Acı

19.6K 356 14
                                    

Bölüm (+18) baştan söyleyeyim iyi okumalar...

Ege her zaman bakımlı ve yakışıklılıktan ziyade güzel biriydi. Ve özeldi. Yani benim için. Aslında ona bu kadar nefret beslemem gerekirken onun için birazda üzülüyordum. Çünkü bu akıl almaz hareketlerinin altında çocukluğunda yaşadığı acıların kırıntıları gizliydi. Paranın mutluluk getireceğine inanan insanlardandım ve Ege bana bunun tam tersini göstermişti. Ailesinden sürekli şiddet gören zengin bir çocuk. Ama bu bişey değiştirmiyordu. İsterse annesi yada babası kafasını klozete soksun, onun psikolojisinin bozulması bana bunları yapabileceği anlamına gelmezdi. Ve bu küf kokan yerden kurtulmak için kafasını koparabilirdim. Koparabilir miydim? Tabiki de h-a-y-ı-r. Bunları yapabilmem için vicdanımın cehennemin ücra köşelerinde bi maymun tarafından yakılması gerekiyordu. Yada bir çita kadar hızlı ve güçlü olmalıydım. Bi an bu düşüncelerden gelen hisle kollarıma baktım, çita gibi olmak bir yana bu cılız kollarla çitaya yem olabilirdim. Ciddi anlamda aklımı falan kaybediyodum. Süper! Burda bi psikopat bana doğru ilerlerken kafamdan geçen garip düşüncelerim fazla saçmaydı. Yapabileceğim en akıllıca şey kaçmak olacaktı, aksi takdirde burda bi erkeğe yem olacaktım. Bana doğru bir adım daha attı. Hamlemi yapmam için henüz erkendi. Tek kelime etmedim. Aramızda bir iki santim kala durdu. Ne kadar pislik biri olursa olsun bu parfüm kokusu beni benden alıyordu, kokuyu çaktırmadan içime çektim. Gözlerini dikil beni izlemeye başladı. Onu tanımasam o gözlerde şehvetten başka bişey göremezdim ama asıl içinde yatan çok farklıydı. Bakışlarına karşılık verirken karnıma iğneler batıyordu sanki. Yüzünü bir anda boynuma yaklaştırmasıyla geriye doğru sendelemem bir oldu. Beni düşmemem için saçımdan öyle bir kavradı ki atıp atabileceğim en büyük çığlığı attım. Başka tutacak yer mi kalmamıştı sanki. Ben acıyla gözyaşlarıma engel olamazken onun yüzüne çarpık bir gülümseme yerleşmişti. Bu beni daha çok korkutuyordu. Saçımı bıraktı ve yüzü bi anda donuk bir hal aldı. Gözlerini benden ayırmıyordu. Bianda beni kafamı göğsüne bastırdı. Ve ilk başta tanıdığım Ege gibi bana sımsıkı sarıldı. Bu içimin burkulmasına neden olmuştu. Kollarını bedenime sarışında en ufak bi artniyet yoktu. Bu şefkatti. Ama ona karşılık vermiyordum. Bunu yapamazdım. Kokusunu içime çekerken nefes alış verişim zorlaşıyordu. Her nefesim boğazımda büyük bir yumru bırakıyordu. Ağlamak istiyordum. Yüzüme bakmadan kollarını benden ayırdı ve kolumdan çekip az önce uzandığım sert zeminin yanı sıra yumuşak biyere oturttu. Boynuma bi öpücük kondurdu. O an içimden bi titreme geçti. Ne oluyordu anlamıyordum. Onu istiyor muydum? Bu cidden imkansız ötesi bişeydi. Daha dün sabah onun yüzünden kriz geçirecekken şimdi herşey çok farklıydı. Karşılık vermeyi çok istiyordum ama kendime olan saygım buna izin veremezdi. Yani öyle tahmin ediyordum. Yavaşça üstümde olduğunu yeni farkettiğim siyah bol tişörtün kenarlarını kıvırmaya başladı. O an pes ettim. Ve gururumu ve yaşadığım muamelenin üstüne çizgi çektim. Ki sonra bu çizgi hayatıma kazınacak olsada bunu umursamadım. Yüzünü yavaşça yukarı kaldırıp gözlerimi gözlerine diktim. Gözlerinde arzu ve acı karışımı bi duygu görüyordum. Dudaklarım dudaklarıyla buluşunca ani bir şok ve zevkle inledim. İlk defa bu kadar garip hissediyordum. Öpüşümüz giderek hızlanırken eli  tişörtümün altından göğüslerime kaydı. Güçlü bir inleme eşliğinde açlıkla boynuna gömüldüm. Boynunu emerken hırlama benzeri bir ses çıkardı. Tişörtümünü üzerinden bir çırpıda çıkardı ve onun önünde sadece külotla kalmıştım. Bende onun tişörtüne yöneldim. Abartmıyorum kasları kimseninkine benzemiyordu. Çok farklıydı. Beni yatağa uzandırıp üzerime çıktı ama ağırlığını vermemişti. Bu arada pedimin olmadığını farkettim. Kanamam bitmişti. Ha? Ben ne zamandır buradaydım? Bu düşünceler bacaklarımın arasında onun sertleşmiş erkekliğini hissedince kayboldu ve inlemem dahada yükseldi. Boynumdan başlayarak göbeğime kadar dilinin ustalığını kullandı. Bu sırada inlemeye devam ediyordum. Külotumu çıkarmaya yeltenmişti. İşte bu çok garipti. Bunu yaparsam masumiyetim kaybolacak ve ellerimden uçup gidecekti. Ege bunu anlamış olacak ki üstüme uzandı. Hala ağırlığını vermiyordu yada ben hissetmiyordum. Dizlerimi kırdım ve erkekliğinin araya yerleşmesine izin verdim. Külotumun üstünden bana sürtünmeye başlamıştı. Beni deli etmeye çalışıyordu. Gözlerinin içine bakarak inledim. Bian kaşları çatıldı ve vücudu titredi. "Seni şuan becermezsem neler olacağını tahmin edmezsin" dedi. Bu içimi acıtmıştı. Becermek? Gözlerim doldu, yüzümü görünce yüz hatları yumuşadı. Ama tüm vücudu kasılmıştı. Üzerinden çekilip çıplak bir şekilde yanıma uzandı beni kendine bastırıp saçlarımı öptü. Kolları yine bütün bedenimi sarmıştı. Adeta tek beden olmuştuk...

Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum. Yeni bölüm için biraz motivasyon lazım :)

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin