39. Beni Değiştirdin

Magsimula sa umpisa
                                    

Ben bunu hak etmiştim!

Susar mısınız? Bana kendimi korumayın. O görüntüleri görseydiniz muhtemelen şuan o görüntülere mağruz kaldığınız için beni öldürmek için çeşitli planlar kurmakla meşgul olurdunuz.

Bedenimin etrafına aniden sarılan kollarla tökezlerken durdum. Bir süre sadece benim hızlı nefes alış verişlerim duyulduktan sonra Kerem'in kahkahası nefes alışımı sollayıp ilgi odağı oldu.

"Ama ya!" dedim, kollarından kurtulmaya çalışırken. "Bırak, Ülkeyi terk edicem ben" dedim, kaşlarımı çatarken.

Kerem gülmeyi kesip kollarını sıkılaştırdığında gözlerimi kıstım. Beklemediğim bir anda diğer elini hızla bacak altıma attı ve beni kucağına aldı.

"Her halinle güzelsin sen sakin ol" dediğinde, dediğine inanmamam gerektiğini kahkahasını aklıma getirip kanıtlarken sertçe omuzuna vurdum. "Yalancı"

"Yalanlar çok güzel, gerçekler çok çirkin" dediğinde, hızla kucağından indim ve bacağına tekme attım, "Sensin çirkin!"

Kerem eğilip bacağını ovalarken, Kolumdaki saate baktım.

02:00

Etraftaki sessizliğin sebebi belli olurken, bacağıyla ilgilenen Kerem'in yanına uzandım ve ellerimi karnıma koyup, Gökyüzüne bakmaya başladım.

Bir süre sonra Kerem'de yanıma uzandığında, ona döndüm. Sırıtıp "Bacağın nasıl canım sevgilim?" dediğimde, gözlerini kıstı.

"Saçlarını kimsenin beğenmediğini düşün." dediğinde, sırıtmam yüzümden silindi.

"Durum o kadar mı vahim?" dedim yerimde doğrulup, bacağına bakmaya çalışırken.

"Neyseki 12 cm toplu giyen bir sevgilim yok" dediğinde gözlerimi kıstım.

"İyi hatırlattın, bir dahakine 14 cm olan topuklularımı giyerim."

"Öyle bir topuklun yok değil mi?"

"Salak mısın Kerem, benim topuklu ayakkabım mı var?"

"Hayır. Sadece 14 tane spor ayakkabın ve 3 tane postalın var."

Dediği şeyle gülümserken yeniden yanına uzandım ve kollarımı başımın altına koydum. Ne kadar ayakkabım olduğunu ben bile bilmezken ondan bunu duymak, garip hissetmişti. İçimden bunu nerden bildiğini sorma isteği gelse de kendisinin kaç ayakkabısı olduğunu sorarsa diye korkarak, hemen bu soruyu aklımdan sildim.

"Bunu nerden bildiğimi sormadın?" dediğinde, ağzım aralandı.

Beni nasıl bu kadar iyi tanıyabiliyordu?

"Sen" dedim sesimdeki şaşkınlığa engel olamadan, cümlemin devamı getiremeden o konuştu.

"Ben sadece seni senden iyi tanımak ve seni nasıl sevdiğimi görmeni istiyorum" dediğinde, yüzümdeki tebessüme mani olamadım.

"Beni nasıl sevdiğini zaten biliyorum ki" dediğimde, uzandığı çimin üzerinden bana döndü.

"Nasıl seviyor muşum?"

"Sonsuz olan bir okul tatili düşün." dediğimde, kahkaha attı. "Ondan daha çok seviyorum" dediğinde kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım.

"Peki ben nasıl seviyorum?" dediğimde hiç beklemeden konuştu.

"Aşka inanmayan bir kızın aşık olduğunu düşün" dediğinde bu defa ben kahkaha attım.

"Beni değiştirdin." dedim yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarını okşarken.

SAHADAKİ PRENSES Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon