13.Derde Derman!!

651 75 16
                                    


Yeni bir bölüme BİSMİLLAH..
Bu bölüm bize şöyle ufakta olsa okuma süresi boyunca bir tefekkür olsun. Biraz kendimizi sineye , hesaba çekelim okurken.

Hayır okumalar...

*******************

Karanlık bir sokak, sokakta yalnızca beyaz perdeleri belli olan bir ev . Rengi gökyüzünün tonunda duvarları, tahtadan pencereler.

Evin içinde bir oda...

Oda da yerde serilmiş arka arkaya 2 seccade,

Geniş duvarı kaplayan bir kitaplık, okuduğum bütün kitaplar orada..

Kadın ve Aile İlmihali, Ehl-i Tasavvuf, Kuşeyri Risalesi, Aile Saadeti, Mesnevi, Mektubatı Rabbani, Risalei Nur vb kitapların hepsi raflarda..

Def ve ney asılı köşede bir yerde..

Bir dolap kestirdim gözüme ve kapağını açtığım gibi gül kokusu vurdu yüzüme.. Dolapta misvak, miskül arifin kokusu, takke, sarık,cübbe... Alt rafında ise namazlık, örtü, kalın çorap ve kolluklar mevcuttu..

Odanın bir duvarında ise:

SİZİN EN HAYIRLINIZ HANIMLARINA KARŞI İYİ DAVRANANIZDIR. ( HZ. MUHAMMED )

Yazısı altında bir yazı daha :

HAYIRLI EŞ HUZURUN BAŞLANGICIDIR. (HZ. ALİ)

Edebe ,adaba dikkat edilmiş yazılar yazılırken. Allah Resulunun sözü yukarda Hz.Ali nin sözü onun altında.

Bu odaya açılan kapı adeta cennete açılıyordu. Odaya girdiğin gibi burnuna gelen o gül kokusu seni manevi bir havaya sokuyor .

Güller, gül kokusu seni temsil ederdi ey nebi dediğin anda kafamı tavana kaldırdığımda tavanın yarısını kaplayan kabe-i muazzama resmi kulaklara:

Lebbeyk Allahümme Lebbeyk telkinlerini getiriyordu.

Nasıl bir evdi bu ya rabbi diye düşünüp hayretle odaya bakıp içim huzur dolarken birden odanın kapısı açıldı.

Güzel kokularla gelen biri vardı. Hafifçe kafamı çevirip baktığımda. Beyaz takkesi ile abdest azaları parlayan bir genç içeri doğru yürüyordu.

***

Gözlerimi hafifçe aralayarak açtım.. Uyku ve rüya anında çok ağlamışım ki yastığa değen yanağım ürperdi. Soğuyan göz yaşlarım yanağımı titretti.

Kafamı hafif kapıya doğru çevirdiğim anda beyaz takkeli bir genç namaz kılıyordu. Kafasını secdeden kaldırdığı anda onu tanıdım.. Enis'ti..

Birden ilkindim. Rüya halinde miyim yoksa gerçek mi diye odaya bir göz gezdirdim. Kolumda serum takılı bedenimde bir ağırlık anladım ki bir hastane odasındayım.

- Ben neredeyim ? diye zar zor nefes alarak sordum..

En son Enis gelmişti bana her şeyi anlatmıştı. Onunla konuşmak için kapıyı açmıştım. Ya rabbi ne oldu da bana kendimi bir hastane odasında buldum.

Yine rabbimden gayri kimsem yoktu yanımda birde bu genç adam Enis vardı.

Toparlanıp dikilmeye çalıştım. Üzerime baktığımda kendimi hiçte rahat hissetmedim. Siyah örtüm yoktu bir kere başımda siyah olmayınca kendimi koruma altında hissedemiyordum. Sınırları belirlenmemiş bir ülke gibi hissediyordum. Her an işgale meyilli..

EHL-İ AŞK (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin