8. İyi Anlaşıyoruz

10.6K 633 33
                                    

Multimedya'da Selim var.

Bölüm Şarkısı-Avril Lavigne-When Your Gone

[Düzenlendi]

İyi Okumalar:))

Sabah ilk defa alarmsız erken kalkmıştım. Üstümü giyinip Cansu'yu beklemeden evden çıktım. Ne yani kesin sevgilisiyle giderdi o okula. Ben de erken kalkmanın rahatlığıyla yavaş yavaş okula yürüdüm.

Okula varınca bizimkilerin yanına gitmedim. Evet bu bir ilkti ama yanlarında Kerem vardı. Dün söylediklerimde ciddiydim, onunla bir daha görüşmemeyi düşünmüyodum. Sınıfa çıkınca Cem'in çantasını Sude'nin sırasının yanından alıp Kerem'in yanına yani benim sırama koyduktan sonra Sude'nin yanına çantamı atıp oturdum ve kafamı sıraya gömdüm. Ders zilini duyunca herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Bunu sınıftaki fazlalaşan sesten anlamıştım. Ben de kafamı kaldırdığımda bizim grup ve Kerem başımda dikilmiş bana bakıyorlardı. Onlara 'ne var' der gibi bakınca Burak konuştu.

"Neden yanımıza gelmedin fıstık?" dediğinde alayla güldüm ve Kerem'in gözlerinin içine baka baka konuştum.

"Ben dün söylediklerimde gayet ciddiydim. O'nun olduğu ortamlarda olmamı beklemeyin benden" dedim. Kerem bana üzgünce bakıyordu ama şuan bu pekte umrumda değildi. Cem'in konuşmasıyla ona döndüm.

"Saçmalıyosun şuan Mira. Cidden." dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Daha fazla dayanamadım ve bi hışımla oturduğum sıradan kalkıp bağırmaya başladım. Bu arada ise bütün sınıf bizi izliyodu.

"Saçmalıyorum öyle mi? Kusura bakmayın ama bi kız çıka gelip nedenini bilmediğim bir şekilde benim elimi kırıyor ve sonra o benim için çok önemli olan maça çıkamamamı sağlıyor. Sonra ben sinir krizi geçirip o kızı dövüyorum. Sonra öğreniyorum ki o kız Kerem'in kız kardeşi ve senin kuzenin ve siz bana yaptığı onca şeyden sonra onu tutuyosunuz. Şimdi ben mi saçmalamışım?!"

Hepsi bana üzgünce bakarken,ben son sözlerimi söyledim.

"Boşversenize ya. İyi olmuş belli. Eğer bu olay olmasaydı sizi hala gerçek arkadaşım sanıcakmışım. İyi olmuş belli ki. Bundan sonra hiçbirinizi görmek istemiyorum." dedim ve yüzlerine bile bakmadan çantamı alıp, sınıfa yeni gelen öğretmenin seslenmesini umursamadan sınıftan çıktım. Devamsızlığımdan dolayı sadece öğlene kadar derslere girmemeye karar verdikten hemen sonra, öğlene kadar oturmak için yangın merdivenlerine geldim ve oraya oturup telefon ve kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım.

Bütün müziklerimi dinledikten sonra canım sıkılmıştı bende bu yüzden sosyal hesaplarıma baktım. Sonra öğlen arasının zilini duyunca yerimden hızla kalktım ve kapıdan çıkıp kantine yöneldim. Bi pizza tost ve ice tea alıp masalara baktım ama hepsi doluydu bizimkilerin yanına gidemiyiceğime göre şansıma küsüp masasında tek başına oturan Selim'in yanına doğru yürüdüm ve karşısına oturdum. Ben masasına oturunca telefonundan kafasını kaldırıp bana baktı ve sırıttı.

"Hayrola beni mi özledin?" dedi hala sırıtırken.

"Kes sesini. Sadece yemeğimi yiyip gideceğim. O yüzden konuşma." dedim sertçe ve yemeğimi yemeye başladım ama o beni izliyordu. Daha fazla dayanamadım ve konuştum.

"Ne var acaba?"

"Yok bişey. Aslında şimdi çıkamadığın maçla ilgili laf çarpmak vardı ama üzgünsün belli, başka zamana artık." dediğinde, sinirle yüzüne baktım.

