Ö.S.S 1. Bölüm

3.5K 134 31
                                    

Yeni bir kitapla yine karşınızdayım. Bu kipatda hikayeyi genel olarak suho'nun anlatımından olacak iyi okumalar.

Suho~
Ailem beni zorla ortaklarının kızı ile evlendiriyordu. Evlenmek kolay işti peki ya tanımadığım bir kızla yaşamak nasıl olacaktı? İkimizde birbirimizi tanımıyoruz ben kızın adını bile bilmiyordum o derece yani. Evlenme işi aceleye gelmişti üç günde herşey hazırlanmıştı düğün yeri, davetlilere haber verilmişti, yaşayacağımız ev hazırdı benim damatlığım evleneceğim kızın gelinliği hattâ balayı yerimiz. Jeju'da sessiz bir yerde ev'di balayı yerimiz.

İş için İngiltere'deydim şimdi ise Koreye iniş yapmıştım. Sahi ne zamandır buraya gelmemiştim. Babam mutlaka asistanını göndermiştir etrafa bakıp Bay Lee'yi aradım sonunda onu görünce yanına gittim.

"Hoş geldiniz Bay Kim"

"Hoşbukduk Bay Lee. Ben eve tek gideceğim lütfen siz işinize dönün" Bay Lee gittikten sonra dışarıda beni bekleyen arabama bindim. Annemin yanına gittim. Kapıyı açtığında bana sıkıca sarılıp yanaklarımı öptü.

"Omma içeriye geçelim öyle özlem giderelim"

"Tamam yakışıklı oğlum" beraber içeriye gidip hasret giderdik.

"Omma. Evleneceğim kız hakkında bana bilgi verirmisin?"

"Gelin kızım çok güzel. 22 yaşında Türk adıda Duru. Gözleri yeşil kumral düz saçlı çok güzel bir görsen" annem ballandıra ballandıra anlatmıştı onu hayalimde canlandırmaya çalıştım eğer hayal ettiğim gibiyse çok güzel bir kız.

"Fotoğrafı varmı? "

"Maalesef oğlum. Zaten yarın evlenıyorsun. Görürsün kızı" haklıydı ama şimdi görmek istiyordum acaba şu an burada mı? Annemden izin isteyip odama çıktım. Biraz dinlensem iyi olacaktı uçak yolculuğu beni yormuştu. İlk önce sıcak duş aldım üzerime rahat eşofman giyip ıslak saçlarımı umursamadan yatağa yattım. Yeşil gözlü bir kız. Acaba çocuklarımızın gözleri hangi renk olurdu. Onun gibi yeşil benim gibi çekik çok tuaf olur sanırım.

Kalktığımda akşam olmuştu. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aşağıya indiğimde babamı gördüm.

"Baba!" Babam bana dönüp gülümsedi.

"Oğlum hoş geldin"

"Hoşbulduk baba. Şirkete uğramadım ama sorun olmamıştır inşallah"

"Yok oğlum saçmalama. Hadi gel yemek yiyelim" beraber yemek masasına geçtik. Annemde gelince yemeğe başladık. Yemekten sonra babamla biraz iş konuşmuştuk. Ne kadar tanımadığım bir kızla evlenecek olsamda heyecanlıydım hemde çok. Her neyse.

Ertesi gün sabah erkenden ayağa dikilmiştim. Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra düğün salonuna gitmiştim. Misafirler gelmeden önce son hazırlıkları kontör etmiştim. Gelinin geldiğini öğrenince onu görmek istedim ama sonra bu düşünceden vaz geçtim. Bende damat odasına gidip hazırlamaya başladım. Yanıma Xiumin, Lay ve Chen gelmişti.

"Nasılsın bakalım damat bey?"

"İyiyim Xiumin"

"Heyecanlı misin? " (Lay)

"Hemde nasıl"

"Sevmediğin tanımadığın görmediğin bir kızla nasıl yaşayacaksın çok merak ediyorum doğrusu" (Chen)

Içeriye bir kadın ve adam girince onlara baktım. Adamın gözleri büyüktü kadının gözleri ise çekik. Belki gelinin ailesi olabirdi.

"Merhaba ben Murat. Duru'nun babasıyım" saygıyla eğildim Murat beyin önünde.

"Merhaba efendim. Bende joon myeon" biraz daha konuştuktan sonra salona geçtim. Bir süre sonra Murat bey kolunda kızıyla yanımıza geldi. Kızın yüzünde duvak vardı ama göründüğü kadarıyla çok güzel bir kızdı.

Ölünce Sevemezsem SeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin