YT1 • Bölüm 22 •

Start from the beginning
                                    

'' Hıhı.'' diye kafamı salladım. Ardından anaannemin dediğini kavrayarak şoka girdim. ''Affanla mı?!''

Ben direk Eylül olarak düşündüğüm için hıhı diye gevelemiştim!

''Öyle. Nasılsa evlisiniz. Yakında aynı evde yaşayacaksınız, alışın.'' Anaannem son noktayı koyup, yatakları kuralım diye bizi kışkışladı. Her odaya yatakları serdik ve amcamlarla dayımlar yataklarına yerleşip kendilerini uykuya teslim etti. Teyzem ve eniştem de Allah rahatlık versin deyip yanımdan geçtiklerinde salonun ortasında dikili duruyordum. Anaannem, Eylül'le yatıyordu. Zaten o öyle deyince yerin dibine girmiştim. Kaçınılmaz son olarak gözlerimi diktiğim kapıdan girmek zorundaydım. Sabaha dek burada bekleyemezdim. Hem köydü burası, daha serindi.

Sonbahara da gelmiştik. Sonbaharı çok seviyordum. Rengarenk yapraklar. Rüzgarın sesi. Yağmur. Güzel sonbahar. Hiç bir sorun olmaz. Güzel yapraklar. Altı üstü Affan.
Güzel rüzgar. Zaten uyumuştur.
Güzel yağmur. O senin evli olduğun adam, gir odaya artık.

Kendimle çekişmeyi bırakıp ''Güzel Allah'ım.'' dedim ve yine Necip Fazıl'la son cümleyi koyup odama girdim.
''Senden ne gelecekse gelsin. Sen rahmetinle de kahrınla da Güzelsin.''

Kapıyı aralayıp içeriye girdim. Affan kollarını birbirine bağlamış dikiliyordu. Bakışlarını bana yönelttiğinde kapıyı ardımdan kapadım ve Affan'ın sesi duyuldu.
''Ben yerde yatarım.''

Kaşlarımı şaşırarak havaya kaldırdım. Aklıma gelmemişti böyle bir fikir hiç. Yüklüğün olduğu yere doğru baktım. İyi de yere sermek için fazladan yorgan, battaniye falan lazımdı. Ve işe bakın ki yüklükte hiç bir şey yoktu.

''İyi de öylece yere yatamazsın. Hasta olursun.'' Ev tahtaydı ve yerde yatarsa sabaha sağlam çıkamazdı. Altına yer minderi sermemiz gerekirdi ve yer minderleriyle zaten yatak açmıştık. Kullanımdalardı. İkinci seçenek olarak arka odadan dolaptan yorgan alabilirdik varsa.

''Alta bir şey sereriz.'' Affan'ın dediğine güldüm içten içe. Sanki benim aklıma gelmemişti yere bir şey sermek.

Elimle yüklüğü işaret ettim.
''Her şey kullanımda. Ama arka odada, dolapta olma ihtimali var.''

''Orada teyzen ve enişten uyuyor.''

Affan son tezimi de çürütmüştü. ''Doğru ya..'' diye mırıldandım ve bir süre sessiz kaldık.

Onun yerde yatmasına gönlüm elvermezdi. Bu bir gerçekti. Sonra hasta olunca da benim başıma kalırdı hem. ''Uyurken deli uyumazsın değil mi?''

Affan soruma şaşırdı, ardından ''Hayır.'' diyerek divanın üzerine oturdu. ''Neden sordun?''

''Yorganı çekip üstümü açmanı istemem.''

'' Yani?..''

Affan'ın dediğine cevap olarak ''O zaman sen duvar kenarında yat.'' dedim ve bakışlarımı halıya yönelttim. Affan bir süre duraklayıp kafasında bir şeyleri tarttıktan sonra duvar kenarına, en uca doğru yanaşıp sırtını bana döndü ve yorganı üzerine çekti. Eteğimin altında eşofmanım vardı, eteği çıkarıp eşofmanla kaldım. Üzerimde zaten penyem vardı. Başörtümü, alışkanlığım üzerine çıkarmadım. Henüz nikahım olsa da Affan'ın yanında başım açık durmamıştım. Elbet bir gün duracaktım ama o gün bu gün değildi. Kendimi alıştırmam lazımdı.

Yatağın diğer uç kısmına da ben kıvrıldım ve yorganı boynuma dek çektim. Duaları okuyup kendimi sakinleştirmeye çalışırken dalmıştım.

Uyandığımda yavaşça gözlerimi açtım ve biraz ötemde, yüzü bana dönük uyuyan Affan'la karşılaştım. Göz kapakları kahverengilerini örtmüş, kirpikleri de nefes alıp verirken hafiften hareket eden bedeniyle beraber kıpırdanıyordu. Bir kolunun üzerine yatmış, diğerini de benim olduğum tarafa doğru uzatmıştı. Kendini iyice belli eden sakalları gözüme çarptığında bakışlarımı ondan kaçırıp tavana diktim. Lakin düşüncelerim hâlâ ondaydı. Uyurken ne de huzurlu ve sakin duruyordu.. Oysa normalde benimle zıtlaşan tarafı gün yüzündeydi. Bir yanı hep huzursuzmuş havası veriyordu. Gerçekteyse, kendisi huzurdu.

Yıldızlara TutunmakWhere stories live. Discover now