"Üzgün felan değilim ben." dedim ona delici bakışlarımı yollarken. O da gülüp ellerini teslim oluyorum dermiş gibi havaya kaldırdı.

"Tamam ne dersen haklısın." dediğinde sırıttım.

"Biz Marsta yaşıyoruz."

"Haklısın."

"Araban, at arabası."

"Haklısın."

"Okulun, en popüleri benim."

"Haklısın." dedi, dudaklarını büzerken.

"Okulun, en gereksiz insanı sensin." dedim, sırıtırken.

"Haklı-Hey bir saniye." dedi, sonunfa fark edebildiğinde. O hala kendi kendine mırıldanırken ben kahkahalarla gülüyordum. Bir süre sonra karnımı tutmaya başladım.

"Tamam be. Of! Gülmesene ya." dediğinde, daha çok gülmeye başladım.

"Hey Allahım ya!" dedi bu sefer sitemle. Ben zar zor gülmeyi kesip konuştum.

"Sen harbi safsın ya." dediğimde bana sırıttı ve konuştu.

"Seninde elin kırık." dediğinde ona 'ne alaka' der gibi baktım.

"Olmadı değil mi?" dedi kafasını kaşırken. Ben de yine kahkahalarla gülmeye başladım. Bütün kantin bize şaşkınca bakıyodu çünkü biz bırakın gülmeyi yan yana bile duramazdık. Şimdi düşündümde aslında biz Selim'le, iyi anlaşırmışız.

"Düşündümde biz iyi anlaşırmışız."

"Düşündümde biz iyi anlaşırmışız."

İkimizin aynı anda konuşmasıyla bu sefer beraber güldük, sonra o ciddileşip yeniden konuştu.

"Cidden iyi anlaşıyoruz."

"Aynen" diyebildim sadece.

"Ee ne dersin arkadaş olabilir miyiz?"

"Neden olmasın" dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi.

"İyi o zaman, hadi tostunu ye. Soğudu artık." dediğinde, acıyla tostuma baktım.

"Yenmez ki şimdi bu." dedim, içim acıyarak.

"İyi madem. Ben yenisini alıp, gelyorum." dedi ve kalkıp kantin sırasına girdi. Bende arkama yaslanıp, bize mal mal bakan öğrencilere sırıttım. Sonra bizim grubun hepsinin bana baktığını görünce hemen kafamı çevirdim. Onların yüzünü bile görmek istemiyordum.

Selim karşıma oturunca elinden tostumu aldım. O bana bakarken ben ona ne oldu gene der gibi baktım.

"Hayır yani teşekkür beklemiyorum ama paylaşsan fena olmazdı hani." dediğinde sırıttım.

"Hadi be ordan. Ben pizza tostumu, kimseyle paylaşmam."

"Aman iyi." dediğinde sırıtıp tostumu yemeye başladım.

Telefonumun melodisini duyunca tostumu masanın üstüne bırakıp telefonu cebimden çıkarıpp açtım.

"Alo?"

"Alo Mira Soylu?"

"Evet benim" dedim, kaşlarımı kaldırırken.

"Merhaba Mira hanım ben Doğu hastanesinden arıyorum. Öncelikle sakin olun lütfen. Cansu hanım ve Emre bey bir kaza geçirmiş. Şuan hastanemizdeler. " dediğinde, "Ne?" diye bağırıp hızla yerimden doğruldum. Telefon elimden düşmüş ve kırılmıştı ama şuan bu umursayacağım, en son şey bile değildi.

Önce annem ve babam şimdi de Cansu mu?

Hayır annemle babam beni biraktı ama Cansu beni bırakmazdı.

Birakmazdı değil mi?

Umarım uzun olabilmiştir.

Vote ve Yorumları unutmayın lütfen.

Herzamanki gibi sınır yok.

Vote+Yorum

Bana ulaşmak için ;

İnstagram: Gizemlipremsess

Twitter: Gizemlipremsess

Youtube: Gizemlipremsess

Snapchat: Gizemlipremsess

Tumblr: ironikbirii



SAHADAKİ PRENSES Where stories live. Discover now