"Senin yumurta yemen yasak değil mi?" gözlerimi kocaman açtım,

"Bunu yapamazsın" başını iki yana sallayıp güldü,

"Bana da yumurta yaparsan öyle bir şey yapmam" kaşlarımı çattım,

Buzdolabından uzun sosislerden aldım, sonra onu Furkan a salladım,

"Şuan aç, sinirli ve azgın bir kadını tehdit ediyorsun" gözleri kocaman açıldı, sonra kahkaha attı,

"Ne?" daha fazla gülünce içime hüzün çöktü,

Elimdeki sosisi yere indirdim, bir anda ağlamaya başladım,

"Se-sen ço-çok üz-üzdün beni" çocuk neye uğradığını şaşırdı,

"Şaka yaptım yenge valla şaka" ağlamam şiddetlenince elimdeki sosisi aldı,

"Ben sana yapayım ne dersin? Olur mu?" başımı evet anlamında salladım,

'Tamam' der gibi başını salladı, sonra tavayı çıkardı,

"Şimdi ne yapacağım?" göz yaşlarımı sildim ve ayağa kalktım,

"Tereyağı" hemen tereyağını aldı, biraz koyunca kaşlarımı çattım,

"Fazla koydun, birazını al istersen" gözlerini devirdi,

"Abim uyardı, fazla yağlı şeyler yemeni istemiyor" onu popomla ittirdim ve tereyağının yarısını koydum,

"OHA!" çıkan cızırtılı ses içimi ısıttı,

"Mis gibi!" sonra sosis ve sucuğu yarım yamalak kesip onu da içine attım,

"İstersen beni ye?" başımı hayır anlamında salladım,

"O işi Selin yapsın" gülmemek için kendini tuttu, sonra elimden kaşığı aldı, tavanın içindeki tereyağının yarısını aldı,

"Ne yapıyorsun?" sesimin yüksek çıkmasıyla yüzünü buruşturdu,

"Abim diyorum, yağlı yemeni istemiyor!" kaşlarımı çattım,

"Şişecek olan benim sizene be! Açım aç! Hem şuan burada değil" kapıdan gelen tıkırtı sesiyle ikimizde bakışlarımızı oraya döndürdük,

Onur un kaşları çatılmıştı, ikimizi de sert bir şekilde süzüyordu, yukundum,

"Kim demiş olmadığımı?" dağınık saçlarıyla tatlı olması gerekiyordu. Ama çok korkunçtu, hemen elimi indirdim.

Furkan ise benden daha çok korkmuş gibi gözüküyordu,

"Şey abi-" Onur onu takmadan başıyla 'çık' işareti yaptı, hemen ocağı kapadım,

Furkan mutfaktan çıkınca Onur bedenini kapıya yasladı,

"Nasılsın?" diye mırıldandım, ellerimi suçlu çocuklar gibi arkama götürdüm,

"Hiç iyi değilim" kaşının üstündeki damarın seğirmesi beni korkutuyordu,

"Valla açtım, başka amacım yoktu, bebek istedi. Sucuklu yumurta. Yanında da sosis pişirecektim, ister misin?" korkuyla tavanın içindeki pişmemiş sosileri ona gösterdim,

Kafasını iki yana salladı, yanıma doğru yavaşça yaklaştı. Elimdeki tavayı masaya bıraktı.

"Benden korkma, bu kaçıncı söyleyişim?" elleriyle yüzümü kavradı,

"İki can taşıyorsun, istediğini yiyebilirsin... Abartmadığın sürece" gözlerimin mutluluktan ışıldadığına eminim,

"Gerçekten mi?" gülümsedi ve dudaklarıma öpücük kondurdu,

"Asıl kızdığım konu o değil" gülümsemesi aniden solunca yutkundum,

Bir kaç dakika boyunca gözlerinin içine baktım. Ne olduğunu anladığımda ağzım açıldı.

Yok artık! Beni Furkan dan kıskanıyor muydu?

"Onur sende abarttın ama! Hamile ben miyim sen misin hiç belli değil" ondan ayrılıp tavaya gittim,

"Sana da yapayım mı?" belli etmesemde bozulmuştum, ama bu Onurdu.

"Üzgünüm" arkamdan sarıldı, başını boynuma koyunca gözlerimi kapattım.

"Seni kıskanıyorum, hem de fazla. Ne kadar güzel olduğunun farkında değilsin, onu geçtim bana ne kadar iyi geldiğinin farkında değilsin. Başka insanların sana baktığım gözle bakmasını istemiyorum. Çünkü sen bana özelsin" boynuma kondurduğu öpücükle ellerini tuttum,

"Onur-" diye mırıldandım, bir kaç saniye bu anın tadını çıkardık, sonra karnım guruldadı,

İkimizde kahkaha attık,

"Karnım aç benim" ondan ayrıldım, hemen üç yumurtayı da kırdım. Bu halime gülümsediğini hissettim,

"Sende iki yumurta istiyor muydun?" 

*

İfadesizce gelen mektuba baktım,

"Kimin gönderdiği yazmıyor muydu?" Ali kafasını hayır anlamında salladı,"Eldivenleri getir" başını evet anlamında salladı ve çıktı.

Ofisimde oturmuş bana gelen mektuba bakıyordum, her şey mükemmel bir şekilde gidiyordu, elbet bir bok çıkacaktı.

"Abi beni çağırmışsın" kapıyı tıklattı, bezgin bakışlarımı ona gönderdim,

"Kapıyı tıklattıktan sonra konuş" tamam anlamında sırıttı, sonra ciddi durumu fark etti ve yüzü düştü,

"Ne oldu?" önümdeki koltuğa oturdu, o sırada Ali eldivenleri getirdi, eldivenleri hızla giydim,

"Kağıda zehir katmışlar mıdır?" Furkan ın sert sesine karşılık başımı salladım,

"Olabilir" hızlı bir şekilde zarfı açtım,

Okuduğum isimle sinirlerim alt üst oldu,

"Siktir!" Furkan in boş bakışlarına karşılık kağıdı ona gösterdim,

Mektubu hızlı bir şekilde okudu, ağzı şaşkınlıkla açıldı,

"Ölmüştü... O ölmüştü! Kendim görmüştüm!" dedi.

Elimdeki eldivenleri çıkardım ve bir kenara fırlattım.

Derin bir  nefes aldım,

"O piç bu sefer kaçamayacak!" Ofisten hemen çıktım.

Beni özlediniz mi? O depodan kaçmak ne kadar zordu biliyor musunuz? Bu sefer ben sizi öldüreceğim! Canınızı çok kötü yakacağım

Yiğit Gürsoy

Yeni bir karakterle karşınızdayım

Biliyorum bölümler çok geç geliyor ve sizde karakterleri hatırlayamıyorsunuz.

Haklısınız, bunun için gerçekten özür dilerim. Sınav bittikten sonra bölümleri daha erken yayınlayacağım, hem Dikkat Mafya Var a da bölüm gelecek,

Sadece bu ay bir bitsin

Sizi çok seviyorum, umarım sizde beni seviyorsunuzdur☺

Sevgiler Yazarinız 😍

DİKKAT KATİL VAR!!Où les histoires vivent. Découvrez maintenant