#ÂM 13. Bölüm •Nadir bulunan Çiçek•

22.6K 1.2K 58
                                    

"Emin olun, öyle kederli, bunaltıcı anlarım oldu ki, ben de herkes gibi gerçek bir hayat yaşayabilecek miyim diye kuşkulanıyordum." (s.27)

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski - Beyaz Geceler

Bölüm Şarkısı; Uyan - Mor ve Ötesi

~~~

Adam yanında rüya aleminde mutlulukla turlayan kızı izledi bir süre. Uykusunda huzursuzlandığını hiç görmemişti. Demek ki rüyasında melekleri ağırlıyor, mutlu anılarını anımsıyordu canından sakındığı.

"Ya Rabb'im," dedi adam sessizce. "İyi ki her yerdesin. Yoksa ben onu uyurken kime emanet edebilirdim..."

Daha sonra inanamayacağı bir şeyle kesişti gözleri. Yüreğinden taşan sevdası'nın o gökyüzü gözlerinden, iki inci tanesi aktı gamzelerine. İlk defa gördü Ali. Uykusunda gülümserken ağlayan bir sevdayı, ilk defa gördü.

Bu akşam yaşananlar aklına gelince karısının saçlarını bir kez daha öptü adam.

Bu Akşam, saat 19.30

"Şey, biraz daha fasulye ister misiniz?"

Ali, Emir ve Hamsi tabaklarını anında havaya kaldırdı.

Cennet gülümseyerek tabakları alırken, Cevdet ve Nadir'in durgun olduklarını fark etti.

Kısa süre ikiliyi inceledikten sonra, yemekten sonra ne yapıp ne edip dertlerini öğrenmeyi aklına not edip, mutfağa doğru ilerledi.

Yemekleri doldurup sofraya dönerken, Cevdet'in ilk defa böyle durgun olduğunu fark etti. Şakacı kişiliğinden eser yoktu.

Sıkıntıyla iç çekip yerine oturdu minik kadın. Masada çıt çıkmazken, bir anda ortaya damlayıverdi Cennet.

"Şey," boğazını temizledi. "Belki haddime değil ama, canınızı sıkan bir şey mi var?"

Cevdet gülümsedi hüzünlüce.

"Var..."

Ali duraksadı. Kendisine hiçbir şey söylememişti.

"Neyin var oğlum, kötü bir şey mi var?"

"Bizim bakkal var ya?"

"Ee?"

"Ay sonunda kapanıyor ağabey."

Ali, Nadir, Hamsi ve Emir hışımla ayağa kalktı.

"Biz ne güne duruyoruz burda ulan! Bizim neden şimdi haberimiz oluyor?!"

Aniden evin içinde yankılanan kükreme sesleriyle yerinden sıçrarken, Ali ne yaptığını son anda idrak edip baş parmağını Cennet'in ağzına sokup damağını kaldırdı.

"Özür dilerim cennetim..."

Minik kadın 'sorun yok' dercesine gülümserken, gözünü ovuşturarak içeri giren minik Ecmel ile Ali bir koşu yanına fırladı. Mahçup dörtlü, üzgün bakışlarını Cennet'e yöneltirken, kadın gülümsemekle yetindi.

"Baba," diyerek esnedi ufaklık.

"Burdayım babacım. Hadi uyumaya gidelim beraber," diyerek ikna etmeye çalıştı minik kızını.

"Anne?"

"Anne de gelecek birazdan meleğim. Hadi uyuyalım beraber. Hem şimdi uyursak, Heidi* rüyana girip, seninle oynayacağına söz verdi."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten," diye mırıldandı Ali. Bu sırada elinde ağızlıklı bardakla Cennet girdi içeri.

Âşıklar Mahallesi *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin