Beni Bırakma

8. ⚡️Deniz'in Ağzından ⭐️💕

Medya : Deniz...

Sevgili okuyucularım ;
Bu bölümde Deniz'in Ağzından bir bölüm oldu. Denizin yoğun duyguları,düşünceleri, hisleri anlatılıyor. Sonraki bölüm kaldığı yerden devam edecek,yani Melike'nin ağzından. Süpriz olaylarla karşınızda olacak sonraki bölümler. Sıkılıp bırakmayın kitabı. İnanın bana çok çok etkileneceğiniz, nefesinizi kesen olaylar olacak. Şimdi ilk bölümler karakter tanıtımları falan normal. Ama sonraki bölümlere bayılacaksınız.
İyi okumalar :) :*

Söylediği ilk şey,

"Sen gerçek misin ya? Ben seni zihnimin bir oyunu sandım."

dedi yalpalayarak konuşarak.
Bu haliyle çok sevimli görünüyordu.

"İyi misin doğum günü kızı?" diye sordum.

Verdiği cevapla afalladım.

"Senin kollarındayken iyi olmamak mümkün mü?" dedi.

İçimde kıpırtılar olduğunu hissettim ve kendimi tutamayıp gülümsedim karşımdaki meleğe.

"Sen sarhoşsun."

"Kim? ben mi? Sarhoşmuşmuşum?"
Deyince kahkaha attım.

Ne tatlı şeydi böyle. Daha sonra suyun soğuk olduğunu farkettim.

"Hadi çıkalım havuzdan,hasta olacaksın." deyip havuzun kenarına götürürken,

"Böyle iyiydik aslında." diye mırıldandığını duydum.

Tam havuzdan çıkarıyordum ki onu partiye getiren çocuk hızla kollarımdan çekti peri kızını. Neden bilmiyorum ama bu çocuğa gıcık olmuştum. Sanırım peri kızının sevgilisiydi. Peri kızı kollarımdan ayrılıp havuzdan çıkınca,

"Hayatımı kurtardın, sana bir can borcum var mavi gözlü adam." dedi büyüleyen sesiyle. Cevap veremeden arabaya bildirildi. Havuzdan çıktım ve telaşla yanıma gelen Melis'e baktım.

"Abi iyi misin?"

"İyiyim ufaklık merak etme. Hadi gidelim. "

Deyip parti alanından çıktık. Melis'i aldığım yere geri bıraktım.

"Teşekkür ederim Deniz abi." diyen Melis'e,

"Melisçim sana bir soru sorabilir miyim?" dedim.

"Tabi sor abi."

"Şu doğum günü kızı senin yaşında mı?"

"Hayır. Ben lise 1'im, o lise 3." dedi. Gülümsedim. Tahminim doğruydu.

"Tamam Melisçim hadi geç içeri." dedim ve içeri geçip kapayı kapatmasını izledim.

Sabah saatleri...

Alarmımın çalmasıyla uyanıp giyindim. Hastaneye gitmem gerekiyordu. Motoruma binip hastaneye yetiştim. Motorumu hastanenin bahçesine bırakıp içeri girdim. Soyunma odasına gidip dolabımdan koyu lacivert hastane kıyafetlerimi alıp giyindim. Mutfağa gidip kendime kahve doldururken,yanımda tezgaha yaslanıp konuşan iki hemşireye baktım. Biri hastanenin tüm erkekleriyle yatan kaşar Gökçe'ydi. Arada banada asılırdı. Ama böyle ucuz kızlardan sıkılmıştım artık. Yüz vermiyordum. Konuşmalarına kulak misafiri olmuştum.

"Dedikodu mu var kızlar?" diye sordum.

Kaşar Gökçe saniyesinde yanımda bitip anlatmaya başladı.

"Evet Deniz. Dün gece sen yokken hastaneye genç bir kız getirildi. Erkek arkadaşıyla kaza yapmış. Arabanın halini bir görsen oradan sağ çıktıklarına inanamazdın. Dahası kız camdan fırlayıp asfalta düşmüş ve feci bir şekilde boynunu kırmış. Yoğun bakıma konulduğunda kimsenin umudu yoktu. Ama kız bu sabah bir mucizeyi gerçekleştirdi ve uyandı." dedi.