Gözlerinin içine hep bakacağım(PART2) FIRSATÇI

470 23 5
                                    

 SINIFTAN ÇOK SEVDİĞİM ARKADAŞIM ESRA YA İTHAF EDİYORUM.DESTEĞİN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. :)

Biraz öyle kaldıktan sonra üşüdüğümü söyledim ve içeri girdik zaten geldik sayılırdı.

Vapurdan indikten sonra bir taksiye bindik ve eve döndük.Kapıya gideceğimizi ikimizde

biliyorduk ancak hiç konusunu açmamıştık.

İçeriye ağır adımlarla girdim.Üsütümü değiştirdim.Havalanması için pencereleri açtım ve rapor vermek üzere annemi aradım.

Beni yarım saat oyaladıktan sonra sonunda telefonu kapattık.Odama geçtim .Kapıdan içeriyi dinliyordum.Kerem gelmiş miydi?

Uzun zamandır film izlemiyorduk.İzleyebilirdik.Bir an ilk film izlemeye başladığımız zamanları hatırladım.Daha sevgili bile değildik.Uludağ.. Kerem'in üstüne su döküp kucağına düşmem...Şimdi sevgiliydik ve sayısız tartışmamız olmuştu .O tartışmaların hepsi sevgi,aşk,bağlılık içeriyordu.Saate baktıktan sonra kapıya yaklaştım.Tedirgindim.Kerem yoksa? Gelmesini istiyordum.

İçeri girdiğimde koltuğa oturmuş gözlerinin içi gülerek bana bakıyordu.Ama karanlıktı.Yüzünü dizüstü bilgisayarının ışığındaki yansımadan takip ediyordum.

"Geleceğinden emindim."dedi bir kez daha can alıcı gülümsemesiyle.

"Tabii ki."dedim yanına giderken."Film izleyecek miyiz?"

"İzleyelim mi?"derken kafamı salladım."Açlık Oyunları 2" derken gözlerimin içinin parıldadığına adım gibi emindim.Yanağıma masum bir öpücük kondurduktan sonra gözlerini bilgiayar ekranına kilitledi ve uygun bir site aramaya başladı.Ben de onu kesiyordum.Kaşlarını çatmış,dikkatlice ekranı süzüyordu.Gözleri griydi Kerem'in .Beyaz ışık yansıdığında inanılmaz güzel olan bir çift gri göz.Siyah saçlarının arasından geçirdi bir elini sonra tekrar mouse u tuttu.Gözlerim gri gözlerini bulurken tekrar dalmıştım.Sanki gri sularda yüzüyordum.Sahi grinin hangi tonuydu.Ömrüm boyunca bunu düşünmek zorunda olsam hiç bıkmazdım ki.

"Buldum."dedi beni düşüncelerimden ayırırken.İrkilmiştim.

"Burcu iyi misin?"dedi endişeliydi.Gülmeye başladım."Gözüm dalmış diye yanıtladım onu.Kendini beğenmişliği üzerindeydi galiba.

"Böyle yakışıklı sevgilisi olan herkesin gözü dalar tabi."dedi.Gözlerinde kibir yoktu.Kocaman gülümsedim.Sonra numaradan yüzümü düşürdüm.

"Senin gözün hiç dalmıyor ama?"

"Ben seni hiç aklımdan çıkarmıyorum ki.Bünyem alışmış hem seni düşünüp hem başka bir işi yapabiliyorum.Dalmıyorum."

Kabul bu cevabı beklmeiyordum çünkü şakalaşıyorduk ama o ciddileşmiş ve benim önemimi vurgulamıştı.Bir kez daha onu ne kadar çok sevdiğimi na ne kadar çok aşk olduğumu düşündüm.

Yüzümü döndüm bilgisayar a dönük yüzünü iki elimi arasına aldım ve dudaklarım dudaklarındaki yerini almıştı bile.

Cesur muydum?Bilmiyordum ama her kızın bunu yapabileceğinide sanmıyordum.Ben Kerem'i 2 kez öpmüştüm.Birisinde astım krizinden sonra yanımda olduğu gözlerindeki endişeyi gördüğüm zamandı şuanda ise her şeye rağmen gözlerindeki yerimi görmüştüm.Onun dışında adımları Kerem atardı o öperdi,o sarılırdı.Dudaklarımız ayrıldığında gözlermin içine baktı ve sarıldık.Ona sarılmak harikaydı.Kendinizi en güvenli olduğunuz yerde hissediyordunuz.Onun kollarının altı güvenliydi,sadece sizi sarıyordu.Sonra film izlemeye başladık.Susamıştım.

"Ben çok susadım.Gidip su içicem."diye mırıldandım.

"Sen bekle burda ."dedi ve odasına gitti.Geldiğinde elinde bir bardak su getirdiğini gördüm.Suyu elinden alacakken bardak yere düştü ve onlarca parçaya ayrıldı.Panikle geri çekildim.Farkına vardığımda "Nazar çıktı diye gülümsedim." "Sen şuna çok sakarım desene."diye karşılık verdi.Yine gıcık mı etmeye çalışıyordu beni?

Cam kırıklarını toplamaya başladık.Bana çekilmem gerektiğini kendisinin toplayabileceğini söylemişti.Işığı yakmıştık cam kırıklarını net görebiliyorduk ama yinede ona yardım ettim.Her yeri iyi ce temizledikten sonra camkırıklarını poşete doldurduk ancak birden inledim.

Elimden akan kırmızı sıvıyı gördüğümde şaşkındım .Acımıyordu sadece batarken canımı yakmıştı.Kerem yüzüme döndü.O da şaşkındı.

"Naptın sen"diye sordukta sonra ellerimi ellerinin arasına aldı.

"Abartılacak bir şey değil."dedim omuz silkerek."Acımıyor zaten."

"Olur mu öyle şey?Hadi eczaneye gidelim pansman yapsınlar."

"Kerem saçmalama ,ufak bir cam parçası zaten çıkarttım.Canımda çok acımıyor."

Gözlerinde çok hafif bir öfke hissettim."Gidiyoruz dedim."

"Bu saatte nöbetçi eczane mi arayacağız?"

"Açık bir kliniğe gideriz."dedi ciddiydi.Bana bu kadar çok mu değer veriyordu?Bu güzel bir duyguydu.

Evimize yürüyerek 15 dakika uzaklıktaki kliniğe gittik.Kerem haklıydı.Elimden cam parçası çıkartmışlardı.Ama benim çıkarttığım neydi?Hem canım neden acımamıştı?

Çıkış kapısında sargılı elime bakarak söylendi.

"Abartılacak bir şey var mıymış ?"dedi.

"Tamam ,haklıydın ."dedim pes ederek.Çok geçmeden kolları beni sardı ve kolunu omzuma attı.Kollarının içinde kollarının arasındayken hissettiğim duygular yenilendi.Eve vardığımızda benim arkamdan geldi,içeri girdi .Napıyorsun diye sorduğumda "Seni bu halde yalnız mı bırakacağım ?"dedi ve çarpık gülümsemesi güzel yüzündeki yerini aldı.

"Ben de bir şey yok ."dedim gülümseyerek.

"Elin çok kötü görünüyor sana sarılarak uyumalıyım."dedi.Ve kocaman sırıttı muzip bir ifadeyle.

**

"Fırsatçı"dedim artık yatağa girmiş kollarını bana sarmışken.Benimle birlikte güldü.

"Konu sensen eğer,evet FIRSATÇIYIM."

KapıWhere stories live. Discover now