Delirdim mi ?

82 9 0
                                    

Yukarı çıktım ve Maya' nın odasının odasının kapı koluna yapıştım. Kapı kilitliydi.

"Maya !"

diye seslendim. Evde birinin olmadığını bildiğiniz halde kapıyı 21.kez çalmak gibi bir şeydi bu. Beklenmedik şekilde cevap geldi.

"Git buradan Mavi. Uyuyorum."

dedi Maya içeriden. Sesi gerçekten yorgun geliyordu. Bir anda donup kalmıştım. Bunun mümkün olması neredeyse imkansızdı. Yarım saat önce sesini kapısız bir konteynerın içinden duyuyordum ve sonra... Bu mümkün olabilir miydi ? Anlamıyordum. Hiç bir şey söylemeden odama döndüm. Söyleyemeden demek daha doğru olurdu yada. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki. Ormanda duyduğum sesin ona ait olduğuna o kadar emindim ki. Delirecek gibi hissediyordum. Maya neden kapısını kilitleyip yatmıştı ki. Lina bu ailenin bir üyesi sayılırdı değil mi ? Belki de onunla konuşmalıydım. Telefonuma sarıldım ve Lina'yı aradım. İkinci çalışta açtı.

"Alo"

"Alo bebeğim. Sen iyi misin ?"

"Hayır. İyi sayılmam. Burada orman-ormanda bir konteyner var ve..."

"Kapatmam gerek. "

"Ne ?"

"Annem çağırıyor. Görüşürüz bebeğim."

dedi ve telefonu kapayıverdi. Neden herkes bu konudan delicesine kaçıyordu ki ? İçimdeki şüphelerin hepsi git gide birbirine eklenerek içimde büyüyordu. Konunun peşini bırakamazdım. Bu sefer ellerim Miguel' in numarasını tuşladı. Telefon meşgul çalıyordu. Telefonu yatağa fırlattım ve ayağa kalktım. Bir anda içimde herkese duyduğum güven duygusu örselenmeye başladı. Belli ki herkes yaşadığım hayatla ilgili benden bir şeyler saklıyordu. Bunu hissedebiliyordum. Kendimi bu evin dışına atma isteğiyle dolup taşıyordum. Kendimi giyinme odasını içine atıp üzerime bulduğum ilk kombini geçirdim. Altına da siyah bantlı yüksek topuklular geçirdim. Basit bir göz makyajı yaptıktan sonra bordo bir ruj sürdüm. Aynadaki görüntüm sanki saatlerce uğraşılmış gibi görünüyordu ama bunların hepsi 20 dakikamı bile almamıştı ve kafamı bir gıdım dahi dağıtamamıştı. Altımdaki tülü düzelttim ve saçlarıma biraz dalga vermesi için saçıma bir sprey sıktım. Kendimi yüksek bel bir kilot ve yere kadar uzanan tülle biraz çıplak hissetsem de son derece rahattı. Dolaba geri dönüp küçük bir çanta bakarken kapım çaldı.

"Girin."

diye seslendim. Sonunda aradığım tarzda bir çanta bulmuştum. Dolaptan dışarıya çıktığımda iş kıyafeti olan takım elbisesinin içindeki Miguel'i buldum. Teknik olarak kendisi konudan kaçmış sayılmıyordu. Sadece telefonu meşgul çalmıştı hepsi bu.

"Hey ! Nereye böyle ?"

"Şey... Bilmiyorum. Sadece dışarıya çıkmam gerektiğini hissediyorum. Bu gün gerçekten fazlasıyla garip, rahatsız edici ve ürkütücü bir olay yaşadım ve yaşamaya da devam ediyorum."

"Ne oldu ?"

diye sordu Miguel endişeyle. Bunu anlattığım herkesin kaçtığı gibi kaçacaktı muhtemelen söylediğim anda. Miguel buradaki tek arkadaşımda. Onun da benden kaçmasını kaldırabilecek kapasitede olduğumu sanmıyordum. Birkaç kez söylemek ve söylememek arasında kalsam da bu konunun bana verdiği huzursuzluğu hafifletmek adına her şeyi yapabilecek gibi hissediyordum. Bu his neredeyse bir cinayete tanıklık etmekle aynı şeydi... Öyle hissettiriyordu.

"Bu gün ormandaydım ve bir konteyner vardı. Kapısı yoktu ve içinden Maya' nın çığlık sesleri geliyordu. O olduğuna o kadar emindim ki. Sonra eve döndüm ve bir baktım odasındaydı. Eve geldiğimde olayı anlattığım kimse beni dinlemedi ve Lina bile bu konudan kaçındı. Neler oluyor ?"

"Ormanda birçok konteyner var ve eminim birisi sana oyun falan oynamıştır ve ya sen öyle duymuşsundur ve kimsenin birşeylerden kaçtığını sanmıyorum. Belki de sadece biraz fazla gerilmişsindir. Anneni birkaç saat sonra havalanına götürmem gerekiyor ama seni bir yerlere bırakabilirim. Eminim dışarıya çıkmak sana iyi gelecektir"

...



Hasta 2 :Karanlığın İçindeWhere stories live. Discover now