-"Yerin Kulağı Var"-

1.7K 131 11
                                    

Medya: Mia.

#Natalie 

Tekne kenara vardığında Ashley -ve Austen- koşarak yanımıza geldi. 

Yanımıza gelen iki melezden biri bana Mia'nın yarasını sarmamda yardımcı olurken diğeri de Reyna ve Frank'a haber vermek ve sedye getirmek için aramızdan ayrıldı.

Mia'nın yarası bir kılıç hasarından çok derin bir çizik gibi duruyordu. Ne olduğunu öğrenmek için uyanmasını beklemekten başka şansımız yoktu. 

Görebildiğim kadarıyla yanımızda bir tekerlekli sandalye duruyordu. Bir süre sonra Bianca'yı götürmeye kalkıştılar. Sandalyenin nereden geldiğini bilmiyordum. Ama tahminlerim Ashley üzerineydi. 

Yanıma getirilen sedye ile Mia'yı sürüklerken gözüm sadece yarasını doğru dürüst saramadığımız Mia'nın akan kanını görüyordu...

------------

Bütün gece boyunca hastanede Mia ve Bianca'nın başında beklemiştim. Gerektiği gibi sarabildiğim için Mia'nın kolu daha iyi durumdaydı. 

Hazel, Ashley ve Austen tüm gece boyunca revirin önünde Nico'yu zapt etmeye çalışmışlardı. Çocuk yerinde duramıyordu. Yanımda Apollon oğlu olduğunu öğrendiğim Petrica vardı. Islığımı duyup gelenlerden biri de oydu. Birlikte Mia'nın kolunu sargıya almıştık. Nasıl olduğunu bilmiyordum. Bianca ise şokta gibiydi. Hala uyanmamıştı. Bu da Nico'yu delirtiyordu. Ama çouğun gözlerindeki ışıltıyı kampın diğer ucundan görebilirdiniz. 

Hazel heyecanlı görünüyordu. Hiç görmediği kardeşini görecekti sonuçta. Gözlerim Bianca'ya iliştiğinde şu ciddi ortamdaki tek komik olayı gördüm. Kız hala on iki yaşında görünüyordu. Nico ise on altı yaşındaydı. Altı sene önce Nico'nun ablasıydı. Şimdi ise Nico Bianca'nın abisi sayılıyordu. 

"Ne o? Neye gülüyorsun? " Petrica'nın sözleriyle gülümsediğimi fark ettim. 

"Hiç. Sadece Bianca'nın altı yıl geçmesine rağmen on iki yaşında olması komik geldi. " Petrica gülümsedi. 

"Şimdi Nico di Angelo, Bianca'nın abisi durumunda oluyor. " dedi. Şu romalıların Nico'ya sadece Nico değil de Nico di Angelo diye seslenmeleri hoşuma gitmiyordu. Neden bilmem soğuk geliyordu. Kafamı kaldırdığımda Petrica'nın yüzünde hüzünlü bir gülümseme olduğunu gördüm. Ne olmuştu ki? 

"Ne oldu? " 

Derin bir nefes aldı. Sonra verdi. Kafasını kaldırıp yüz ifadesini değiştirdi. Merakla bana bakıp, 

"Saçların neden sarı değil de siyah? Apollon melezlerinde olmayan bir şey bu. " Tamammm. Demek ki konuyu değiştirecektik. Kabul. 

Kısalmış saçlarımı okşayıp görmeye çalıştım. "Bilmem ki. Annem siyah saçlıydı. Sanırım o yüzden. " dedim. 

"Ama melezlerin, yani Apollon melezlerinin saçları hep sarıdır. " dedi. Ahh! Lütfen ama! Gen diye bir şey var! 

"Hey. Muhabbetiniz çok hoş ama ben açım. " Gelen sesle irkildim. Bu Mia'nın sesiydi! 

"Apollon aşkına! Sonunda uyandın! " hemen Mia'ya dönmüş durumunu kontrol etmeye başlamıştım. 

"Sanırım Reyna'ya haber vermeliyim. " Petrica dışarı çıktı. 

"Nasılsın? " 

"Daha iyi olmuştum. "  Mia'nın sesi zorlama çıkıyordu. Sesindeki duyguyu tam olarak çözememiştim. 

Kronos' un Kızı | Ilk melezin hikayesi | Percy Jackson FanFictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin