HAZAN

25. BÖLÜM

Herkese merhaba,

Multi: Ares'in ev hali :")

İyi okumalar..

Ares Demir

Karşımda duran Hazan'ın sorduğu soru ile şaşırmıştım. Bu davranışımı fark edeceğini tahmin etmemiştim. Ama beni bu kadar çok incelemiş olmasını bilmek benim hoşuma gitti. Ona gerçeği söyleyecektim. Çekinmem için hiçbir sebep yoktu çünkü. O nasıl unutmuş olsa da farkında olmadan küçükken söylediğim şeyler yüzünden hayatını yönlendirdiyse bende aynısını yapmıştım. Esra'nın o gün Hazan'ın üstünde kıyafetlerimi gördüğünde verdiği tepkinin sebebi de, Birkan'ın yaptığı el şakalarına verdiğim tepkinin de sebebi oydu.

Melek teyze Hazan'ı anneme emanet edip bir yere gitmişti. Hazan ile yine oyun oynuyorduk. Camdan dışarıya baktığında yağmurun yağdığını görmesi ile koşarak bahçeye çıkmıştı. Üstü sırılsıklam olana kadar şarkı söyleyip eğlenmişti. Onu öyle eğlenirken görünce beklemiştim ama hasta olur diye daha fazla öyle ıslak kıyafetlerle kalmasını istemedim. Odama götürüp üstünü değiştirmesi için dolabımdan kıyafet çıkarttım. Çıkarttığım tişörtü beğenmeyip kırmızı kamyonlu tişörtümü istedi. Onu çok sevdiğimi biliyordu. Bu yüzden onu istemişti. Yine kabul etmiştim istediğini.
Saçları ıslaktı bu yüzden üzerinden çıkarttığı tişört ile saçlarını karıştırarak kurulamaya çalıştım. Saçlarını karıştırıp çok komik görünmesini sağlamıştım. Oflayıp o da benim saçlarımı karıştırdı aynı şekilde. Sonra bende onu gıdıklamaya başlamıştım. Benden kaçmaya başladı. Odamın içinde koşuşturup eğlenmiştik.

Benim saçlarım ile o oynayabilirdi sadece. Benim kıyafetlerimi ondan başkasına giymesine müsaade etmedim. Ankara'ya taşınacağım gün onunla tüm bağımı koparttığımı bilsem de ona ait bu denli ufak ayrıntılar kalmıştı hayatımda.

Ona anlatacaklarımı dinlerken saçlarım ile oynamasını istedim. Çünkü biraz ağrım vardı ve saatlerdir kimseye belli etmemeye çalışmaktan yorulmuştum. O benim saçlarım ile oynarsa rahatlayacağıma emindim. Elleri saçlarımda sorduğu sorunun cevabını verirken uykumun geldiğini hissettim. Ellerinde sanki huzur vardı. Saçlarıma her dokunuşuyla içime içime işliyordu. Yıllar sonra kendimi ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum galiba. Hemde Hazan'ın dizlerinde.
..

Gözlerimi açmam ile salonda tek olduğumu fark ettim. Hazan ben uyuduktan sonra gitmiş olmalı. Saate baktığımda 08.23'yi gösteriyordu. Sabah olmuş bile. Yavaşça yattığım koltuktan doğruldum. Günlerdir pek yürümediğim, sürekli yattığım için kemiklerim ağrıyordu. Biraz açılmak için evin içerisinde yürümeye başladım. İlk önce lavabo ihtiyacımı giderdim. Daha sonra elim belimde mutfağa yöneldim. Bir bardak su doldurup içtim. Salona tekrar geçtiğimde büfenin üstünde duran laptobum gözüme çarptı. Laptop çantasını alıp salondaki bahçeye açılan kapıya doğru yöneldim. Temiz havada oturacaktım evin kasvetinden bunalmıştım. Laptobu bahçedeki masaya bırakıp içeriye geri döndüm. Yastık ve polar pikeyi alıp tekrar dışarıya çıktım. Hava serinlemişti baya. Kasım ayına girmek üzereydik. Sırtımı yastığa yaslayıp laptopu açıp maillerimi kontrol etmeye başladım.

Okuduğum mail ile kaşlarım istemsizce çatıldı. Hazan'ın doğum gününden sonra o barmeni bulmak için çabalamıştım. Hazan'ı eve bıraktıktan sonra ZıBar'a gidip mekanın sahibi Giray abi ile konuşmuştum. Bana barmenin bir haftalığına izin aldığından bahsetmişti. Bende o çocuk hakkında araştırma yapmaları için birkaç kişiye mail yoluyla mesaj atmıştım. Başıma gelen şeyler yüzünden bu maillere bakmaya fırsatım olmamıştı.

Okuduğuma göre on gün önce banka hesabına yüklü bir para yatırılmış. Annesi bu süre zarfında gözünden ameliyat olmuş.

Para için Hazan'a zarar vermişti. Onun yüzünden o gece en mutlu olması gereken günde acı çekmişti. Bende Ares isem bu yaptığına pişman edeceğim onu! Kucağımda o kadar çaresizdi ki Hazan gözümün önünden bir kez daha geçti olanlar. Yüzündeki her yutkunduğunda oluşan o acı dolu ifade..Sinirden çenemin titrediğini hissettim. Pazartesi günü tekrar çalışmaya başlayacakmış. Hazan'a bunu yapmasındaki sebep neymiş öğrenip dünya kaç bucak göstereceğim ona.