Adem'den uzak dur mu ?

2K 92 1
                                    


Yusuf beni görünce koşar adımla yanıma geldi.

"beni mi bekliyordun ?" dedim.

"evet seni bekliyordum" dedi endişeli gözlerle.

"hayırdır bir şey mi oldu?" diye sordum korkarak.

"evet oldu idil" dedi o anda elim ayağım titremeye başladı. Gözleri büyümüştü ve beni epey bir beklediği belli oluyordu yüzünün üşümüş halinden.

"anneme bir şey bir oldu yoksa Yusuf bak doruyu söyle ne oldu söylesene şunu!"

"yok. Annene bir şey olmadı elif abla gayet iyi olay seninle ilgili." Derin bir nefes almıştım.

" Ne olmuş bana?" dedim. Endişeli gözlerle bana bakıyordu

"Adem den uzak dur" dedi sert bir şekilde. Bense şaşırmıştım Ademi nerden tanıyordu bizi ne ara görmüştü ve neden böyle diyordu.

"Adem mi ? neden ?" omuzlarımdan tuttu gözlerimin içine baktı gözleri dolmuştu bana çok yaklaştı kendine hakim olmaya çalışıyordu.

"Adem den uzak dur idil o çocuk hiç iyi biri değil sana zarar verecek ve ben sana yardım edemem... yoksa eğer onu seversen sana yardım edemem" dedi.

" Yusuf ne demek istiyorsun anlamıyorum neden bahsediyorsun neden öyle dedin Adem hakkında ve beni neden koruyamazsın şuanda koruyor musun ki?"

"zamanı gelince hepsini öğreneceksin daha var ama sana yardım etmemi istiyorsan ne olur dediklerimi yap o çok tehlikeli bak bu kadar senelik bir arkadaşlığımız var bunun hatırına ondan uzak dur ne olursun" Yusuf yalvarıyordu çenesi titremeye başlamıştı. Yıllardır onu tanıyordum ama onu ilk defa böyle görüyordum sorularımı tekrarladım ama cevap veremedi omuzlarımı bırakıp arkasını döndü ağlıyordu. Yusuf bildiğin ağlıyordu ne yapacağımı bilemedim, benim hakkımda olan ama benim en ufak bilgim olmayan bir konuydu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Hemen onu kolunu tutum sakinleşmesini bekledim o sakinleşmek yerine hüngür hüngür ağlamayı tercih etti ve bana sarıldı titriyordu onu böyle görünce bende kötü oldum ne kadar seviyordu beni bu Yusuf ama neden böyle davranıyordu en ufak bile fikrim yoktu bir erkek hangi nedenle böyle ağlayabilirdi ki ?o soğukta bu şekilde daha fazla kalamazdık hemen kendisini toplamasını söyledim ve bunları yarın doğru düzgün konuşacağımızı ve beni okul çıkışı almasını söyledim. İçim parçalanmıştı haline ne yapacağımı bilemiyordum.küçücük bir çocuk vardı sanki karşımda sessiz, sakin, masum...elimi çenesine getirdim ve başını kaldırdım.

"bunları yarın konuşacağız şimdi burası uygun bir yer değil ama yarın bana eksiksiz bir şekilde anlatacaksın tamam mı" hiçbir şey demiyordu. Sadece gözlerimin içine bakıyordu sanki beni ölüme gönderiyordu da son kez bakıyordu bana. Ela gözleri kıpkırmızı olmuştu ve o anda bir damla yaş aktı gözünden o anda o kadar çaresiz hissettim ki nesi vardı bu çocuğun. Dayanamadım yanağına sokuldum ve onu öptüm

"ne olur üzüle dedim ben iyiyim" ama hiç konuşmadı bana yeniden sarıldı.

"hadi git artık" diyip bana arkasını döndü ve yürümeye başladı. Titriyorum. Üstüme lapa lapa kar yağıyordu ama ben terliyordum vücudum saçma sapan tepkiler vermeye başlamıştı artık. Benim gibi korkak bir kıza bu yapılır mıydı.onu neden öptüğümü de bilmiyordum galiba bir anne şefkati göstermiştim ona ve onu ağlarken üstelik benim için ağlarken görmeye dayanamamıştım. Kendi mi çok kötü hissediyordum. Acaba beni kimden koruyordu ya da neden? Adem mi nerden tanıyordu ve beni nasıl görmüştü dershane Ademle hiç görmemiştim onu ve yolda da rastlamadım zaten bizi görmüş olsun beni bekliyordu yolda, arabasıda olmadığı içinde minibüsle gelmek zorunda kalırdı ama bir ihtimal daha vardı tabi Samet in arabası vardı beklide onunla gelmişti. Tabi bu sorularımın cevabını sadece yarın alacaktım ama ya beni okuldan almazsa? Bunları düşünmek bile istemiyordum kafam allak bullaktı. Sınav haftası değildi ama yine de ders çalışmam lazımdı. Ama bunu yapamıyordum kafam çok karışıktı neden böyle demişti bana Yusuf çok soğuk kanlı bir çocuktu ama benim için bu kadar endişelenmişti ve ağlamıştı bunun ardında kesin bir şey vardı ama ne? ve yarınAdemle ilk buluşmamdı bunu onu ekemezdim ama ona da pek güvenmiyordum ve Yusuf söylediklerinde ne kadar haklıydı o boşuna kuruntu yapmazdı. Geçen gün başladığım kitabımın kapağını açtım ama içimden kitap okumak bile gelmiyordu. Hemen bilgisayarımı açtım facebooka ve twittera göz gezdirdim ama Ademle ilgili en ufak bir şey bulamadım zaten soyadını bilmiyordum. Annem yemeğe çağırmasıyla bilgisayardan ayrıldım. Yemek yerken de anneme yarın ki konser den bahsettim ve izin aldım. Tabi bir şartı vardı. Beni o alacaktı konserden geçen günkü olaydan sonra üstüme bir başka türlü düşüyordu. Ama anneme bu konuşmaları bir daha açmamam gerektiğini düşünüyordum çünkü bana inanmıyordu ve bana başka bir gözle bakıyordu.şartını büyük bir memnuniyetle kabul ettim.koşar adımlarla odaya geri döndüm çünkü telefonum çalıyordu. Gizli numara gizli numaraları engellediğimi hatırladım ama bu nasıl beni arayabiliyordu. Kapattım açmadım. Bir kere daha aradı yine açmadım. Bu sefer özel olmayan bir numaradan beni aradı açtım. Korkarak konuştum.

"alo?"

"kızım niye açmıyorsun telefonunu kaç oldu arıyorum"

"tanıyamadım kimsin."

"ben Adem..." kısa süreli bir sessizlik oluştu. Benim numaramı nasıl bulmuştu.

"aa sen miydin? Nasıl buldun telefonumu ?"

"bende iyiyim sorduğun için çok sağ ol idilciğim ne oldu aldın mı izin annenden geliyor musun ?"

" evet aldım geliyorum."

" hayırdır sesin kötü geliyor bir şey mi oldu canın sıkkın."

" yok hayır gayet iyiyim, saat kaçta başlıyor? konser nerede? annem dönüşte beni alacakmış ve nasıl buluşacağız ?"

"hepsini tek tek cevaplıyım... hımmm. Konser saat sekizdeymiş... ben seni saat 5te alırım okuldan veya evden nerede olmasını istersen konserde küçükçiftlik Parktaymış. Bitmesini beklemeyiz büyük bir ihtimalle, annenin de almasına gerek yok yorulmasın oraya kadar ben seni evine kadar bırakırım." Gayet samimiydi.

"ama annem buna izin vermez ki"

"Beşiktaş a kadar gelecek mi konser için ?"

Bir dakika ben annemle bir konuşayım" dedim. O ise annemle onun konuşması gerektiğini söyledi böyle zaman kaybıymış daha ikna ediciymiş bana göre ama annem sıkı pazarlıkçıdır işi zordu. Ki öyle oldu. Annem Beşiktaş a kadar gelmeyecekti ama beni Silivri den alacaktı. Zaten onunla tenha yerlere gitmek istemiyordum. Beni Silivri deki çorlu durağından alacaktı. Ama saat beş çok erkendi. Okuldan 4 te çıkıyordum ve ne ara eve gidecektim ve ne ara hazırlanıp durakta buluşacaktık. aklıma bir fikir geldi hemen. sabah ilk üç saat önemli dersler vardı diğerleri o kadar önemli değildi ve okuldan kaçacaktım Yusuf la da öğlenden sonra buluşup eve gidecektim hazırlanıp Ademle buluşacaktım. Hemen Yusuf a mesaj attım.

"beni saat 12 buçukta Hamit bey durağında bekle konuşmamız lazım" cevap kısa ve netti.

"tamam" bunun üstüne bir şey yazmadım. Yatağıma yattım tavana diktim gözleri babamla beraber yapıştırdığımız fosforlu yıldızları izledim bir süre Allah a dualar ettim uyuyana kadar bana doğru yolu göster diye. Ağlayarak uyuya kalmışım. yine enteresan rüyalar gördüm sıçrayarak kalktım alarmımın çaldığı vakit ama rüyamda ne gördüğümü unutmuştum ter içinde kalmıştım. Hemen duşa girdim. Su beni sakinleştirdi bu gün zor bir gün olacaktı ve buna iyi hazırlanmalıydım sağlam bir kahvaltı yaptım. Gayet iyi hazırlandım. Geç kalmayayım diye her zaman olduğu gibi koşarak evden çıktım. Servis kapı önüne geldiği anda dışarı çıktım ve servisçinin saçma sapan laflarını duymaktan kurtuldum. Neriman ın servise binmesini dört gözle bekliyordum ve yanıma oturduğu an başladım her şeyi anlatmaya ilk baş ağzı kulaklarında sonrada kaşları çatık bir şekilde beni dinliyordu ne olacağını kestiremiyordu benim gibi. Ademden de Yusuf tanda uzak durmamı söyledi her zaman yaptığı gibi ama bu halinden nefret ediyordum demesi kolaydı ama yapamazdım. Saat 12ye geliyordu ve okuldan bir bahane bulup kaçmam lazımdı. Kendimi karşı cepheye çaktırmadan diğer bölüme geçmeye çalışan bir asker gibi hissediyordum ama dış görünüşüm çok kuul takılan ve hiç oralı olmadan sanki her gün okuldan kaçıyormuş gibiydi.sorunsuzca okulun köşesini döndüm artık işim kolaydı. Durağa doğru yürüdüm okul resmen dağın tepesindeydi korkunç bir soğuk vardı ve sulu kar yağıyordu ama yinede o yolu yürümem gerekiyordu beklide beni bekliyordu Yusuf bu soğukta. Güç bela o ıssız yoldan durağa ulaştım ama Yusuf ortalıkta yoktu. Telefonumu çıkardım aramaya başladım ama cevap vermedi. Durağın içine sığındım. Yeniden aramaya başladım o anda bir korna sesi duydum sola doğru baktım ve arabanın içinde ki Yusuf tu. Hemen arabaya koştum.kapısını açtım içeri gel işareti yaptı oturdum koltuğa meraklı gözlerle ona bakıyordum.

"kemerini bağla. Elif ablaya hesap vermek zorunda bırakma beni"

KATİLİMİN KOLLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin