Gönül Yarası 12.bölüm

204 18 0
                                    

Ceren adamın elini sıkıp yanıtladı. "Hiçbir şey rüya değil, gerçek. Fakat rüya olarak kalmamasını istiyorsak bir an önce konuyu ailelerimize açmalıyız."

"Haklısın "diyerek kızı onayladı adam. Kızın elini bıraktı ve kızın başını iki elinin arasına alarak alnından öptü. Ceren gözlerini yumdu, o anın tadını çıkardı.

" Nasıl yapacağız peki? Beraber mi söyleyeceğiz, ayrı ayrı mı? "diye sordu Ceren. Sevban" Bence aynı gün fakat ayrı ayrı söyleyelim. Sonra durumu hazmetmeleri için zaman tanıyalım. Hatta onları kızıştırmamak adına görüşmeyelim bile yüzyüze. " diyerek fikrini söylediğinde Ceren'in aklına yattı.

Bitmek bilmeyen bir vedalaşmanın ardından Ceren arabadan indi ve ses çıkarmadan eve girmek için büyük çaba sarfetti. Sessizce içeriye girdiğinde annesinden yarı mahmur bir ses geldi." Ne yapıyorsun sen dışarıda gece gece? " Ceren annesinin sayıkladığına yorup odasına girdi ve kendini yatağa attı.

Sevban eve girdiğinde salonun ışığının açık olduğunu farketti. Kapıyı kapatmasıyla annesinin sesini duydu." Yanıma gel. ". Ev halkının geri kalanı uyuyordu. Sevban salona girdiğinde annesinin gözünden uyku akıyordu." Gece gece ne yapıyorsun sen? " diye oğluna sorduğunda" Bunu ilk defa yapmıyorum. Niye bu kadar şaşırıyorsun? " yanıtını aldı." Biz ayaktayken çıkıyorsun, sinsi sinsi uyumamızı bekledikten sonra değil "  dedi kadın." Anne uykusuzsun. Git yat hadi. " diyerek annesini geçiştirmeye çalıştı ama annesi yemezdi." Ceren'in yanına gittin değil mi?"

Sabah kalktığında Ceren, annesinin sorusundan kurtulamamıştı. "Rüya görmüşsündür anne, ben niye çıkayım dışarıya gece gece? " dese de annesi inanmamıştı. Ceren de geri adım atmayınca konu kapandı ama Ceren emindi ki annesi kendisini mercek altına alacaktı.

Akşam Sevban ile anlaştılar ve aileleriyle konuşmaya karar verdiler. Ceren yemekten sonra dizi keyfi yapan anne babasının yanına gitti ve televizyonu kapattı. Onların meraklı bakışları onu gerse de "Size önemli birşey söylemek istiyorum" dedi. Babası kızını koltuğa buyur edip yerinde dikleşti. "Söyle kızım"  dediklerinde Ceren'in midesi kasıldı, ne tepki alacağını bilememenin çaresizliğiyle. "Hadi" demeleri üzerine tek seferde bitsin diyerek söyleyiverdi ." Ben Sevban'a aşık oldum"

Sevban da aynı şekilde konuyu açmak için ailesinin yanına gittiğinde Ceren kadar gerilmedi. Çünkü annesinin haberi vardı. Babasına söyleyecekti sadece. "Baba! Ben Ceren'in seviyorum. Biz birbirimizi seviyoruz."

Ceren'in babası oturduğu yerde köpürmüştü ve annesi babasını sakinleştirmekle meşguldü. Kızına "Derhal odana" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

"O senin kardeşin değil mi oğlum? Aklını mı kaybettin sen? "dedi duyduklarına inanamaz tavırlarla Sevban'ın babası. O arada annesi de açtı ağzını." Sevgili de olmuşlar, her gün görüşüyorlar"

Ceren odasında annesiyle babasının konuşmasını dinliyordu. Babası bağırıyordu. "Benim kızım nasıl yeğenimi sevebilir?". Annesi ise daha mantıklı bakıyordu. "Karşı cins değiller mi? Aksini garanti edemezsin hiçbir zaman."

"Nasıl sevgili olmuşlar? Bu öyle kendi kendinize alabileceğiniz bir karar mı? Yabancı olsa neyse... Ya bu iş olmazsa. Hadi ben razı oldum. Ya amcan razı olmazsa?" diye konuşmasını devam ettirdi adam. Sevban "Baba! Bu yeni bir şey değil, aksine biz ayrıyken sizi de sıkıntıya soktuk. Bırakın da biz beraber olalım. Söz veriyorum, ne seni, ne Ceren'i , ne de amcamı üzmeyeceğim." dediğinde adam "Ya Ceren seni üzerse? Oğlum gözümle gördüm kız kafana tuzluk fırlattı" dedi.

"Karşı cins ne alaka hanım, bunlar beraber büyümediler mi? " diye sordu Ceren'in babası. Annesi tam ağzını açmıştı ki çarpan çekmece sesiyle irkildiler. Ceren eline bıçak almış bileğine dayamıştı. Babasının zaafını kullanmazsa bu konu kapanacak gibi değildi." Ya hiç pürüz çıkarmaz bize engel olmazsın, ya da şuracıkta gözünüzün önünde keserim kendimi. ". Gerekirse kesecekti, kafaya koymuştu.

" O hareketlerin sebebi benim, ayrıca amcamı da ikna ederiz, lütfen sen engel olma" dedi Sevban babasına. "Baban razı olsa ben olmam" diyerek atıldı annesi. "Ben senin yüzünden bu haldeyim anne, göremiyor musun? Şimdiye çoktan biz muradımıza ererdik, şayet sen bana engel olmasaydın" dedi ve ekledi sırf annesinin canını yakmak için "Sen var olmasaydın".

"İnanmıyorum kızım, kendini keseceğine inanmıyorum, can tatlıdır "dedi Ceren'in babası. Annesi ise adama bağırdı." Napıyorsun sen? Kızına resmen canlı canlı kes kendini diyorsun ". Yere damlayan kanlarla adamın gözleri büyümüştü. Kızı iki saniye içinde bileğinin üst kısmını sıyırmıştı. Kan damlasına diye de yarayı yere çevirip bastırmıştı. Canı yanıyordu ama Sevban'sızlık canını zamanında daha fazla yakmıştı. Daha fazla canı yansın istemiyordu.

O dehşet haliyle kızının elinden bıçağı aldı ve fırlattı babası. Kızın gözleri yaşla doldu ve babası onun bu haline daha fazla dayanamayıp sarıldı." Canından kıymetli değil canımın içi. " Kızının saçlarını öperken ağlıyordu." Demek o kadar sevdin onu. "

Sevban'ın babası oğluna kızdı" Hadsiz, o senin annen, annen. O olmasaydı sen olur muydun? " Sevban'ın yanıtı gecikmedi." Ceren'den ayrı kalmaktansa hiç var olmamayı yeğlerdim". Bu lafın üzerine adam hanımına baktı. Kadının gözleri nemlenmişti. Ana yüreği dayanmamıştı. "Yavrum! Konuşma böyle". Sevban annesine yaklaşıp ona sarıldı. "Şayet beni seviyorsan, gerçekten çok seviyorsan, mutluluğuma engel olmazsın." Annesi başıyla onayladı. "Tamam, mutluğunu istiyorum. Evlen o kızla"

İki tarafta ailelerini ikna etmişti, geriye iki ailenin de karşı karşıya gelip bu durumu ölçüp tartmaları kalmıştı.

GÖNÜL YARASI | TamamlandıWhere stories live. Discover now