Bölüm 11 ~

12.4K 1K 149
                                    

Hadi yine iyisiniz erken çevirdim getirdim :P Umarım beğenirsiniz beğeniler ve yorumlar için teşekkürler~ supernaturel~

**

BÖLÜM 11

Jongin’i okul üniforması dışında görmek garip gelmişti, üstündeki eşofman altı ve kapşonluyla bile o kadar çekici görünüyordu ki…  Jongin cumartesi günleri dersi olduğunu söylemişti, ne olduğunu öğrenebilecekti bugün Soo. Önceki gibi onu kaybetmeden hızla arkasından gitmeye başladı.

Adımlarını hızlandırarak çocuğun uzun bacaklarına kafa tutmaya çalışıyordu. Bir anda Jongin’in arkasını dönmesiyle kendini hızla saklamaya çalıştı, Jongin onu görmemişti değil mi? Kyungsoo kafasında uygun bahaneler uydururken çocuğun eliyle birine daha hızlı olması için hareket yaptığını gördü.

15’inde bile olmayan çocuğun ona doğru koşturuyordu. Bir elinde taslak defteri tutarken diğeriylese de Jongin’in elini tuttu.

O an Jongin’in elini tutmanın nasıl bir his olduğunu düşünmeden edememişti. İkili yollarına devam ederken onların ne kadar benzediğini fark etti, sadece çocuk Jongin’den kısa olsa da arkadan çok benziyorlardı. Onun bahsettiği erkek kardeşi olup olmadığını merak etmişti.

Onları diğer caddeler kadar işlek olmayan yol boyunca takip etti, merakla etrafına bakınıyordu bir yandan da daha önce şehrin bu kısmını hiç görmemişti. Kısa bir süre sonra ikilinin sağa sapmasıyla adımlarını hızlandırdı Soo.

O anda karşısında ikisinin girdiği eski bina karşıladı onu. Kafasını kaldırıp girişteki tabelaya baktı.

Bir dans stüdyosuydu.

Jongin dans dersi mi alıyordu? Bu onu heyecanlandırmıştı. Hızla içeri girip merdivenleri arşınlarken Jongin’i dans ederken görmeyi umdu.

İlk kattaki kapıyı geçince uzun bir koridor karşıladı onu, Jongin’in sesine kulak vererek sola döndü ve kapının ardından içeriyi gözlemeye başladı. Çocuk kendinden daha büyük duran biriyle konuşuyordu.

Kardeşi olduğunu düşündüğü çocuksa kucağında taslak kitabıyla köşeye oturmuştu, kafasını kaldırınca Jongin ile tıpa tıp benzediklerini düşündü Soo, onun daha genç versiyonu gibiydi. Kafasında da ufak bir çizik vardı, yani gerçekten de Jongin’in küçük kardeşiydi ha? Bu onu güldürmüştü, umduğundan fazlasını öğrenmişti onun hakkında bugün.

Jongin diğer adamla konuşurken, kardeşi kalemini çıkarıp taslak kitabını da açmıştı. Jongin arkasına dönüp çocuğun omzuna vurdu ve elleriyle birkaç hareket yaptı, çocukta eliyle hareket edip ona kafasını sallamıştı. Bu işaret diliydi, çocuk sağır-dilsiz miydi yani?

Jongin müzik açmış ve birkaç esneme hareketi sonrası dans etmeye başlamıştı, Soo kendini tutamayarak kapının penceresine daha da yaklaştı, daha önce hayatında hiç bu kadar güzel bir şey görmemişti.

Jongin ritme göre bedenini zarafetle yönlendirirken, hareketlerinin altındaki güçlü ve tutkulu yanı karşısındakine aktarabiliyordu.  Her hareketiyle başka duygulara sürüklenirken yanına gidip onu övmemek için kendini tutması gerçekten zordu.

Kyungsoo gözlerini ondan alamıyordu, yapabilecek olsa onu tüm gün izleyebilirdi.

Diğer adam gidip müziği kapattığında Kyungsoo hayal kırıklığını saklayamamıştı.

‘Dönerken sağ bacağına daha dikkat etmelisin…’ Anlaşılan diğer adam onun dans hocasıydı. Jongin hocasını dinlerken bir yandan da alnındaki teri siliyordu.

Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔Where stories live. Discover now