--

Edebiyat dersinin bitiminde hocaları Soo ve Jongin’i proje hakkında konuşmak için yanına çağırmıştı.

‘Nasıl gidiyor?’

‘Hala 2 haftamız var, zamanında yetiştireceğiz.’

‘O halde sıkı çalışmaya devam.’

‘Sürpriz ne?’

Jongin kıkırdadı. ‘Çok meraklısın. Birazcık sabret.’

--

Öğle arası diğerlerine onu beklememelerini söylemişti. Dolabından resim kağıdını alıp tenha bir yerler arandı. Kağıdı açtığında yerde oturmuş kendi ve dans eden Jongin karşılamıştı onu. Büyülenmiş hissediyordu, o kadar güzeldi ki resim gülümseme isteğini bastıramamıştı.

Ve sırada mektup vardı.

*Sevgili Kyungsoo,

Sen benim her şeyimsin. Ya ben? Senin için daha fazlası olmak istiyorum.

Gizli hayranın*

Kısa mektubu okuyunca kalbinin ağrıdığını hissetti Soo.

--

Aslında planları kütüphanede buluşup proje hakkında konuşmaktı ama telefonuna gelen mesajla değişmişti anlaşılan. ‘Benimle girişte buluş!’

Soo telefonu geri cebine koyup girişe doğru koşturdu.

‘Hey.’

‘Hey.’

‘Benimle gel.’

Soo bunu sesli olarak dile getiremese de, onunla her yere gidebileceğini biliyordu.

Otobüsle tanıdık hissettiren bir mahalleye gelmişlerdi.

‘Nereye gidiyoruz Jongin?’

‘Göreceksin.’

Biraz daha ilerleyince buranın neden tanıdık geldiğini anlamıştı, Jongin’i daha önce takip edip gözden kaybettiği yerdi.

Biraz yürüdükten sonra geleneksel mimarideki evin önünde durdular. Jongin’İn kapıyı açmasıyla havlayan köpekle korkudan öleceğini düşündü bir an Soo.

İki çocuk evin ufak bahçesine girdi.

‘Aman tanrım, bu Bomi!’ diyerek köpeğin yanına koşup okşadı, köpekse hoşuna girmiş olacak ki havlayıp kuyruğunu sallıyordu.

‘Bomi?’ diye merakla sordu Jongin.

Soo gülerek köpeği kucağına almıştı. ‘Evet, tıpkı ona benzeyen bir köpek görmüştüm Han Nehri’nin orada. Ama eve götürememiştim.’

‘Han Nehri?’

Soo şaşkınlıkla Jongin’e baktı. ‘Onu evine sen aldın!’

Jongin kafasını sallayıp köpeğin kafasını okşadı. ‘Sende gördün demek. Onu tek bırakamadım.’

‘Adı ne?’

‘Fernando  Jose Torres Sanz.’ diyerek verandaya oturup ayakkabılarını çıkarmaya başladı.

Kyungsoo merakla köpeğe baktı. ‘O bir kız!’

‘Biliyorum ama adı hala Fernando  Jose Torres Sanz.’ (Bu ne be İngiliz kraliyet ailesi gibi asdjhak)

Soo çocuğa gülerek hala köpek kucağındayken yanına oturdu.

‘Çok güzel.’ Jongin’e bakarak konuşmuştu. Çocuk ona bakıp gülümsediğinde köpekten bahsettiğini düşündüğü için minnettardı. (Oy yerim :3)

Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔Where stories live. Discover now