16. Sadece Git

8.9K 486 92
                                    

Multimedya'da Bütün Karakterlerimiz Var.

Bölüm Şarkısı/ Gri - Korkak

İYİ OKUMALAR

Hızla kendimi geri çekip bir tane tokat patlattım. Kesik kesik nefesler alırken, kaşlarımı çattım. Bir süre bir şey söylemesini bekledim ama hiçbir şey söylemedi. Yana çevrilmiş başını, yeniden bana çevirmek gibi bir şey de yapmadı. Bir şey söylemek için ağzımı araladım ama sözlerimi yumdum. Tüm sinir benliğimi esir alırken, ağzımı araladım.

"Bir daha sakın karşıma çıkma Kerem Soylu!"

Hiddetle konuştuktan sonra kolumu ondan kurtarıp arkamı döndüm ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Önümde duran taksiyle, son kez Kerem'e baktım ve hemen durdurup, bindi .Adresi verdikten sonra kafamı cama yasladım ve eve varmamı bekledim.

Evin önüne gelince parayı ödedim ve taksiden indim. Hızla merdivenleri tırmandım ve titreyen ellerimle cebimdeki anahtarı çıkardım. Titreyen ellerimle kapıyı açmakta zorlanırken sinirle inledim ve derin bir nefes aldım. Daha sakin bir şekilde denedikten sonra kapıyı açmayı başarabildim. Evin içine gelince anahtarı bir köşeye çantayı bir köşeye fırlatıp koşarak yukarı çıktım.

Üstümdeki elbiseyi hiç umursamadan yırtarak çıkardıktan sonra şort ve rahat bir tişört giydim. Saçımı da tepeden topuz yapıp yatağa bağdaş kurarak oturdum.

Sinirden tırnaklarımı yemeye başladım. Sonra dayanamayıp kalktım ve her şeyi bir yere fırlatmaya başladım. Sinirim bir türlü geçmiyordu. Ne yapsam, sinirim azalmıyordu.

Asıl kızdığım onun beni öpmesi değil onun beni öperken hissettiğim duygulardı. Asıl sinirim, kendimeydi.. Hissetmek istemiyordum. Hissetmemeliydim o duyguları, bu hissi
Hissetmemeli..

O beni öptüğünde bende onu öpmek istemiştim. İçim daha önce hiç tatmadığım bir huzurla dolmuştu.

Neden kafam karışıyordu ki sanki?

Sinirimden yere çöküp ağlamaya başladım. Sevilmekten, sevmekten neden bu kadar korkuyordum?

"Lanet olsun!" diye, fısıldadım sessizce.

"Neden bu duyguları hissediyorum? Hissetme kalbim hissiz ol!" diye bağırıp, daha çok ağlamaya başladım.

İstemiyordum. Acı çekmekten korkuyordum. Lanet olsun sana Bora!

Ben böyle kalbimle savaşacak duruma getirdiğin için lanet olsun sana!

Burnumu çekip yavaşça yerden kalktım. Duvara tutuna tutuna odadan çıkıp aşağıya inmeye başladım.

Aşağıya inince çantamın içinden telefonumu aldım. Bir sürü cevapsız arama ve mesaj vardı. Hepsini göz gezdirmeden sildim. Birine, beni anlayacak birini ihtiyacım vardı şuan. Biran düşündükten sonra başka çarem olmadığı için boğazımı temizledim ve numarasını tuşladım.

Birkaç çalıştan sonra açtı.

"Alo" dedi, uykulu sesiyle. Ah, uyuyordu tabi!

"Şey, alo Selim.." dedim, ağzımda geveleyerek.

"Mira, sen miydin? İyi misin sesin kötü geliyor?" dedi, hemen.

"Açıkçası değilim. Biriyle konuşmaya ihtiyacım var ama eğer uyu-"

"Saçmalama Mira!" dedi, hemen sonra devam etti.

"Neredesin sen? Bekle hemen geliyorum."

"Evdeyim" dedim, burnumu bir kez daha çekerken.

SAHADAKİ PRENSES Where stories live. Discover now