SAHADAKİ PRENSES

39. Beni Değiştirdin

UYARI ; Bölüm aşırı DENGESİZLİK içerir!

Bölüm Şarkıları ;

Manga - Yine Yeni Yeniden

Becky G - Lovin' So Hard

İyi Okumalar 💜

"Hayır ya!" diye bağırdım şiddetli bir radyosyon gibi insanların kulaklarını sağır edecek derecede.

"Kulağımı hissetmiyorum! Kulağım!" diyen Cem'e gözlerimi kısarak baktıktan sonra ayağımı sertçe yere vurdum.

"Tatilde okul mu olur? Bu ne saçma bir sistem" diye haykırdım, elimle yüzümü sıvazlarken.

"Ne okulu?"

Ortama bodoslama giren Kuzey'e ve kolunun altındaki Sude'ye baktım. Gözlerimi kısarken tüm nefretimi onlara yolladım.

"Tatil günü okul gibisiniz yemin ediyorum, iğrençsiniz iğrenç!" dedim, tiksintiyle.

"Aldırmayın, kıskanıyor."

Işık hızıyla Cem'e döndüm. "Neyini kıskanıcam ben bu birbirine bu kadar güzel yakışan insan varlıklarını."

Hepsine döndüğümde kaşlarını kaldırdıklarını gördüm.

"Ne? Bu kıskanıyorum demekti." dedim gözlerimi devirirken.

"Kerem'sizlik buna yaramadı."

"Kerem deme bana! Sabahtan beri telefonlarıma cevap vermiyor."

"Ke-"

"Cem!"

Cem "Hoşt!" deyip benden uzaklaştığında sinirle inleyip kendimi hamağa attım.

Aklıma 2 hafta önce burada Kerem'le birlikte uyuduğumuz gelince, iç çektim. 2 haftadır sadece 3 kez görüntülü konuşabilmiştik. Hepsi buydu. 2 hafta ve 3 konuşma.

Şimdi siz anlamadınız değil mi?

Hadi o zaman başa dönelim.

******

"Yuh!" dedim, bir anda kendimi tutamadan. "Bu yaşta ne evliliği?"

"Bu yaşta ne evliliği?" dediğinde, gözlerimi kıstım.

"Bende onu diyorum işte." dedim, sinirle.

"Mira ben şimdiden bahsetmiyordum ki. İlerisinden, kesinlikle ilerisinden bahsediyordum." dediğinde, tek kaşımı kaldırdım.

"İnana- Bir dakika!" dedim, ayağa fırlarken. "Kerem şu anı hemen telefonuna kaydet."

"Ne oldu?"

"Az önce tek kaşımı kaldırdım" dedim ve hızla kaydıraklara koşup, kaydırağın kayma yerinden kaydırağa tırmanmaya başladım. Az önce tırmanmaya mı dedim? Unutun bunu, bırakın tırmanmayı bir adım bile atamadan arka arkaya kaydım ve kumlu zemini boyladım.

"Şerefsiz kaydırak." dedim sinirle ayağa kalkıp kaydırağa tekme atarken.

"İyi misin Mira?"

Yanıma gelen Kerem'e baktım. Aklımda yeniden beliren şeyle gözlerim parladı.

Bir anda "Kerem" diye bağırmamla, Kerem yerinde sıçradı. "Kaydettin mi? Bu anı kaydettin mi?" dediğimde önce elindeki telefona ve ardından bana baktı. Çok değil birkaç saniye sonra karnını tutarak gülmeye başladı.

"Versene su telefonu" deyip elinden kaptığım gibi telefonun ekranına baktım. Gördüğüm şeyle gözlerim kocaman olurken, bir anda kendimi telefonu atıp koşarken buldum. Yok, o ben olamazdım! O Kaydırakta, o şekillere giren ben olamazdım. İşin kötüsü o bendim ve Kerem beni o halde görmüştü. Daha da kötüsü o fotograf hala onun elindeydi. Bir anda durup hızlı bir U dönüşü yaptıktan sonra Park'a geri döndüm. Kerem'in yanına koşturup, elinden telefonu kaptığım gibi fotoğrafı sildim ve yeniden Kerem'in yüzüne bakamadan koşmaya başladım. Arkamdan adımı seslendiğini duysamda aldırmadım. Daha eve gidip kendimi banyo dolabına kilitleyecektim.