FİNAL

2.1K 113 39
                                    


"Duygularım gerçek değildi ki!"

"Hayır gerçekti! Beni seviyorsun." Uzun süre yüzüme öylece baktı hiçbir şey diyemedi.
O anda Yusuf girdi devreye, kafa attı Adem'e. Adem geriye doğru bir adım attı. Ani bir hareketle silahı elimden aldı ve hızla ateşledi. Yusuf iki büklüm yere inmeye başladı. Kaburgasıyla midesinin birleştiği noktayı tutuyordu. Adem bir tekme indirdi yüzüne. Yusuf yerde yatıyordu.
"Yusuuuuuf !" Diye bağırdım artık gözüm kararmıştı bıçağımı sertçe kavradım ve Adem'in boşluğuna sapladım. Hızla arkasına döndü. Silahı ters çevirip bana vurmaya çalıştı, ama kaçtım. Beni kolumdan tuttu, kurtulmayı başardım. Beni öldürmesine izin vermeyecektim.

Hızla cama koştum. Terasa çıkmak aklıma gelmedi o anda. Cama tekeme atarak atladım aşağıya.Üç, dört metre kadar bir yükseklikten aşağıya atladım. Önce kırılan camlarin yere düşüş sesi sonrada bedenimin yerle buluşmasından çıkan tok ses  ardindan benim aci içinde ki tiz çığlığım ve dayanılmayacak bir acı sanırım ayağım kırılmıştı...
Refleks olarak yukarıya baktım. Adem hemen bana bakıyordu sonra aşağıya inmek için merdivenlere yöneldi. Ayağa kalkmak istedim ama yapamadım. Sürünerek çıkmaya çalıştım. O ise topallayarak iniyordu aşağıya, yaraları derindi. Gebersin dedim içimden benim elimle gebersin!

"İdil kaç! Geliyor." diye bağırdı Yusuf.

"Gidemiyorum Yusuf!" Duvara tutunarak yanıma geldi. Ben hala kaçmaya çalışıyordum, ama nafileydi. Ellerimle yerden destek alırken  bana yaklaşmasını izledim. O anda, yazlıkta odaya girdiği an aklıma geldi. Beraber yatabilmek için onu beklediğimdeki gibi bakıyordum ona. Ama duygular çok farklıydı.

"Neden yaptın bunu?" Hiçbir şey demeden yanıma geliyordu. O da benim gibi çöktü tozlu zemine. Burnu kanıyordu. Bana yaklaştı. Hemen kendimi geri çekmeye çalıştım ama yapamadım. Elini yüzüme yaklaştırdı. Ağzımı sildi. O an anladım ki, tek sorun bacağımda değildi.

"Korkma!"

"Korkma mı? Sen neden bahsettiğini biliyor musun Adem? Beni öldüreceksin ve korkma diyorsun!" Konuşmalarımızı duyan Yusuf gücü yettiğince bağırıyordu.

"İdil kaç lütfen! Seni öldürecek!" Ah Yusuf o halde bile beni düşünüyorsun benim için yolun sonu sen kaç asıl yoksa benden önce sen öleceksin.

Ademin sesiyle kendime geldim tekrar

"İdil, bunu isteyerek yapmadım. Mecburdum. Söz vermiştim. Annem ölecek."

"Ben ne olacağım peki? Hiç düşünmedin mi?"

"İlk başlarda düşünmedim. Kararlıydım. Babanın anneme yaptıklarından sonra mahvolmuştum. İntikam almam lazımdı ama yaşını beklemelidim. Seninle tanıştım. Bunları yaparken bana askıriymler çok yardımcı oldular. Seninle tanışmam için o kavgadan bu zamana kadar birlikte olmamıza hep onlar sebep oldu. Ama seni tanıktan sonra, senin o gün sahilde bana sarılarak ağladığın günden sonra, senin tanıdığım bütün insanlardan farklı olduğu anladım. Bir ara vazgeçmek istedim ama sen bırakmadın beni. O gün otoparkta konuşmasaydık, belki de kimse duymayacaktı. Çünkü diğerlerinde duymamışlardı. İlk defa yalnız kalmıştık yazlıktayken. Ama ben bu günün geleceğini bildiğim için hep rahatsızdım, çünkü sana... hani başıma silahı dayadığında demiştin ya, beni sevdiğini söyledin diye... işte ben seni çok sevdim. Hala seviyorum. Nefes almasanda bu değişmeyecek hep seveceğim. Ama sözlerim var benim. Söz verdim...
Annem çok yakın bir zamanda ölecek, ona söz verdim. Şu anda ailemden bir tek o kaldı. Ne abim hayatta, ne babam, ne de başka birisi. Bir tek annem, onu yaşatmam lazım. Babanın yaptığını sana yaptığım, suçsuzken sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm. Ama anemin de suçu yoktu. Baban gelip ailemizin mutluluğunu bozdu. Her şeyi mahvetti. Hep bu günü bekledim ben."

KATİLİMİN KOLLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin