*3* YAĞMUR

28K 1.8K 513
                                    


Keyifli Okumalar...

Fazlası vardı!

Eskiden güçlerini oyundan ibaret gören Derin için çok daha fazlası vardı. Kendileri gibi özel yetenekleri olan insanların varlığı onu ürkütüyordu. Sakındığı güçleri tehlikeli boyutlara ulaşabilirdi. Kurşunu asla bitmeyen silah gibiydi bu güçler ve kimin elinde olduğu çok önemliydi. Daha önce de defalarca düşündüğü gerçekler karşısına bir bariyer gibi çıkmıştı işte. Onu, ailesi ve arkadaşlarından ayıran bir engeldi. Gerçekler ürkütücüydü.

Reyhan'ın yaz tatillerinde çalıştığı hastaneye kaç özel yetenekli insan geliyordu acaba? Ya da Meltem'in gittiği aşçılık kursunda havaya hükmedebilen birileri var mıydı? Yolda yürürken kaç yetenekli insanla yan yana geçiyorlardı kim bilir? Bunlardan kaçı kötülüğü temsil ediyordu? Ve en önemlisi, neden peşindelerdi?

Zihninde yankılanan ses hiç durmadan aynı şeyleri söylüyordu: Merhaba Derin. Merak içinde olduğunu biliyoruz. Senden sadece birkaç hafta daha istiyoruz. İşleri yoluna koyup seninle birlikte kardeşlerini de güvene aldıktan sonra tüm sorularına cevap olmaya geleceğiz. Dikkatli ol. Yalnız değilsin. Bizden başkaları da var ve yapacakları takip etmekten çok daha fazlası. Koruyucular seninle, yine de kendini koruyacak tek kişi sensin. Lütfen bunu unutma. Görüşeceğimiz güne kadar, havan daima güzel olsun.

Havan güzel olsun, diye ağız bükerek tekrarladı Derin. Bizden başkaları da var, demişti ses. Kendilerine onun yanında yer veren yabancı, başkalarından bahsederken ses tonunu sertleştirmişti. İki farklı grup vardı ve tam ortalarında Soylu ailesi duruyordu.

Nedenler beynini kemiriyordu. Nefret ettiği sırlar yaş aldıkça artmaya devam ediyordu. Her şeyin berraklaştığı bir yaşamın hayalini kurarken gitgide bulanıklaşıyordu geleceği. Dalgaların durulması gerekli, diye düşündü. Rüzgârı azalt Derin, rüzgârı azalt.

Kızları tüm itirazlarına rağmen onları evlerine bıraktıktan sonra kafasını toparlamak için yürümüştü. Düşündükçe daha fazla dibe battığını fark ettiğinde sadece biraz uyumak istedi. Her şeyin kötü bir kâbus olduğunu varsaymak ve derin bir uykuya dalmaktı niyeti. Evde onu bekleyen kötü sürprizden habersiz evin yolunu tuttu.

Kapının açık olduğunu verandaya tırmanmadan önce anlayamamıştı. Yükselen sesler Soylu ailesine yakışmayan bir öfke içeriyordu. Derin, evlerinde kavga edildiğine sık rastlamazdı ki zaten kavgaların çoğu Bahar ve kendisi arasında yaşanırdı. İkizlerin birbirinin aynı olan yüzleri karakterlerinde tersi bir etki yaratıyordu.

Kendisine kirişin yakınlarında bir yer bulup görünmeyeceğinden emin oldu. Yaptığından hoşlanmıyordu ama onlardan sürekli sır saklayan babası onu böyle oyunlara mecbur bırakıyordu.

" Kendini öldürtmek istiyorsun Kudret!" Tanımadığı ses, içinde barındırdığı öfkeyle bütün olmuşçasına yüksek çıkmıştı. Babasının sesi ise adamın aksine öfkeden uzaktı. Derin'i sarsan ise Kudret Soylu gibi bir adamın korkuyla konuşmasıydı.

" Korumak istiyorum. Anlamıyorsun Selim, biz olmadan başaramazlar."

Selim!

Derin, heyecanını engelleyemiyordu. Yıllar boyunca ismini bile anmadığı amcasının böyle bir zamanda dönmesi onu düşündürüyordu. Bir şeyleri öğrenmeye az kaldığını hissediyordu. Sadece artık öğrenmeyi isteyip istemediğinden emin değildi.

" Bir bokun içine battılar Kudret ve sen onlara el uzattın. Şimdi dön ve kendine bak, aynı bokla sıvandın. Anla artık, bu bizim savaşımız değil. Bırak gitsin be adam, ne olacaksa olsun artık."

UYUMWhere stories live. Discover now