Kronos' un Kızı | Ilk melezin hikayesi | Percy Jackson FanFiction

-Kız Kavgası'na Katılıyoruz-

#Ashley

Medya: Ashley'in elbisesi

Tekrar gözümü açtığımda çok büyük bir balo salonunun önündeydik ve üzerimizde elbiseler vardı.

Benim elbisemin önü kısa -biraz fazla kısa sanırım- arkası uzundu. Dekolteside biraz fazlaydı. Ah Nemesis! Etek kısmı toz pembe göğüs kısmı siyah renkliydi. Ve kabul etmeliyim ki, kızıl saçlarımın sıkıca tepeden toplanmış hali ile çok güzel görünüyordu.

Mia'nın üzerinde iki parçadan oluşan lacivert bir elbise vardı. Askılı üstü ve kabarık eteğinin üzerine düşen kısalmış sarı saçları ile tam bir prensesi andırıyordu.

Natalie'nin ise kendine çok yakışan önü kısa arkası diz hizasına gelen etek kısmı su yeşili üst kısmı ise V şeklinde dekolteleri ile beyaz rengi harika taşıyan bir elbisesi vardı. Siyah omuz hazsındaki saçları doğal dalgalı ve salınmıştı.

Hepimiz birbirimize hayran hayran bakarken transtan çıkmış gibi Natalie bir anda Mia'ya sarıldı. Natalie'den sonra ise ben sarıldım ve birbirimize olanları anlattık. Mia gerçekten öldüğünü ve kendisini ve bizi dışardan bir kamera ile izler gibi izlediğini söyledi -kapsülündeki gibi-

"Özür dilerim Natalie. " dedi Mia birden.

"Niye? " dedi Natalie anında.

"Benim salaklığım yüzünden saçlarından oldun. " dedi üzgün bir sesle.

"Sen ona mı takıldın? Ölmene izin mi verseydim? " dedi ve anında ses tonunu değiştirerek, "ve bana başka bahanelerden bahsetme şimdi. "

Sonunda araya girip konuyu dağıtarak,

"Sanırım baloya gireceğiz o melez her kim ise ona canavar saldırabilir ki büyük ihtimalle öyle olacak. " dedim yavaşça. Benim uyarımla baloya doğru yürümeye başladık. O sırada aklımdan Baloda melezin kim olduğunu nasıl anlayacağımız geçiyordu.

Balo salonu aşırı şık döşenmişti ve aşırı çok kişi vardı.

Salonun her tarafında kokteyl masaları vardı ve etrafta duvarların kenarına dayanmış koltuklar vardı. Bu kadar kişinin arasında bir melezi nasıl bulacaktık bilmiyorum.

O sırada kenarda duvara yaslanmış etrafında birkaç kişi olan birisi vardı ama yüzünü göremiyordum. Kızlar etrafı süzerken onları bekledim ve partiye daldık.

"Biz bu melezi nasıl bulacağız? " dedim fısıltıyı andıran bir sesle.

"Sanırım canavarın saldırmasını bekleyeceğiz. " dedi Mia sakince.

"O sırada ne yapacağız? " diye sordum.

"Dans edebiliriz. İçimden bir ses diyor ki uzuuun bir süre böyle eğlenemeyeceğiz. " dedi Natalie.

"Kabul. "

Etrafta gezinip boş bir masa bulduk. Etrafına dizilip konuşmaya başladık.

"Meleze canavar saldırınca ya birbirimizdrn uzakta olursak? " dedi Natalie.

"O zaman çok güçlü bir ıslık çalalım, olmaz mı? " dedim.

"Aslında olur. " dedi Mia. O sırada ilk girdiğimde etrafında birsürü kişi olan çocuk insanların arasından çıkıp salonun ortasına doğru yürümeye başladı. Sanırım ağzım açık kalmıştı.

Çocuğun koyu kahverengi saçları dağınık bırakılmıştı. Çok düzgün yüz hatları vardı. Düzgün bir burnu, dolgun dudakları, açık maviden griye geçen bir göz rengi vardı. Kızlar ağzım açık baktığımı görünce beni dürttüler.