*Ben Korkak Değilim*

Start from the beginning
                                    

Met, Ruhan'ın hatalarından bahsederken muhtemelen çocuk olan Derin'i kastetmiyordu. Hangi kararı en sadık adamını rahatsız etmişti?

"Ruhan'ın Tüneller konusunda hata yaptığını mı düşünüyorsun?" diye sordu. Met ona bakarken dolgun dudaklarını ıslatıp bir süre başını salladı.

"Evet ama düşündüğün şekilde değil. Ruhan, Caner'i Tünellerden uzak tutamadı. Başta onlara kızgın olan Caner giderek ailesine bağlanıyordu. Henüz çok küçüktü, genç bile sayılmazdı. Tünellerde iyi zihin ustaları vardı Derin. Caner'in zihniyle oynamış olabilirler."

"Zihniyle mi?" dedi Derin şaşkınlıkla. "Saçmalama, Caner gördüğüm en iyi zihin oyuncusu. Bu mümkün değil."

"Bence mümkün çünkü hasar alan tek zihin seninki değil. Caner'in otele geldiği ilk anı hatırlıyorum. Hırpalanmış bir çocuktu. Hem bedeni hem ruhu yaralanmıştı. Bir de zihni... Güçsüz olduğu tek zaman dilimi geldiği ilk gündü ve ben de... Onu merak etmiştim." Masum olmaya gayret ederek omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Zihnini mi okudun?" Koray ilk defa dikkatini öndekilere vermişti. Başını koltukların arasından uzatıp "Bundan hiç bahsetmedin," dedi.

"Elbette bahsetmedim." derken yükselen sesine hakim olamayan Met konuşmaya devam etti. "Ruhan izinsiz zihin okumamız hakkında ne düşünüyordu biliyorsun. Üstelik o yaralı ve üzgündü. Bilmiyorum belki de bu yüzden ilgimi çekmişti. Zihnine sızdığımda alev aldığımı hissettim çünkü her yerde alevler vardı."

"Zihin derslerinden birinde ben de zihnine sızmayı başarmıştım," dedi Derin. "Aynı şeyi gördüm. Alevler."

"Vay canına!" diye şakıdı Koray. "Bir de zihinde iyi olduğunu söyleyip dururdu. Hem Met hem de Derin tarafından okunduğunu kim bilirdi ki."

Met ve Derin kısa bir bakışla onu susturduktan sonra Met, "Onun Taşıyıcı olduğunu düşünmüş olabilirler." dedi daha ciddi bir tonla.

Koray başını iki yana salladı. "Olamaz," dedi. "Elementler sadece kadın taşıyıcı seçiyor."

Derin, bir anda üşümeye başlamıştı ama ensesinden soğuk terler akıyordu. Ürperdi. Aklına İhtiyarların sözleri gelmişti. Çift element kullanıcılar ve... Sahte Uyum Taşıyıcısı! "Bunu ona kim yaptı bilmiyorum ama bence onu Simyacı yapmak istediler."

"Diğer elementlerde ustalaştırmak mı?" diye sordu Koray. "Bunu neden yapsınlar ki! Bu çok boktan bir süreç. Ne bedenin ne de zihnin ikinci bir elementi kabul etmek istemez. Uyum dışında buna çabalayan herkes bedel öder."

"Caner de ödedi." dedi Derin. "Bedelini vücudunda taşıyor. Ayrıca zihin konusunda çok iyi. Bence Uyum'u onda canlandırmak istemiş olabilirler. Bu Toprak elementinin inatçı ve sert yapısına uygun."

"Toprak hiçbir zaman düşmanımız olmadı," diye fikrini söyledi Koray. En yakın dostları Toprak elemntindendi. "Caner dışında tabii," diye eklemeden edemedi.

Met bir kez daha derin ve ciddi sesiyle "Aslında oldular," diye mırıldandı. İki arkadaşı da dikkatini ona çevirdi. "Çok eskiden, Sengainlerin bağımsızlıklarından daha eski bir zamanda bunu deneyen ilk element Toprak olmuştu. Neredeyse başarıyorlardı ancak karşılarına Lorenlerden biri çıktı. Hava, Toprak elementini yendi. Savaşın sonunda her iki elementten de çok fazla kullanıcı kaybedildi. Daha sonra husumet unutulup gitti. Eski bir hikaye, bir gün annenden bunu anlatmasını istemelisin, oldukça etkileyici."

Koray, "Sahte Uyum Taşıyıcısı kadar değil ama," diye ekledi. "Enoch ve onun müritleri, bu hikaye hepsine bin basar."

Derin,  Marco'nun sahte taşıyıcı hakkında söylediklerini düşündü. Bir Sengain'di ve ruh dışındaki tüm elementlerde usatalaşmayı başarmıştı. Caner'i ise ateşle sınamış ve onu yaralamışlardı. Zavallı küçük Caner.

UYUMWhere stories live. Discover now