Fırsat.

5.7K 140 9
                                    





Kumandan Vasilis, herkesi akşam yemek sofrasına beklediğininin altını çizmişti. Yıldız süslenirken, Hilal sinirlerine zor hakim oluyordu. Neden hep onların dediklerini yapmak zorundaydı? Bir Allah'ın kulu da çıkıp kafa tutamıyor muydu bu Yunanlılara? Veya ailesine..
Tek dayanağı babaannesiydi.. Annesi bile yavaş yavaş Albay Cevdet' e tekrar çekilmeye başlıyordu. Yıldız ise Hekim Bey' den kurtulup, Leon ile evlenme hayalleriyle avutuyordu kendini. Abisi de kendi halindeydi, neyle ve kimlerle uğraştığını bilmiyorlardı bile. Hilal kendini yapayalnız hissediyordu. Tıpkı vatanı gibi.. Ama biliyordu; elbet bir yerlerde hürriyet için savaşan birileri vardı. Kendisi de savaşmayı bırakmayacaktı. Elinden fazla birşey gelmese de, düşmanlarına kafa tutacaktı, onlara Türk'ün karakterini gösterecekti! Ailesini, sevdiklerini ve hatta canını bile kaybedebilirdi; ama bir Türk asla vatanını gözden çıkarmaz, esir olmazdı!

Yemekteki sükunet, fırtına öncesi sessizlikti Hilal' e göre. Herkes sessizce yemeğine odaklanmış, birinin birşey söylemesini bekliyordu. Teğmen Leon Hilal' e kaçamak bir bakış attı, bu kız fazla sakindi. Hıç olmadığı kadar. Ne planlıyorsunuz yine Küçük Hanım... Komutan Vasili nihayet söze girdi:

,,Bugün hepinize, işinizi bırakıp, burda olduğunuz için tesekkür ederim. Bilirsiniz, aileyle yenilen aksam yemeği kadar güzel bir şey yoktur."

Kirya Veronika, hayatının en komik espirisini duymuş gibi kahkaha attı. Vasilis ona sinirli bir bakış attıktan sonra, sözüne devam etti:

,,Şu geçirdiğimiz zor günlerde, Türk ve Yunan dostluğunu pekiştirmek istiyoruz. Vatan haini isyancılardan dolayı iki tarafta çok çekti. Bu yüzden, Türk dostlarımız ile birlikte bir balo düzenlemeye karar verdik. Bu balo, iki milletin beraber eğleneceği, ve bundan sonraki birliktelik için hoşgörüyle yaklaşımının temelini atacaktır."

,,Bunca Türk öldürdükten sonra hangi hoşgörüden bahsediyorsunuz siz kumandan?"

Azize'ye bu duydukları çok gülünç, çok sahte gelmişti. Bu samimiyetsizliğe tahammülü yoktu. Cevdet, karısını attığı bakışla susturdu ve lafa girdi:

,,Kumandan, bu fikrinizi önceden de belirttiğim üzere çok samimi buluyorum. Eminim, bu balo, Türk-Yunan kardeşliğinin temelini atacaktır."

,,Türk ve yunan zaten kardeşti; siz gelip vatanımızı elden almaya çalışana kadar."

Azize tutamıyordu kendini, bu sözleri kocasından duymak ciğerlerini yakıyordu. ,,Azize, kafi." Cevdet karısıyla duyduğu gururu zar zor saklıyordu..

Kumandan Vasili tekrar söze girdi:

,,Bu birliktelik bir simge olacaktır. Ileride başkalarının canı yanmasın diye, onlara örnek olmalıyız."
Bu tehdit aşikardı. ,,Bu yüzden hepinizin baloya katılmasını istiyorum. Türkler ve yunanlar dost olduklarını gösterecekler. Bu masada oturan herkes o baloda olacak. Başka bir ihtimal yok."

Herkes sustu; kimse ne diyeceğini nasıl karşı çıkabileceğini bilemiyordu.

,,Ben.." Kafalar Hilal' e çevrildi. Masaya oturduğundan beri çıt çıkarmamıştı. Şimdiyse kumandan Vasilis' in gözlerine bakıyordu, suratı kimsenin anlam veremediği bir ifade halindeydi. Cevdet ve Azize birbirlerine baktılar, Hilal'in olay çıkarması an meselesiydi. Yıldız ise kardeşinin sözlerini duymak bile istemiyordu. Teğmen Leon, önce babasına, sonra Hilal' e baktı. Bu ifade Hilal'in kavga ederken aldığı yüz ifadesi değildi, daha tehditkar, daha anlamlıydı.

,,Ben..", dedi Hilal tekrardan.
,,Ben bu baloya katılmaktan mutluluk duyarım."

Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Masadaki herkes hayretler içindeydi, herkesin ağzı açık kalmıştı. Kumandan Vasilis keyiflendi ve şarap bardağını kaldırdı:,,O zaman sağlığımıza!" Masadakiler tekrardan ifadesiz suratlarını takındılar, Hilal ise gülümsemeye devam ediyordu. Herkesin kafasında bir soru işareti vardı.

Leonun gözleri, Hilal'in üzerindeydi. Bu gülümseme, baloya gidecek bir kızın gülümsemesine benziyordu.
Ama gözleri tamamen farklı bakıyordu. Avını köşeye kıstırmış, üzerine atılacak bir aslanın gözleri gibi parlıyordu Hilal'in gözleri.
..Avın kim Küçük Hanım? Hangimiz?..

Hilal ise gözlerini Vasili'den alıp Leon' a çevirmişti. Şimdi o kahverengi süzen gözlere bakıyor ve gülümsemesi gittikçe içtenleşiyordu.

Aradığı fırsat ayağına gelmişti.



--------------


Bölümün sonuuuuuu😇
Görüşlerinizi bekliyorum❤

Esaret.Where stories live. Discover now