21. Zamanla Alıştık..

409 33 15
                                    

Yeni bir bölüm....
YENİ BİR MUCİZE HEMDE İÇİMDE
****
Hayırlı Okumalar😘🌹😘

***

Akıl almaz bir sevdaydı bizimkisi.. Akıllı insanlar delirmeyi tercih ederdi. Biz aklımızın almayacağı kadar severken delirdik. Sahi biz neden bu kadar sevdik, sevgi neydi? Sevgi emek, sevgi fedakarlık.. Aaa dur dur ben bildim, yok yok daha önce böyle bir acı olmadı. İçimde tam olarak göğüs kafesimde , yerini tam kestiremiyorum ama bedenimde bir yerde fazlalık var. Ama ben sana nasıl fazlalık diyebilirim. Eksiktim çünkü ben, sen yokken en çokta eksiktim. Şimdi durup dururken nereden geliyor bu duygular. Hayır tam olarak kim tarafından gönderiliyor. Biz mutluyduk sevmeden önce, sevdikçe yazdık, sevdikçe efkarlandık. Sonra gökyüzü değişti, bulutlar yağmur bırakmıyorda sanki üzerime üzerime aşk yağıyordu. Islanan bedenim değilde ruhum sanki, yağmurla değilde senle yıkanıyorum yani... Bir şey diyecek olursam diye korkuyorum çünkü ben genellikle bir şeyde saklı bin şeyler söylüyorum. Sahi akıllı insanlardan da akıllı olmak için ben sanırsam tam olarak şuanda deliriyorum.

                         
****
İnsanlar yaşadıkları ve çektikleri çilelerin etkisi altında milyonlarca yıldır yazıyorlar, söyleniyorlar...

Hayır bunca kelamdaki sitem kime..
Delirmeyin , hayat delirmeden de güzel.
İmtihanlar güzel, imtihanı göndereni bilince daha güzel.
Sabır güzel kim için sabrettiğini bilince daha güzel.
Şiirler güzel niyetin Rabbin olunca aşkta güzel, sevgide güzel...

****
Hayatta her şeyi abartmak ve duyguları aşırı yaşamak sanırsam en büyük zayıflığım.
Zayıflık olarak görmüyorum aslında ama zamanla bu huyum artar diye korkularım var.
Korkularımın esiri olmakta istemem tabi. Kendi kendime acı çektirmek hedeflerim ve amaçlarım arasında yok. Ama irademi kontrol etmekte zorlanıyorum. Azgın bir nefis, dişli bir şeytanın etrafımda cirit attığını hisseder gibiyim. Temkinli adımlarımın yanı sıra ara ara döktüğüm gözyaşlarım ve hıçkırık seslerim, birilerinin sinsice kahkahalarına karşı çaresizliğim gibi yaşadıklarım ve yaşayacaklarım imtihanımın başlangıcı, bitişine denk.
Benim acizliğimden faydalanan insanlığı görmezden geldiğim günden beri öfkelerinden burunlarından çıkan duman ve zihinlerinde oluşan çığlıklara kulaklarımı , gözlerimi kapalı tutuyorum. Kendimi korumakta zorlanıyorum, zaman bana azimli ve dirayetli olmayı öğretiyor. Güçlerimi yavaş yavaş merkezimde topluyorum. Ayakta durmak için sebeplerim var, amaçlarım var. Kaybetmekten, yalnız bırakmaktan çekindiklerim için bugün kendime gelmeliyim.

***
Başlangıcımı yavaş yavaş çiziyorum. Tıpkı bir ressamın tuvalinden aktardığı duygular gibi...

Hislerim ve duygularım aşırı derecesine aşırı...

Bugün günler diğer günlerden daha güzel!! 

Çünkü bugün içinde bir insanlık daha büyüyor.

Mucize mi? Ben artık mucizeyi içimde taşıyorum..

Heyecanım mı? Saçmalamayın tabi ki heyecandan dört köşeyim.
Beklemek hiç bu kadar zor olmamıştı.

****

Hamra'yı ilk farkettiğim andan itibaren yediğim , tükettiğim gıdalardan tutun , oturup kalkış şeklime, gün içinde kullandığım bütün sözcüklere dikkat etmeye başlamıştım.

Bebekler anne karnında sağır değillerdir !! Bunu sakın unutmayın!!
Ne söylenirse duyarlar, bundan etkilenirler. Bir annenin eğitimi bebek Anne karnında oluşmaya başladığı andan itibaren başlar.
Aslında şu hayatta en zor konum, meslek, kariyer artık anneliği ne olarak ifade etmek isterseniz aslında anneliktir.
Hangi bayan kardeşimiz bugün bilinçli anne statüsündeki ??

Bebeklerimizin anne karnındaki gelişimi ne derece takip ediyoruz. Bebeklerimizin ahlaki açıdan gelişimi anne karnında başlar.

Bu nasıl mı olur? Yani bebeğimizin ahlaklı olmasını anne karnında nasıl sağlayabiliriz?

Öncelikle bir bayan hamile olduğunu öğrendiği anda içinde oluşan heyacan ve mutluluğun esiri oluyor ve bu müjdeli haberi eşinden başlayarak bütün akraba eş dost ahbap ve kapı komşusu Ayten hanımdan, Tüpçü Fikret'e kadar duyuruyor..

Bu kadarıyla yetinirsek ayıp olmaz mı sosyal medya kullanıcılarımıza?
Bebeğin ilk resmî olan röntgen bütün kullanıcı hesaplarında paylaşılır.

Bebek ilk andan itibaren fenomen olmuştur bile. Dünyaya gelmeden ün kazananlar
Cevap: BEBEKLER

***
İnsanın hayattan beklentileri yoktur. Hayat insana zamanlar bir şeyler verme zorunluluğu duyar.

Elinde hiç bir şey olmayan insana mutlu Musun diye sorsanız ?
Size mutluluğun anlamını açıklayacak kadar oda mutludur.

Hayatta size verilenler sizi hayatta yaşama iradesine sahip olmanızı sağlayanın bir çeşit ikramıdır.

Bu ikramları değerlendirmek, ikramların kıymetini bilmek, ikramlarla bir şeyleri kazanmak gerekir.

Mesela size verilen kariyerinizle insanlığa faydalı olabilir, insanlığa katkıda bulunabilirsiniz.

Size verilen eşe hayırlı eş olabilir. Topluma örnek evlilik modülünü çizebilir, yaşayarak gösterebilirsiniz.

Size verilen evlat- çocukları hayırlı yetiştirip ülkeye devlete hayırlı bir kazanç sağlayabilirsiniz. Geleceği kendi çocuklarınızda şekillendirebilirsiniz.

Zamanla anlıyor insan aslında elindeki değerleri..

****
İnsanlık olarak tüketimin merkezinde yer alıyoruz.
Tüketiyoruz en çokta tükeniyoruz.
Mesela sevgimizi tüketiyoruz. Boşa ve gereksiz yere harcıyoruz. İleride ihtiyaç duyar mıyım diye düşünmüyoruz bile.

Sevgi en çok ihtiyacı olan ailemiz, eşimiz, çocuğumuz ve dostlarımız dışında kimlerle paylaşıyoruz sevgimizi...

Tüketiyoruz en çokta vaktimizi, zamanımızı...
Bize zamanın ne için ne amaçla verildiğini bilmeden tüketiyoruz.
Geri dönüşümü olmayan ne kadar şey varsa tüketiyoruz.

İnsanlığımızı tüketiyoruz. Kötü olmayı amaç etinmiş, iyi olmayı ihtiyaç durumunda kullanarak tüketiyoruz.

Zamanla tükeniyoruz..

***

Anne olmak insana dünyaya geniş bir ekrandan bakmak gibiymiş.

Farkındalık oranını arttırıyormuş.

Bir annenin iç hisleri normal bir bireyinkine göre daha kuvvetliymiş.

Bir annenin algı ve düşünce mekanizmaları normal bir insanınkine göre daha açık ve aktifmiş.

Bir annenin uykusuz geceleri normal bir insanınkine göre daha fazlaymış.

Endişe, korku, sevgi, heyecan duygularının hepsini bir arada yaşayan aktif birey kesinlikle anneymiş..

***

Zamanla nelere alışacaktık .
Zaman bizi nelere alıştıracaktı.
2. Bir karakter oluyorduk.
Kendimizi artık tanımıyorduk.
Bir mucize bizi başka bir mucizelere götürüyordu.
Onunla değişen çok şey olacaktı.

Aslında hayatın bize verdiği en değerli ikramla -
Hayata dair her şey şimdi başlıyordu.

Zamanla alışmaya hazırdım çoktan.

Şimdiden bir sürü kişisel gelişim kitabı yazacak kadar geniş duygulara sahiptim.

Yarına Allah kerim.

Bugüne Hamra'ya özel yazdığım notlarla veda ediyorum.

Hayatı anlamam benim yazdıklarımı anlamaktan daha zor.

Siz siz olun anne olmaya gerçekten hazır olduktan sonra anne olun.
Çünkü gerçekten isteyerek anne olmanın heyecanını hiç bir kitap anlatamıyor.

***

Hamra'lı günlerde bana mutluluklar.

Bölüm Sonu...!!

EHL-İ AŞK (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin