Kıyamazmış Pehhh

913 64 9
                                    


Finale son 3 bölümmm...

Dediğim gibi olmuştu, onu yolun kenarında bekliyordum. Ayakta duramıyordum, başım dönüyordu ve bunların tek suçlusu Adem'di.. Annem onun yüzünden bu haldeydi. Onlar yüzünden babam ölmüştü. Onun yüzünden ben bu haldeydim. Ondan nefret ediyordum. Yanımda bir araba durdu, camını açtı, içeri gelmemi istedi. Ona dışarı gelmesini söyledim. Arabasını iyice kenara çekip indi, bana doğru yürüdü, ilk defa ondan bu kadar nefret ediyordum.

"İyi gözükmüyorsun, neyin var?"

"Ben gayet iyiyim Adem... iyi olmayan biri varmış... annen... çok hastaymış duyduğuma göre." Bir insanın yüzü nasıl bu kadar hızlı değişebilir diye düşündüm o anda.

"Anlamadım."

"Bunda anlaşılmayacak bir şey yok Adem. Annen nasıl diyorum!"

"Ne demek şimdi bu?"

"Neden bu kadar rahatsız etti bu sorum seni, anlayamadım?"

"Ne diyeceksen de! Gidiyorum ben."

"Hiçbir yere gitmiyorsun, konuşacağız! Beni dinleyeceksin!" Bu tavrım onu hiç etkilememişti. Arabasına doğru yürüdü, kolundan tuttum, çekmeye çalıştım. yaptıklarım hiç etkili olmadı.

"Ne zaman öldüreceksin beni?" Bıçak gibi saplanmıştı bu sözlerim ona.

"Hiçbir zaman... sana kıyamam!" O anda indirdim tokattı suratına. Beni kandırmaya devam ediyordu.

"Yalancı!" diye bağırdım.
"Öldürmeyecekmiş pehh gözünü kırpmadan öldüreceksin vakti geldiğinde"
Cevap vermeden hızla arabasına bindi ve ani bir kalkışla yanımdan çekip gitti. Yine istediklerimi yapamamıştım. Konuşamamıştım.

Hastaneye döndüm. Annem yoğun bakımdaydı hala, yatıyordu yatağında. Annemi böyle görmek beni öldürüyordu. Yusuf yanıma sokuldu.

"Artık konuşalım mı?"

"Şimdi sırası değil."

"Asıl şimdi sırası."

"Annem şu an ne halde, hem de benim yüzümden."

"Annen iyileşecek, asıl düşünmen gereken şey kendin olmalı, seni her an öldürebilirler İdil."

"Biliyorum. Korkmuyorum da!"

"Neden korkmuyorsun?"

"Ölünce her şey bitecek, rahat edeceğim."

"Sence öyle mi olacak?" Biraz düşündüm, olmayacaktı. Ben bir müslümandım ve bizim inancımıza göre ölümden sonra yaşam vardı. Cennet cehennem vardı. Ondan önce kabir azabı, hiçbir şey bitmeyecekti. Benim böyle düşündüğümü gören Yusuf devam etti sözlerine.

"Bak, sen de biliyorsun ki hiçbir şey bitmeyecek. Ne senin için, ne de bizim için. Sen ölürsen annen ne yapacak, onu hiç düşündün mü? O, bu ihtimali aklına getirdiği için bu halde, seni kaybettiğinde ne olacak?"

"Peki ne yapacağım?"

"Seni başka bir yere götüreceğiz."

"Nasıl yani? Nereye?"

"Pek güvenli değil ama buradan daha iyi bir yere."

"Peki annem?"

"Elif ablaya biz bakacağız."

"Annemsiz hiçbir yere gitmem."

"Annen gelirse saklanmanın hiçbir anlamı kalmaz. Annen bir insan. Senden daha önce bulurlar onu. Sadece kısa bir süreliğine ..."

"Olmaz, annemi bırakmam."

"Yapma ama İdil! Annenin halini gördün. Başta o isteyecek senin gitmeni."

"Beni burada koruyun, ya da bana da öğretin, ben koruyayım kendimi." Hafifçe gülümsedi.

"Keşke bu kadar kolay olsa. Askıriymler çok güçlüler, onlara gücümüz yetmez."

"Ya anneme bir şey yaparlarsa?"

"Annene hiçbir şey yapamazlar."

"Bana onların ve bizim özelliklerimizden bahsetsene biraz."

"Peki...Biz iyiyiz onlar kötü. Aslında böyle ayrım yapmakta yanlış olur, onlarda da iyiler var, ya da bizde de kötüler var, ama ırk olarak özelliklerimiz bu... bizi insanlardan ayıran birkaç özelliğimiz dışında farklı bir yanımız yok."

"Ne peki bunlar?"

"Duyu organlarımız fazla gelişmiştir, arkamızdan bir geldiğinde çok uzakta olsa bile onları fark edebiliriz. Hatta bazen düşünülenleri bile duyarız. Karşımızdaki kişilerin hislerini anlayabiliriz. İnsanlara göre fazla güçlüyüz, daha hızlıyız. Seni götürdüğüm yer insanların görebileceği bir yer değildi mesela. Askıriymler de bu özelliği taşırlar ama onların daha kötü özellikleri var. Mesela onların gözleri çok tehlikelidir, kötülüğü temsil eder (simsiyahtı Adem'in gözleri, içinde kayboluyordum, gizemliydi, o siyah gözlere bayılıyordum). İstedikleri zaman, istedikleri kişiyi (bunu bana Adem, gri arabalı adam ve annemi kestiğini sandığım adam da yapmıştı bana) ve bir kişiyi başka bir yere gönderebilirler ve bazen gönderdiği kisilerden asla haber alinmaz (gri arabalı adam beni evimin önüne göndermişti )." O anlatırken ben de başıma gelenleri düşünüyordum. Ve ne yapacağımı, annem yoğun bakımdan çıktığı gibi, onunla konuşacaktım. Yusuf'la konuşana kadar, ölmekten korkmuyordum. Ama şimdi korkuyorum ve kendimi korumalıydım. Bu akşamdan sonra hayatım tehlikedeydi benim için.

Merhabalaaaar, umarim yeni bölümünü begenmissinizdir. size bir haberim var 2 ya da 3 bölüm sonra final vermem gerekiyor bildiginiz gibi bu üç yıl once yazdigim bir hikayeydi bu yüzden fazla degisiklik yapamiyorum tadinda bitirmek daha iyi oldugunu düşünüyorum umarim aynı gorusteyizdir. Bu arada bana destek olduğunuz ve sıkılmadan okumaya devam ettiginiz için çok çok çok tesekkur ederim inşallah baska hikayelerimizde de karsilasiriz ve ayrica eğer istersenizzzz katilimin kollarında 2'yi de yazabilirim buda bence harika olabilir. Neyse çok vaktinizi aldim poncikler yeni bölümlerde ve yorumlarda gorusuruz 😘💜😍😊

Ayrıca benim bebeğim, avatar ellim, güzeller güzeli minnacık kardeşim Belginimmmmm seni çok seviyorum kizzzz 💜

KATİLİMİN KOLLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin