Gözlerin Denizin Renginde

7K 580 26
                                    

Keyifli Okumalar 🎀

Genç kız bir saattir uyanık olduğu yatağın içinde sol tarafına dönerek yanında ki komidinin üzerine dün gece koyduğu maskeye baktı. Yataktan kalkamayacak kadar halsiz ve kötü hissediyordu. Genç kız bunun nedenini az çok tahmin ederek yataktan kalkmaya çalıştı fakat pek mümkün değildi.

Uzun zamandır denize gitmiyordu ve bir ayı geçen bu durum onun denizden uzak olarak bu hale düşmesine neden olmuştu. Ya da dün gece eve vardıkları zaman olanlar buna sebep olmuştu. Sanki son şansını kullanıyormuş da o da elinden alınmış gibi hissetmişti.

Brayden ona öfkesi gözlerinden belli olacak şekilde kendisine bu saçmalığa bir son ver demişti. Neden böyle davrandığını anlamıyordu Avery. Oysa ki birbirlerine yakın olduklarını hissetmişti. İlk günlerde ki gibi kaba ve sert değildi tavırları da. İki yakın arkadaş gibiydiler kıza göre. Muhabbet edebiliyorlardı ya da birlikte birşeyler yemeyi başarabiliyorlardı.

Ne olduysa dün gece olmuştu. Brayden kendisine çok sinirlenmişti. Öyleki hızla kucağından yere indirmiş ve tekrar düşecek olmasını umursamayarak eve yürümüştü. Maskesini kaldırıp yüzünde ki yaraya dokunduğu için mi böyleydi yoksa ona seni bu halinle tanımak istiyorum dediği için mi sinirliydi bilmiyordu.

Genç kız geldiğinden beri adamın eski haline dönmesi için uğraşmıştı fakat dün farkettiği bir şeyler onu bundan vazgeçirmişti. Geçmiş geçmişte kalmıştı ve o zamanları bir daha getiremezlerdi. Avery bundan sonra önlerinde bulunan zamana bakacaktı ve ilk adımı da Brayden'a maskenin ardında ki adamı tanımak istiyorum diyerek atmıştı.

Gerçekten gülmeyi bilen o adamı tanımak istiyorum diyerek elini Brayden'in yanağına koymuştu. Ters bir tepki alacak olmasından ölecek kadar korkmasına rağmen yine de elini yaranın üzerinden çekmemiş ve şefkatle dokunmaya devam etmişti.

Fakat her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi Brayden'da daha fazla bu ana tahammül edemeyerek kendisini bırakıp gitmişti. Gözlerini kapatarak maskeyi ve olanları düşünmemeye çalıştı. Dinlenmeliydi ve eğer bir yolunu bulursa da denize gitmeye çalışmalıydı.

Brayden gözlerini açtığı gri örtülerle bezenmiş yatağında boş gözlerle bir kaç saniye tavana baktı. Dün geceki davranışlarını sorguluyor ve kıza kötü davranıp davranmadığını anlamaya çalışıyordu. Derin bir nefes vererek içi sıkıntıyla yatağında doğruldu. Kendisini düşünen kıza gerçekten kaba davranmış ve kendisine yakışmayacak bir şekilde konuşmuştu.

Yatağından kalkarak pencerenin önüne gitti. Bir süre kapalı perdelere baktıktan sonra eli tereddütle kalın perdeye gitti. Ortadan tutarak iki tarafa doğru çektiği perdelerden içeriye yoğun bir güneş ışığı girerken Brayden kendini zorlayarak pencerenin önünde durdu. Artık kaçmaya çalışmayacaktı. Işığı hayatına geri almak zorundaydı.

Odanın aydınlanmasıyla beraber Brayden dolabına yürüyerek açık renkte kıyafetler seçti. Açık mavi bir gömlek alarak üzerine geçirdikten sonra altına koyu kahverengi bir pantolon giyerek çizmelerine bakındı. Onlarıda giydikten sonra banyoya giderek yüzüne biraz su çarptı. Ellerini siyah mermerin üzerinde sabitleyerek aynada ki yansımasına baktı.

Yapabilirsin diye kendi kendini cesaretlendirmeye çalışarak banyodan çıktı. Kahvaltı yapmak için merdivenlere yöneldiğinde kızın odasınının önünden geçerken kapalı kapıya bakarak nerede olduğunu merak etti. İçinde beklentiyle salona girdiğinde masanın boş olduğunu görerek yerine oturdu.

Tabağına servis yapan Albert'e bakmadan ifadesiz bir sesle evin bütün perdelerini açın dedi. Albert bu isteğe şaşırsa da peki efendim derken Brayden başını kaldırmadan devam ederek Avery nerede diye sordu. Kızı merak ettiğinin belli olmasını istemiyordu.Albert başını yavaşça kaldırarak düşünceli gözlerle kızın boş sandalyesine baktı. Efendim Leydi Avery gitti diye cevap verdi.

DENİZDEN GELEN / TAMAMLANDI -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin