EHL-İ AŞK (Askıda)

6.Sevmek Güzel Şey Sevilmek

Yeni bir bölümle size kavuşmak kadar güzel bir şey yok. İnsan içini 1 yada 2 kişi ye dökebilir ama burada her satırda kalbimizi, aklımızı, duygularımızı, dertlerimizi döküyoruz her birinize. Bu yüzden en saçma yazarların bile büyük hissiyat ve manalarla yazdıklarını düşünerek okursanız saçma bulunan yazılardaki manayı, güzelliği bulacaksınız. Bu benden sadece küçük bir anektod size 😘

İyi Okumalar. EHL-İ AŞK Ailesi ❣😍

***

Sevmek HAFIZ her kalbin harcı değil sevmek. Sevilmek her beden kaldıramaz sevilmeyi.
Biz hem sevemedik hem sevilemedik HAFIZ ondan bu merhamete, huzura, mutluluğa, hoş söze , hoşgörüye olan susuzluğumuz, açlığımız.

HAFIZ

- MiRa ben kurstan geldim 2 gün sonra dönücem sende ne bu şairlik kızım. Benimle ilgilensene biraz. Beni özlemedin mi?

İnsanın HAFIZ dostu olunca şair olası geliyor. Hani hitap ederken HAFIZ kelimesini kullanmak, cümlede anlama mana katıyor.

- Aşk olsun HAFIZ. Özlemez olur muyum? Hasretinden şair oldum. 😁

İçimde kaybolmaya yüz tutmuş duygulardan biri sevgi. Şimdi yeni yeni gün yüzüne bırakırken kendimi bir dost kazanmıştım. Kalbimde, ruhumda eksik olan bir manayı tamamlamıştım.

Sırayla arayıp bulmaya çalıştığım manalardan sadece 2 sine ulaşmıştım. Rabbime ve bana verdiği beşeri- ahiretlik dostuma.

***
Sema ya Arapça okulundan bahsettim. Hayatımda farklılıklar oluşmaya başlamıştı bu beni Mutlu ediyordu. 19 yaşında hayatını aynı düzeyde hiç bir değişim olmadan ilerletmeye çalışan bir genç kızın hiç mi hayalleri olamazdı. Tabi ki vardı en büyük hayalim irşatçı olmaktı. İslam dinini kutuplardan- çöllere kadar yaymak. Kapı kapı , sokak sokak, cadde cadde, şehir şehir. Dolaşıp uyan ey Müslüman bu gidiş nereye bir sor kendine ölüm var ölüm! Kabir var , ahiret hayatı var. Ya sonsuz güzellik (Cennet) yada bilmediğin müddet azap (cehennem) ...

***

Sema'yı evde bırakıp. Arapça okuluna gitmek için yola çıktım. 1 aydır bu okulda aldığım eğitimi hayatıma geçirmek için çaba sarf ediyordum.
Beğenmediğim, sinir olduğum Arapça hocam mesleğinin Hakkı'nı veriyordu. İlmi kuvvetli ve ilmini dağıtmayı, paylaşmayı bilen bir müslümandı.
Görmesemde konuşmalarından anladığım kadar ibadetlerinde ve sözlerinde benlik, riya, kibir ve gösteriş yoktu. Kendini bu göreve adamış müslümanların cahil kalmaması için çaba gösteriyordu.

Bu İslam aleminin böyle hocalara ihtiyacı vardı dedim kendi kendime.

***

Merdivenlerden çıkarken arkamdan hızla gelen ayak sesi benim heyecanlanmamı sağladı. O anda sendeledim. Yanımdan geçen kişinin beni tutacağını sandım ama kılını bile kıpırdatmadan yürüyüşüne aynı hızla devam etti.

Kendimi tutamayıp bağırdım:

- İnsan bir tutardı. Görmezden gelip yanımdan aynı hızla geçmeniz ne kadar küstahça bir şey. Size muhtaç oldum bir an diye kendinizi önemli mi sandınız. Düşüp kafamı gözümü yarsam vicdanınız hiç mi acımayacaktı. Diyerek sert bir tavır sergiledim.