Gönül Yarası 7.bölüm

282 21 0
                                    

Ceren ve ailesini uğurlamaya Sevban ve ailesi çıktılar. Vedalaşmanın ardından Ceren'ler arabalarına bindiler. Araba hareket ettiğinde ise Ceren telaşla babasına "Birşey unuttum, iki dakika lütfen" dedi ve babasının arabayı durdurmasıyla arabadan indi. Onların gidişini izleyen Sevban'ın yanına gitti ve herkesin bakışları eşliğinde yanağına bir öpücük kondurdu.

Herkes şaşkın şaşkın bakınırken Sevban dünyadan sıyrılmıştı. İkisinin de kalbi deli gibi çarpıyordu ve nefesleri hızlanmıştı. Ceren bir yandan kendi yaptığına anlam vermezken bir yandan da delice mutluydu. Adamın yüzüne şefkatle baktıktan sonra "İyi geceler ortak" diyerek ayrıldı ve arabasına bindi. Kızın babası aklında düşüncelerle yola bakarken annesi ise susmayı tercih etmişti. Ceren ise Sevban'ın o bakışlarını hatırlayıp gülümsedi. Tam bir şapşala dönmüştü. Şaşkınlıktan iyi geceler diyememişti bile.

Neredeyse gün aşırı birbirleriyle mesajlaşmaya, konuşmaya başlamışlardı. Tıpkı dört yıl önceki gibi. Bu durum ikisinin hoşuna gitse de yeniden aralarının bozulmasını istemezlerdi ve bunu hatırladıkça moralleri bozuluyordu.

Dört yıl önceden farkları şuydu, o zaman ikisi de birbirlerinde hoşlantı izi arıyordu ama şimdi Ceren onun sevgisinden emin olmak isterken Sevban kızın kalbini çalma derdindeydi.

İki ailenin buluşup yediği bir yemekte ikisinin de iştahının geldiği mevzu olmuştu. Hatta herkes iştahsızlıklarını gerginliklerine bağlamıştı bile. Çünkü barıştıklarında iştahla da düzelmişti.

Bir gün Ceren Sevban'ın evine gittiğinde parfümünün azaldığını gördüğü için bulabildiği ilk fırsatta aynı parfümden hediye etmek için almayı kendine not etmişti. Sevban da bir hediye almak istiyordu ama karar verememişti bir türlü.

Ceren fırsat bulmuş ve çarşıya çıkmıştı. O parfümü alacaktı. Girdiği parfümeriye istediği parfümü sorduktan sonra adam onu ararken kendisi de diğer kadın parfümlerine bakmaya karar verdi. Kullandığı koku sabitti ama yine de farklı kokulara bakmayı seviyordu. Eline bir koku alıp kokladığında memnun bir şekilde gülümsedi. Koku rahatlatıyordu.

"Hanımefendi elinizdeki kokuya bende bakabilir miyim?" diyen adama döndüğünde karşısında o anda aslında nişanlı olması gereken adamı gördü. İkisi de donmuşlardı. Tam o sırada parfümü arayan eleman seslendi. "Aradığınız parfümü buldum efendim". Bunun üzerine Ceren karşısındaki adamı bırakıp parfüme yöneldi. Parasını ödeyip çıktığında ise arkasında hissettiği solukla irkildi.

"Demek kendine başka birini buldun ha? " dedi adam. Ceren adamın kendisiyle muhatap olmaya çalışmasına sinir olsa da cevap vermekten geri durmadı." Nereden çıkardın, belki ben babama aldım? "dedi sinirle. Adam sanki hiç parfümden bahsetmemiş gibi" Bir hafta sonra o adam geldi bizim eve" dediğinde Ceren kastedilen kişinin Sevban olduğunu anladı ve kalbi yeniden kırıldı. Seven adam hiç başkasının kapısına bu amaçla gider miydi? Bir kez daha emin oldu, Sevban yalan söylüyordu. Ya da kafası karışıktı, belki de psikolojisi bozulmuştu.

"Biliyorum "diyerek yanıt verdi." Biz ona şayet siz bizi davet ederseniz yeniden geliriz dedik, davet etmediniz. Sen bu işin olmaması için bahane arıyordun değil mi? "dedi adam." Sen neden bu konuyu irdelemekte bu kadar ısrarcısın?Davet etmedik. O nişan gününün üzerinden iki ay geçti. Ben bahane aramıyordum. Hem benim seninle aramda hiç birşey geçmedi ki. Seni yıkacak bir şey yok ortada. Neden bu kadar içerliyorsun ? "

" Haklısın, biz görücü usulü tanışan iki insanız, aramızda bir şey geçmedi ama ben sana güvenmiştim. Annemler bana kaç tane kız bulmuştu. Ama ben kabul etmedim onları. İstediğim güveni hissedememiştim. Sen onu bana hissettirdin. Kaldı ki; o adam gürleyene kadar sen de heyecanlıydın, istiyordun. " diye yanıtladı kızı.

Ceren konunun uzamasından rahatsız olarak  " Tamam, geçti bitti. Uzatmayalım artık. Sen kendi yoluna, ben kendi yoluma. " diyerek arkasına döndüğü anda adamdan şu sözler döküldü." Sen onu seviyorsun değil mi? Belki de eski sevgilindi. O da sana karşı boş değil zaten. Sana bakışlarını gördüm, ona bakışlarını gördüm. Geçmişte yaşanmışlıklarınız var gibiydi ve senin başkasıyla nişanlanmana tahammül edemedi. Ben eminim ki başkası aynı tepkiyi verseydi sen bu kadar sinirlenmezdin, nişanı iptal edecek kadar gözün dönmezdi. ". Bu sözler eşliğinde adama döndü yeniden. Ceren'in bu hali ve sonrasında ki sessizlik adamı emin kılmıştı. Kesinlikle tahmin ettiği gibiydi.

" Seni ilgilendirmez " dedi kısık sesle kız." Evet ilgilendirmez ama benim gururumla oynandı ve ilgileniyorum, hiç birşey demeye hakkın yok. Ben o evden kovuldum Ceren. Basbayağı kovuldum, ailem kovuldu. Her şey bu kadar basit mi? "

" Ne istiyorsun peki? Ne yaparsam rahat edeceksin? "dedi kız. Adam kıza yaklaştı." Senden kendim için birşey istemiyorum. Belki isterdim ama aklıma gelmiyor. Bize olan oldu. Hiç oldu. Ama sen seni, sizi hiç yapma. O çocuğa söyle sevdiğini. " Adamın bu sözleri Ceren'i etkiledi ve kız adama sarıldı." Sen ne erdemli bir insansın. Özür dilerim. Senden de ailenden de özür dilerim. Ben sana kötülük yaptım ama sen benim iyiliğimi istiyorsun. ". Adam da bir an iç geçirdi. O kız onu yaralamamıştı sonuçta niye kötülüğünü istesin ki?

Kızdan ayrılıp gözlerinin içine baktı. " Sadece şunu söyleyeceğim ve bir daha yüzünü gördüğüm yerde başka yöne döneceğim. Sana on gün mühlet. Ya sen söylersin gerçeği ya ben"

GÖNÜL YARASI | TamamlandıWhere stories live. Discover now