Bölüm 19

1.5K 111 2
                                    

19.BÖLÜM

  Onun gözlerine baktığıma benden bir cevap beklediğini biliyordum. Ne diyebilirim ki? Yine aynı duruma düşmekten onun başkalaşmasından korkuyorum. Bedeni yanımda olsa bile ruhunun uzaklaşmasından bu kez kartlarımı açık oynayacağım. O sevmekten hiç vazgeçmedim ama bu kez istediğim hayatı ona söyleyeceğim. Ellerimi yumuşak ve pürüzsüz yanaklarına götürdüm.

"Ben artık aynı adam olamam Vicky. Benimle olursan hayallerinden vazgeçmek zorunda kalırsın." dedim. Bakışlarında bir korku ürperti yada geri çekilme görmek için bekledim ama yalnızca tek gördüğüm aşktı.

"Benim hayalim sensin Douglas."dedi yavaşça. Bu gerçek olamayacak kadar güzel bir rüyaydı ve ben her ne kadar uyanmak istemesemde yinede emin olmak istedim.

"Vicky, bir daha mankenlik yapamazsın. Sadece benim olabilirsin ve sana verebilecek bir servetim yok. Sadece maaşım ve ben hepsi bu." Bana bakıp gülümsedi.

"Zaten işi bıraktım ve sözleşmeler yüzünden tüm servetimi kaybettim. Şu anda garsonluk yaparak hayatımı kazanıyorum." Şaşkınca ona baktım. Bu bir oyun değil miydi yani.

"Nasıl?" dedim. Gülümsedi.

"Sen olmadıktan sonra hiçbir şeyin anlamı yoktu Douglas. O yüzden daha fazla o işi yapmak istemedim. İstediğimin sen olduğunu anladım. Tüm sözleşmelerimi feshettim ve benimde kendimden başka sana verebilecek hiçbir şeyim yok." dedi gözlerimin içine bakarak. Elimde olmadan gülümsedim. Başka bir şey istediğimi söyleyen olmuşmuydu ki. Gülümseyerek başımı onun küçük ve güzel yüzüne eğerken tekrar sordu.

"Beni yine sever misin?" Dudaklarımız birbirine yaklaşırken mırıldandım.

"Küçüğüm ben seni sevmekten hiç vazgeçmedim ki."
  Gözlerinden akan yaşları dudaklarımla sildim. Birini kalbinizi açıp içine yerleştirmek istediğiniz hiç oldu mu? Benim oldu. Onu o kadar çok seviyorum ki. Yüreğimin içinde kimsenin görmediği yerde herkesten sonsuza dek saklamak istiyorum.

Dudaklarımız birbirinden ayrılırken nefes nefeseydik. Özlem öyle çoktu ki ama onun bana bakan gözlerine sonsuza dek özlemle bakabileceğimi düşündüm.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Şaşkınca ona baktım.

"Neden sevgilim." Gülümsedi ve elimi sıkıca tuttu. Onunla yol boyunca yavaşça yürümeye başladım.

"Tüm kariyerimi senin sayende edindiğimi biliyorum. Sakın inkâr etme. Nora her şeyi anlattı."dedi. Sinirle homurdandım.

"Ben sadece yönlendirdim. Başarılı olan sensin."
  Gülümseyip başını omzuma koydu. Sonra birden durdu. Bende istem dışı onunla durdum.

"Ne oldu Vicky." dedim. Bana bakarken sıkıntıyla dudağını kemiriyordu.

"Sana söylemem gereken bir şey var Doug." dedi. Ne olabilirdi ki? Aslında o anda hayallerimden hamile olduğunu söylemesi geçiyordu ama bu imkânsızdı. Çünkü uzun zamandır birlikte olmuyorduk. Bir an başka biri ile kısada olsa görüşebileceği aklıma geldi. Bu mümkün olamazdı hayır.

"Ben seninle evlenirken kimsem olmadığını söylemiştim." dediğinde kafam allak bullak oldu.

"Aslında bir ailem var. Taşrada ve ben evden kaçtığım için onlarla yıllarca görüşmemiştim ve şimdi..."
O kadar rahatladım ki hiçbir şey umurumda değildi. Eğildim ve dudaklarına bir öpücük bıraktım.

"Kızmadın mı?" dedi bana bakarak. Gülümsedim.

"Sanırım sana kızamayacak kadar seni çok seviyorum."dedim. Omzunu yavaşça omzuma çarptı.

"Çok tatlısın." dediğinde elimde olmadan kahkaha attım. Elimi sevgiyle omzuna attım.

"Ailenle tanışmak için can atıyorum." dedim. Sonrada kulağına eğildim.

"Tabi seninle özlem giderdikten sonra." birden yanakları kızardı. Gözleri doldu ve bana baktı.

"Evimize gidelim Doug."Gözlerimi gözlerinden ayırmadan mırıldandım.

"Evimize gidelim sevgilim."

BENİ YİNE SEVER MİSİN ?Where stories live. Discover now