Kaçış

92 9 0
                                    

Yarım Saat Önce

"Lanet olsun Miguel. Anlayacaktır, çoktan şüphelendiğine eminim. Onu bundan uzak tutmak zorundayız."

"Kimsenin tek kelime etmeyeceğine eminim. Onu bunların hepsinden uzak tutacağım. Hiç bir şey öğrenmeden buradan gitmesini sağlayacağım. Sana söz veriyorum."

"Onu seviyorum ve onu kaybetmeyeceğim."

"Tamam Lina. Sakin ol olur mu ? Bunu halledeceğim. Onu gerçeklerden koruyacağıma söz veriyorum."

Şimdiki Zaman

Arabada ikimiz de sessizdik. Miguel' in söylediklerinin hiç biri kafamın içindeki yardım çığlıklarını susturmuyordu. İçimden bir ses herkesin benden büyük bir sır sakladığını biliyordu sanki. Paranoyaklık etmiyordum. Bir şeyler oluyordu. İçkinin buna iyi gelmesini diledim ve camdan dışarıya şehir ışıklarına baktım. O kocaman arsa şehirden o kadar uzaktı ki. Herkes den ve her şeyden. Sanki oranın kendi içinde sakladığı şeyler vardı. Tüm şehirden ve insanlardan saklanıyordu. Düşüncelerimin hepsinin tüm vicüduma yayıldığını ve cam kırıkları gibi battığını hissediyordum. Kimseye güvenemeyeceğimi hissediyordum. Sonunda dev bir cam kulenin içindeki bir gece klübünde durduk. Hiçbi rşey söylemeden arabadan indim ve klübe doğru yürüdüm. Kapıdaki dev güvenlik görevlisinin önünde geldiğimde arabanın kapısının açıldığını duydum. Miguel' adama sorun yok şeklinde bir kafa hareketi yaptıktan sonra adam yana çekildi ve beni içeriye aldı. Karanlık aynalarla dolu koridorda yürüdükten sonra kendimi gürültülü bir ortamın içine attım. Müzik yüksek seste elektronik bir şekilde kendini tekrar ediyordu. Pis köşe başı klüplerinden birisi değildi yine de. İçerisi leş gibi sigara dumanı ve ter kokmuyordu. Etrafa bakındıktan sonra bara oturmaya karar verdim.

"Blue Devil."

dedim barmene ve çevreme bakmaya başladım. Köşelerdeki rahat loca koltuklarda etrafları kadınlarla dolu adamlar vardı. Birinde ise etrafı adamlarla dolu bir kadın. Pistte çok fazla insan yoktu.

İçeride G-eazy ve Rexa' nın varlığından haberdar bile olmadığım bir şarkısı çalıyordu. Şarkının adı içimdeki bütün güvensizliği dışarıya bağırıyormuş gibi hissediyordum. İçkim geldiğinde mavi renkli içkiyi elime alıp etraftaki insanları incelemeye devam ettim. Bardağın hepsini kafama diktikten sonra küçük tatlı kokteylerin yeterli olmayacağına karar verdim.

" 10 tane tekila shot"

dedim bu sefer barmene dönüp. Adam önceden hazırlanmış shot bardaklarını bara dizip bardakları doldurdu. İki tanesini attıktan sonra kendime neden burada yalnız oturduğumu sordum. İki shot sonra düşüncelerin bulanıklaştığını fark ettim. Gelecek iki shotta artık görüntülerin yeterince net olmadığını fark ettim. İki shot sonrasında ise hissettiğim şey vicudumda gezinen bir eldi. Ondan sonrası bulanıktı. Başka shot oldu mu bilmiyordum. Ve ya başka bir şey olup olmadığını. Sadece düşünceler artık aklımda değildi. Kaçmayı becerdiğime seviniyordum.

Hasta 2 :Karanlığın İçindeWhere stories live. Discover now