Gece

Parti

..............."Emin ol bir ucube olsaydım burda yatanın bir ceset olduğunu anlamazdım"

Çocuk salondan çıkarken beynime kan sıçramış gibi oldum. Egenin öldüğünü anlamıştı ve bu başımın zilyon kat fazla belaya girdiğinin işaretiydi. Gözlerimi biraz fikir edinmek amacıyla İremin zayıf bedeninde gezdirdim. Mavi gözlerine düşen gölge ve sis bulutunu farkediyordum. Beyaz teni iyice solmuştu ve içindeki nefret dağ gibi büyüyordu. Omzuna düşen kıvırcık saçları ona garip bir hava katmaya başlamıştı. Ona bakışımın değiştiğini farketmiştim. O vahşi bir kızdı, farklıydı ve bir katil. O bir katil ve bir mazoşist. Ve şimdi o ufak çocuğa karşı büyüyen kini bulunduğumuz havaya bile karışmıştı. Çocuğa o an acıdım. Aslında biraz bana benziyordu bu çocuk. Her olaya burnunu sokmadan edemiyordu en başta. Onu kendim gibi görüyordum ve İrem ona cidden zarar verebilirdi. Psikolojik ya da fiziksel acı çektirebilirdi. İrem yerinden doğrulmadan kapıya yöneldim ve çocuğu yine tişörtünden tutup kendime çektim. Dur! diye seslendim. Ve onu tekrar duvara yapıştırdım. "B-bak b... biz. Böyle olsun istemedik tamam mı?" gözlerimin dolduğunu hissediyordum. "Bu bir kazaydı ve söz konusu olan bizim hayatımız olacak.  Lütfen. Lütfen bu işten uzak dur." demekten başka bişey yapmadım.

Çocuk boş gözlerle bana baktı. Gözlerinde o alaycı gülümsemenin oluşmasını bekledim ama hiçbir şey yapmadı. Boyu benden bir iki santim uzundu ve tek bir hamlesiyle yere serilebilirdim. Ve gidip herşeyi polise ya da ailesine anlatabilirdi. Yapacağım hiçbir şey yoktu, ona yalvaracaktım.

"Bu işe karışma yalvarırım. Kimseye zarar gelsin istemedim, b-ben sadece... sadece... sadece izledim. Ona zarar gelsin istemedim. Lütfen kimseye hiçbir şey söyle m..." derken sözümü dudağıma değen parmağı kesmişti. Alaycı gülümsemesi dudağını kıvırırken "Sakin ol, ufaklık. " dedi ve sırıtışı tüm yüzüne yayıldı. "Emin ol kimseye bir şey söylemeye niyetim yok. Tabi siz istediğimi verene kadar."

Çocuğun söylediği şey bana biraz basit gelmişti. Ne isteyecekti ki para mı? Bu yaştaki bir çocuğun ne isteyebileceğini düşündüm. İyi bir çocuğa benziyordu. Ve oldukça yakışıklıydı, o yaşlarda olsaydım peşinde olacağım belliydi. Ellerimi göğsümde birleştirdim, tam sorumu yöneltecekken arkadan İremin şeytani dercede tatlı sesi yankılandı. Tanrım! Bu kız ilah falan mıydı?

"Ne istiyorsun ufaklık?" dedi. Sesindeki şehvet ve kin kokusunu alabiliyordum, derin bir nefes aldı ve bize doğru yaklaştı. Ben çocuğu duvara yapıştırdığım için aramızda çok az bir mesafe vardı ve kafalarımız İreme dönmüştü.

İki tane baykuş gibi göründüğümüze bahse girebilirdim. İrem çocuğu kolundan kavrayarak kendine çekti. Ben cidden. Cidden şaşırmıştım. Gözümden çoktan akmış olan yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Ve önümdeki sahneyi izlemeye başladım.

Çocuk kumral saçlarını karıştırdı. Ve gözlerini İremin göğüslerinde biraz gezdirdikten sonra ellerini uzattı. İremden uzundu ve ondan büyük gözüküyordu. Ellerinin arasına aldığı İremin elini yukarı kaldırdı ve parmak uçlarına nazik öpücükler kondurdu. "Öncelikle, bu ceseti siz yok etmeyeceksiniz çünkü bana lazımsınız. Nasıl yapacaksınız bilmiyorum ama başkalarına yaptıracaksınız. Yarın 16 yaşına gireceğim ve büyük bir parti vereceğim, Elite Rose barda. Bütün arkadaşlarım orda olacak ve sen, benim partnerim olacaksın. Bütün gece benimle olacaksın. Eğer bana istediğim zevki verirsen bunhu bir sır olarak saklayabilirim güzellik."

İrem bir anda elini çocuktan çekti. Ve beni işaret etti. "Nasıl yani? Peki ya o? Sadece ben mi cezalı olacağım. Üstelik senin gibi bir ergenle yatmak zorunda kalacakken!?"

"Ah! Böyle düşünme." dedi çocuk. "Ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum ve benim bir abimde var. Bu güzelliğe hayır demeyecektir" dedi beni işaret ederek. Evet yine yere çivilendiğimi hissediyordum.