"Sizi mahvedeceğim..."

2.8K 143 14
                                    

"Emreeee !" Diye bağırdığımda hala ses yoktu. Off bu çocuk yine mi bensiz okula gitmişti ? Çantamı tek omzuma atarak yürümeye başladım. Arkamda ayak izleri duyunca, tedirginlikle arkama döndüm. "Kutay ?"
"Günaydın, güzelim." Birkaç adımda yanıma ulaşıp yürümeye başladı. Bense sokağın ortasında durmuş arkasından bakıyordum. Onun burada ne işi vardı ? Üstelik güzelim de neydi ? "İlk derse geç kalmak istemezsin." Dediğinde kendime gelip yürümeye başladım. Off karşıma çıkmasaydı keşke. Ne yapayım? O varken tedirgin oluyordum. Son konuşmamızdan sonra onu okul dışında göreceğim aklıma gelmemişti. Son konuşma derken... O gün Kutay'dan ne kadar nefret ettiysem artık, yüzüne bakınca bile midem korku ve aklıma gelen düşünceler yüzünden kassılıyordu. "Dün." Elini ensesine götürüp kaşıdı. Saçlarına dikkatli bir şekilde bakınca bukleli olduğunu gördüm. Bir an parmağımı sokup çevirme isteğimi bastırdım.

"O adam gerçekten patronun muydu ?"

"Berke."

"Efendim ?"

"Adı Berke. Ve evet patronum." Kaşları çatılınca bende bakışımı değiştirdim. Her zaman o sinirli olamazdı değil mi ? Benim de duygularım vardı ve bende sinirlenebilirdim. "Çalıştığını bana neden söylemedin ?"

"Söylemem mi gerekiyordu ?"

"Senin hakkında herşeyi bilmeliyim." Dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Off yine cool olamadım ya. Kesin ineğe benzedim. Berke aklıma gelince sırıttım. Öküz nasıl da havalı oluyordu. Karşımda Kutay olduğunu görünce sırıtışımı sildim. Mal mısın Erva ? Durduk yere şu mankafayı düşünmesen... "Hayır. Bence bilmemelisin." Deyip yürümeye başladım. Kolumdan tuttuğu gibi kendine çevirdi.

"Benimle düzgün konuş."

"Anlamlı cümleler kurarsan, neden olmasın ?" Kolumu sıkmaya başlamıştı artık. Yüzümü buruşturduğumda gevşetti. "Beni sinirlendirme."

"Oratada sinirlenmeni gerektirecek bir durum yok Kutay. Ve benim üzerimde de bir hakka sahip değilsin." Gözlerimin içine uzun süre baktıktan sonra kolumu bırakıp okula girdi. Ne kadar tuhaftı öyle. Acaba kendisinin ne durumda olduğunu görmüyor muydu ? Davranışlarının sebebi ile kimse onun yanında değildi. Bir kaç arkadaşı hariç. Bende okula girince Emre'yi bir kızla gördüm. Sırıtarak yanına gittiğimde o da bana baktı. Acaba bu bahsettiği kız mıydı ? Omzuna bir tane geçirip güldüm.

"Evde kalmayacaksın koçum." Bakışımı attım. Boşuna demedim hani bakışlar sultanıyım diye. Emre de bana bakıp göz kırpınca yanındaki kız sinirli bir şekilde bakmaya başladı. Hemen yanlarından ayrılıp sınıfa girdim. Okulda neredeyse hiç arkadaşım yoktu. Ve Zeynep de yoktu. Sahi Zeynep nerdeydi ya ? Bizi gören siz nasıl arkadaşsınız ? diyecekti. En son gördüğümde koridordaydı ama şimdi yoktu işte. En ön sıraya oturup, kafamı koydum. Eğer bu uyuşukluk üzerimden gitmezse derste uyuyabilirdim. Kafamın dürtüklenmesiyle yavaşça kaldırdım. "Merhaba yeni." Hafif sarışın çocuk bana gülümseyip elini uzattı. Elini sıkıp "Erva." Dedim. "Gelsene bizimle otur." Eliyle erkekli kızlı grubu gösterdiğinde ayağı kalktım. Çocuğun arkasından gruba gittim. "Erva." Gülümseyerek adımı söylediğimde tek tek hepsi kendini tanıtmaya başladı. "Ben Buse."

"Kaşar Buse." Lafa esmer bir çocuk atladığında Buse denen kız omzunu cimcikledi. "Piç Salih." Deyip sırıttı. "Ben Mert." Havalı gözüken bir çocuk elini uzattı. Gülümseyip sıktım. "Ben Cemre." Sarışın ve oldukça güzel kız konuşunca ona da gülümsedim. Artık gülümsemekten dudaklarım gerilmişti. "Ben Burak." Gözlüklü kumral bir çocuk elini uzattı. Sıkarak gülümsedim. "Ben Yağmur." Masum tipli bir kız konuşmuştu. Ayy sen ne tatlısın öyle. Acaba Safiye teyzenin tü tü maşallahını mı yapsam ? Ay yok Erva. En son Berke' nin suratına tükürmüştün. Berke. Öküz ya. Off şimdi neden onu düşünüyorsam ? Beynini istila ettiler Erva.

Dikkat Öküz Var !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin