurken sesi Luhan'a oldukça korkutucu gelmişti. Sehun başı yere eğik olan Luhan'a bakmadan Kris'ten çok daha yumuşak bir şekilde ince kolu kavramıştı. Arkasına dizilmiş olan adamları yararak kolunu tuttuğu zayıf bedeni büyük evden içeri sürükledi. 

*****

"Beni korkutuyorsun Sehun-ah." Luhan bir saattir Sehun'un yatağında oturuyordu. Sehun ona yatağa oturmasını söylemişti ve onun dışında bir saattir başka kelime etmemişti. Luhan Sehun'un heykel gibi duran bedenini izlemeye devam etti. Odanın köşesindeki koltukta oturuyordu ve camdan dışarı bakıyordu. Hava kararmaya başlamıştı ve Luhan iyiden iyiye Sehun için endişeleniyordu.

"B-Bana mı kızgınsın?" Luhan sesinin ağlamaklı çıkmasını engelleyememişti. İçinden bir ses Sehun'un o depoda olanları öğrendiğini söylüyordu. Eğer öğrenmişse Luhan bir saniye bile düşünmeden kendini en yakın balkondan atardı.

"Biraz düşünmem gerekiyor." Sehun gözlerini kapatıp şakaklarını ovuştururken söylemişti. Bir parçası koşarak Luhan'a sarılmasını ve kokusunu içine çekmesini söylüyordu. Ama yapamıyordu, aniden ortaya çıkan gururu bunu engelliyordu.

"En azından yanıma oturamaz mısın?" Sehun bir saniye kadar bekledikten sonra Luhan'a bakmıştı. Dev yatağın ortasında annesini kaybetmiş bir çocuk gibi dolu gözlerle oturuyordu. Sehun koltuktan destek alıp ayağa kalktı ve bir kaç adımda yatağa ilerledi. Yatağa oturduğunda Luhan aniden neşeyle dolmuştu. Elinin tersiyle gözlerini sildi ve Sehun'un tam karşısına geçip oturdu. Gözleri buluşunca Sehun hızlı bir hareketle gözlerini kaçırmıştı. Luhan neşesini kaybetmemeye çalışarak gülümsemeye devam etti. 

"Seni neşelendirmek için ne yapmalıyım? " Sehun cevap vermeyince Luhan çenesini eline yasladı ve düşünmeye başladı. Aklına gelen şeyle kıkırdamıştı. Arkasındaki acıya aldırmadan yatakta doğruldu ve Sehun'un yanında duran orta büyüklükteki yastıklardan birini aldı. Yastığı kazağından içeri teperken Sehun göz ucuyla onu süzüyordu.

"Ne yapıyorsun?" Luhan kazağının içindeki yastığı düzledi ve daha geniş bir gülümseme takındı. 

"Seni eğlendiriyorum." Luhan kendinden emin bir şekilde konuşurken ellerini karın kısmındaki yastık nedeniyle oluşan şişlikte gezdirmişti. Sehun gözlerini kıstı ve sırtını deri yatak başlığına yasladı. 

"Karnına bir yastık tıkmış olman beni güldürmüyor." Luhan dudak büzerek karşılık vermişti. Aniden karnını sıkıca tuttu ve garip bir şeyler olmuş gibi gözlerini kocaman açtı. Aceleyle Sehun'un elini tuttu ve karnındaki şişliğe götürdü. Sehun Luhan'ın elinden yayılan sıcaklığın tüm vücuduna yayıldığını hissetmişti.

Sadece Luhan'ın elini tutabilmek için dünyaları yıkabilirdi. Ama babasının adamının altında kıvrandığı sahneler gözünün önüne geldikçe midesi taklalar atıyordu. 

"Tekmeliyor! Hissediyor musun?" Luhan fazla heyecanlı bir ifadeyle Sehun'a bakmaya başladı. Sehun elini yavaşça geri çekti ve göz devirdi. 

"Ne? Yastık mı tekmeliyor yani?" Luhan ona dil çıkarttıktan sonra uzun çocuğun dizine vurdu. 

"Yah Oh Sehun! Çok zor bir gün geçirdim. Yine de seni neşelendirmek için bir şeyler yapıyorum. Yardımcı olsan ölmezsin!" Kollarını göğsünün altında birleştirdi ve kaşlarını çattı? Sehun derin bir nefes alıp dizleri birbirine sürtene kadar Luhan'a yaklaştı. 

"Eğer oyuna katılırsam düşünmem için bana zaman verecek misin? " Luhan küçük bir çocuk gibi başını salladı. Yine aynı hızla Sehun'un soğuk elini kavrayıp karnına bastırdı. Sehun dikkatlice sevgilisini -belkide eski sevgilisini, buna henüz karar vermemişti- inceledi. Küçük ve kibar yüzü şimdi yorgun ve solgun görünüyordu. 

"Hadi bebeğimize bir şeyler söyle. Böylece ilerisi için prova yapmış oluruz." Luhan beklentiyle gencin yüzüne bakmaya başlamıştı. Sehun alt dudağını ısırdı ve Luhan'ın karnındaki korkutucu şişliğe baktı. Luha bugün belkide hayatının en zor gününü yaşamıştı ama yinede Sehun'un bir gülümsemesi için yapamayacağı şey yok gibiydi. 'Aptal olma Sehun. O seni böyle severken ona sırtını mı döneceksin?' 

"Pekala. Merhaba, Luhan'ın karnındaki yastık bebeğimiz." Luhan tatmin olmuş şekilde başını salladı ve beklentili bakışlarını sürdürdü. Sehun yardım bekleyen bir şekilde Luhan'a baktı. Daha önce hiç sevgilisinin karnındaki bir yastıkla konuşmamıştı.

"Ona bizden bahset. Mesala beni anlat." Luhan gereksiz yere kısık sesle konuşmuştu. Sehun başıyla belli belirsiz onu onayladı. 

"Şey... Senin annen Luhan-"

"Yah bende onun babasıyım!" Luhan küçük bir kız gibi cırlamayla Sehun'a vurmuştu. Sehun onun bu çocuksu tavrına kıkırdayarak karşılık vermişti. Sehun'un kıkırdadığını görünce Luhan'ın içi tarifsiz bir mutlulukla dolmuştu. 

"Tamam o zaman baban diyeceğim. O... Ah nasıl demeliyim bilmiyorum, o yüzden olduğu gibi söyleyeceğim. Luhan hayatıma giren tek iyi şey. İncinmesine göz yummayacağım tek kişi. Benden hiç bir şey gizleme Luhan. Ben seni olduğun gibi sevdim, severim ve seveceğim. "

"Babacık normalde bu kadar duygusal değildir." Luhan gözlerine dolan yaşları Umursamadan gülümsemeye çalıştı. Sehun biliyordu. Depoda olanları ve geçmişini. Sehun elini zorlukla Luhan'ın elinden kurtarana kadar Luhan onun elini ne kadar çok sıktığını fark etmemişti. Sehun Luhan'ın yaşlı gözlerinin içine bakarak elini kaldırdı ve yumuşak yataktan süzülen yaşları sildi. 

"Bana anlatmana ihtiyacım var. Eğer sen anlatırsan kafamda seni terk etmemi söyleyen çığlıklar susacak." Luhan tek harekette karnındaki yastığı çıkardı ve Sehun'un kucağına sokuldu. Luhan başını beyaz boyna gömerken Sehun kollarını kucağında ki minik bedene sarmıştı.

"Eğer beni anlattıklarıma rağmen seveceğine söz verirsen, anlatırım." Sehun dudaklarını kucağında ki bak rengi saçlara bastırdı ve kokusunu içine çekti. 

"Seni sonsuza kadar seveceğim."

Lovin' You ForeverWhere stories live. Discover now