Katil

316 45 8
                                    

İşten daha yeni çıktım.saat kaç mı? Gece 3! Neden bu kadar geç çıktığımı soruyorsanız barda çalışıyorum,aslında daha geç çıkıyorum ama bugünlüğüne izin aldım.Çünkü; bugün çoğu çalışan gelmedi ve işlerin çoğu bana kaldı.o yüzden çok yoruldum. Şimdi ise hemen eve gidip kendimi uykunun kollarına atma hayalleri kuruyorum.

  Bu arada ben Charlotte Poitevin, Poitevin holdinglerinin varisi ahh çok havalı kıskanın... Şaka şaka istiyorsanız sizin olsun valla ben hiç gösteriş sevmem o yüzden şu anda kapısından girdiğim küçük apartmanda oturuyorum. Aslında babama kalsa korumaların olduğu bir evde mutlu mesut yaşamalıyım peh! Ama  bazen bu apartmana da lanet okumadığım olmuyor yani. Neden mi?! Çünkü; asansör yok ve ben en üst katta oturuyorum.

   Merdivenleri hızlı hızlı çıkmaya başladım son kata doğru yaklaşırken birden bire apartmanda bir kız çığlığı koptu.
  Hemen koşarak oturduğum kata koştum birde ne göreyim biri bir kızı bıçaklıyor.Aman Tanrım!! Şaşkınlıktan dolayı birden bire elimden kayan anahtarlarım yere düştü ve beton zeminde öyle bir ses çıkardı ki anlatamam. Kıza saldıran adam hemen arkasını döndü ve o bal rengi gözlerini bana dikti 'ne diyorum ben ya' ve hiç zaman kaybetmeden bana doğru hızlıca gelmeye başladı. Artık bendeki nasıl bir adrenalinse hızlıca geldiğinin yollardan geri dönmeye başladım. Ve şuanda bardayım 'teşekkürler okulun koşu takımı' ve galiba izimi kaybettirdim.

   Hemen barda daha fazla kalmak istemeyip barın arka kapısına doğru gittim ve tam kapıyı açtım ki biri beni kolumdan sıkıca yakaladı.Kimin olduğuna baktığımda kurtulmuş olduğumu düşündüğüme lanet ettim ne şom ağızlıyım be!
   Zaten kolumda olan eli daha da sıkılaştırıp , diğer eliyle de ağzımı kapatıp gerek yürüyerek gerek sürüyerek yaşadığım apartmana götürdü. Ve beni daha demin öldürdüğü kızın yanına fırlattı.
   Bir an kıza gözüm kaysada hemen ,bir kızı öldürmüş olmasına rağmen hoşuma giden 'lanet olsun' bal rengi gözlerine geri döndüm. O da bana bakıyordu. Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş bir süre öyle durduk. 'Korkuyor muydum?' Ah tabi ki korkuyordum...

   En sonunda benden gözlerini ayırıp başka bir noktaya odaklandı ve "Ne kadarını gördün?" diye sordu.

Yanlış Zamanda Yanlış Yerde(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin