Barış bana bakıp gülümsedi.

"Bazen gerçekten ince düşünüyorsun."

"Sen bir de sıradaki hediyeyi gör," dedim şirince sırıtmaya çalışarak.

Sonuncu hediyeyi çıkardı. Katlanmış beyaz tişörtün baskısını görmek için açtı. Yüzündeki ifade kesinlikle görülmeye değerdi.

Birkaç ay kadar önce çekildiğim ve elimde ufak bir asa tuttuğum resim tişörtün önüne tam istediğim gibi basılmıştı. Üzerindeyse 'Yüce Melis' yazıyordu. Bu tişörtü her görüşünde bana yaptığı köleliği hatırlayacaktı.

(Tişörtteki fotoğraf)

Gözlerini devirerek bana baktıktan sonra tişörtü ve fotoğrafı kutunun içine koydu

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

Gözlerini devirerek bana baktıktan sonra tişörtü ve fotoğrafı kutunun içine koydu. Minyatür mağaraya birkaç saniye baktıktan sonra onu da koydu ve kutunun kapağını kapatıp bana döndü.

"Mağara çok güzel... Ama o tişörtü giymeyeceğim."

Sırıtarak yaslandığım pufa biraz daha yayıldım. Cevap vermiyordum çünkü bu tişörtü bir gün ona giydirecektim.

Yağmur hızlanmıştı ve hava biraz daha soğumuştu. Kollarımı bağlarken Barış bana biraz daha yaklaştı ve kolunu omzuma attı.

"Böyle şeyler giyersen üşürsün tabi," diye söylendi.

Başımı göğsüyle omzu arasındaki yere yasladım ve sıcaklığıyla üşümem geçerken söylenmesine kulak asmadan konuştum.

"Şimdiden söyleyeyim, çift tişörtü falan giymem."

"Çift tişörtü diyorsun," dedi gülerek.

Çift dediğimi fark edince biraz utandım. Bunu sesli dile getirmemiş olsak bile sevgili sayılırdık değil mi? Sonuçta birbirimize aşkımızı itiraf etmiş, öpüşmüştük.

"Ben King ve Queen baskılı tişört giymemiz taraftarıyım," diyerek fikrini belirtti.

Barış'ı üzerinde King yazan, kral tacı resimli bir tişörtle hayal etmek ona aldığım tişörtle hayal etmekten daha komikti. Dediği şeye güldükten sonra mayışmaya başladığım için esnedim.

"Biz şimdi neyiz," dedim. "Yani bundan sonra nasıl devam edeceğiz?"

"Sevgiliden daha fazlasıyız," dedi. "Çünkü biz birbirimizi sadece sevmiyoruz."

Kurduğu cümle beni tatmin etse de beni tedirgin eden şeyler aklıma gelince gülümseyemedim.

"Biz biraz alışana kadar ve söylemeye hazır hissedene kadar kimseye söylemesek," dedim. "Konuştuğumuzu bilen tayfa hariç."

"Böyle yapmamızı isteyeceğini biliyordum," dedi.

"Eğer bu senin için sorun olacaksa-" derken sözümü kesti.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें