Sadece Sen

23.Bölüm:Anılar

‘’Yelda,nereye?’’
‘’Odama gidicem Su!’’
‘’Hayır bu gece gitmiyorsun ve bizimle oturuyorsun.’’
‘’Su gerçekten çok yorgunum.’’
‘’Hiçbir itiraz istemiyorum.’’
Yelda’yı kolundan çekeleştirerek koltuğa oturttu.
‘’Bu gece cipslerimizi alıcaz ve ben bir film açıcam beraberce izliycez…Dimi Melis?’’
Melis Su’yu duymuyordu.Çünkü televizyondaki bir magazin programını ilgiyle izliyordu.
Su Melis’e bağırarak ‘’Melis!!!’’
Melis irkilip ‘’Ne oldu Su?’’
‘’Ya kızım sen hastamısın?Kapat şu salak programları.Sanane milletin özel hayatından…’’
‘’Ya tamam kapatıcam.Ama şu haberi göreyim öyle…’’
‘’Of of!’’ dedi Su ….
Ve televizyonda konuşan adamın sesiyle hepsi pür dikkat televizyona baktılar…
‘’Şok!şok!şok!Manken Arzu Cambaz ünlü işadamı Murat Akça’nın mimar oğlu Selim Akça ile objektiflerimize yakalandı.Bar çıkışı yakaladığımız çift çok mutlu görünüyordu…’’
Yelda gözleri dolmuş bir şekilde televizyona bakarken kulaklarında o ses yankılanıyordu.’’Çift çok mutlu görünüyordu…Çok mutlu….Çok mutlu….Çok mutlu….’’
Yelda’nın Selim’i, aşık olduğu adam,  bir başkasıyla çok mutluydu.O Yelda’yı artık unutmuştu.Selim artık onun değil bir başkasınındı.Artık Selim Yelda’yı sevmiyordu.Peki Yelda’nın suçu neydi?Yelda neden kaybetmişti onu? Bu dünyadaki en çok sevdiği insanı neden kaybetmişti?Yelda’nın canı öyle yanıyordu ki.Kalbi sıkışmaya başladı…Dayanamıyordu Yelda.Daha Selimsiz olmaya alışamamışken bide başkasıyla görmek ona çok dokunmuştu…Öyle dokunmuştu ki…Yelda oracıkta öylece kalakalmıştı.

‘’Yelda!!’’
Yelda donuk bir ifadeyle televizyona bakıyordu…
Melis yanına gelip Yelda’yı sarstı…
‘’Yelda,konuşsana…’’
Yelda Melis’nin sarsmasıyla kendine geldi…
‘’Yaşlı gözlerle ve yüzünde oluşan hüzün dolu gülümsemeyle baktı Melis’in yüzüne…
‘’Ne söyliyim Melis?’’ gözünde biriken yaşlardan bir tanesi yanağından yavaşça süzülüverdi.
‘’Onun mutlu olmasına sevindim.’’
Su hırsla yerinden kalktı.’’Yelda yapma! Neden bunu yapıyorsun? Bağır,çağır küfür et…İçini dök be kızım!’’
Yelda başını öne eğdi ve yavaşça oturduğu yerden kalktı …’’Benim uyumam lazım.’’
Su Yelda’nın kolunu tuttu."Yelda lütfen bir şeyler söyle.İçine atma…Eğer böyle yaparsan çok kötü olacaksın…Buna sevinmediğini ikimizde biliyoruz. ’’
‘’Selim beni artık sevmiyor Su ve  şimdi o kızla mutlu görünüyor.Ne diyebilirim ki artık?’’
Su’yun elinden kurtulup yavaşça odasına çekilip yatağına yüzükoyun kendini atıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı…Akan gözyaşlarından yastığı ıslanmıştı.Öyle çok ağladı ki…Kendi için,Selim için,aşkları için…Yelda Selim’i asla unutamazdı,unutmayacaktı da …Ve Yelda Selim’i sonsuza dek sevecekti.Hemde ölesiye…Ama anlamıştı ki Selim Yelda’yı sevmekten vazgeçmişti.O artık Yelda’yı unutmuştu.

..........................................................

‘’Ne yani sen şimdi Yelda’yı unuttun mu?’’
‘’Evet ’’
‘’Buna asla inanamam.’’ dedi Ercan…
‘’Kimseyi inandırmak zorunda değilim.’’
‘’Daha düne kadar Yelda için orda burada içerken gözyaşı dökerken,ne çabuk unuttun da Arzu ile berabersin?’’
‘’Bazen öyle biri çıkar ki karşına sana her şeyi unutturur.’’
‘’O kişi Yelda’ydı Selim…’’
‘’Yelda bana bir şeyleri unutturmadı,hatırlattı.Mesela kimseye güvenemeyeceğimi,mesela gerçek aşkın olmadığını...’’
Ercan sinirle ‘’Aaaa yapma Selim…’’
Selim Ercan’a parmağını uzatıp ‘’Seninle bu konuyu tartışmıycam.Bana artık Yelda demeyin.Kaç kere söyliycem.Yelda bitti.Yok artık.Ben başkasını seviyorum,Yelda’yı unuttum…’’

....................................................

‘’Canım dün sizi televizyonda  gördüm çok tatlıydınız…’’dedi Leman Arzu’ya sarılarak…Ama Arzu Leman gibi mutlu görünmüyordu.
‘’Bitanem neyin var?’’ dedi yüzüne iki elini dayayarak…
‘’Selim beni sevmiyor Leman teyze….’’
‘’Onuda nerden çıkardın? ’’
Arzu eliyle saçlarını arkaya atarak ‘Ooof!’’
‘’Geç otur şöyle,anlat bakıyım. ’’ dedi Leman eliyle kanepeyi göstererek…
Arzu utana sıkıla anlatmaya başladı…’’O gün yani sevgili olmaya başladığımız gün…’’
Leman merakla dinliyordu ‘’Eeeee?’’
‘’O çok sarhoştu,bende çakır keyiftim tam.Evime geldiğimizde yanıma oturttum onu.Bir ara gözlerime öyle bir baktı ki…Daha önce hiç öyle bakmamıştı.Sanki bana deli gibi aşıkmış gibiydi.Elini yanağıma koydu,sonra eğilip öptü beni.Geri çekildi ve bana ‘’Seni seviyorum.’’ dedi..
Leman şaşırarak ‘’E işte ne güzel,bunda garip olan ne ,anlamadım?’’
‘’Garip olan…’’derin bir iç çekti Arzu…’’Bana Yelda dedi Leman teyze!Dünyam başıma yıkıldı o an.Beni Yelda sanıp öptü.Beni ben olduğum için değil…Sabaha kadar Yelda diye inleyip durdu…’’
Leman şaşırmıştı ama Arzu’yu üzmemek adına teselli vermeye çalıştı.’’Peki siz bir şeyler yaşadınız mı?’’
Arzu başını iki yana salladı.’’Hayır,beni öptükten sonra sızıp uyudu…’’
‘’Arzucum bak…Selim'in şuan psikolojisi hiç iyi değil.Yeni bir ilişkiden çıktı.Elbette unutacaktır Yelda’yı.Ama zamanla…Onun senle sevgili olması bile inanılmaz bir şey.Yelda’dan sonra asla biriyle olmaz diyordum ben…Ama bak seninle olduğuna göre seni hayatında istiyor…’’
‘’O hala Yelda’ya aşık,hemde deli gibi.Sadece o gecede değil.Beraber geçirdiğimiz tüm zamanlarda.Hep dalgın,düşünceli.Ona sarılınca bana sanki zoraki sarılıyor.Öpmek istediğimde başını çeviriyor.Ben onu anlayamıyorum.Eminim aklından hep o şeytan kız geçiyor.Selim’e inanamıyorum ya.O kız onu aldatmışken nasıl olurda hala onu sever anlamıyorum.’’
Leman dudaklarını sıkarak konuştu."Aslında aldatmadı Arzucum.’’
Arzu şaşkın bir ifadeyle baktı Leman’ın yüzüne…’’Nasıl yani?’’
‘’Biz Kaan’la düzenledik bu oyunu…’’
‘’Ama neden böyle bir şey yapma gereği duydunuz ki?’
‘’Arzucum,sen Selim’i istiyormusun ,istemiyormusun?’’
‘’İstiyorum ama bu şekilde değil…’’
‘’İnsanların bazı şeyleri görmesi için gerçekleri göstermek lazım.Ben sadece oğluma gerçeği göstermek istedim.Selim’in Yelda ile olmayacağını.İleride olabilcek bir soruna şimdiden önlem aldım…Çünkü Yelda ve Selim’in sonu yoktu…Ve ben senin gibi biriyle olmasını istedim Selim’in ‘’ dedi .Arzu'nun saçlarını okşayarak…
Arzu suskundu ne diyeceğini bilemedi.’’Selim’i çok seviyordu.Tek isteği Selim’le olmaktı…Ve Leman’ın söylediklerini kabullenmek onun için en iyisiydi.

............................................

Selim ve Arzu bir cafede oturmuş pizza yiyiyorlardı.Selim gene dalgındı.Arzu ise türlü şirinlikler yaparak onu güldürmeye çalışıyordu. Ve pizzadan koca bir dilim kesip Selim’in ağzına zorla verdi.Ve bu duruma gülmeye başladı kahkahalarla…Selim’e bu durum tanıdık geldi…Oda aynısını Yelda’ya yapmıştı.Yelda’nın ağzına koca bir peynir dilimini vermişti.O ana gitti Selim.Yelda’ya karşı ilk kıpırdanmalarının olduğu ana…O an gördüğü dünyanın en güzel gülüşüydü…Hayran olduğu o gülüş….Şuan karşısında Arzu gülüyordu.Asla Yelda kadar güzel gülemezdi Arzu…Yelda’nın gülünce çıkan yanağındaki gamzesi geldi aklına…Her güldüğünde yanağının tam orta yerinde beliren gamze…Kaç defa öpmüştü Selim o gamzeden kimbilir…Yelda’da severdi Selim’in gamzelerini…Selim öyle özlüyordu ki Yelda’yı…Hiçbir dokunuş,hiçbir ten ,hiçbir kadın Yelda’yı unutturamıyordu.Unutamıyordu Selim…Sonra sebepsizce ayrıldıkları güne gitti aklı.Az önceki özlemin yerini nefret duygusu bastırdı.Kaşları çatıldı Selim’in.
‘’Selim!Canım!Yoksa sen beni dinlemiyormusun?’’
‘’Dinlemez olurmuyum hiç’’
Söylediklerinin hiçbirini duymamıştı bile…

...............................................................

Aradan 3 ay gibi uzun bir zaman geçmişti.Yelda kendini tamamen işine ve okuluna vermişti.Selim’i görmemek için Su ve Melis ile birlikte fazla dolaşmıyordu.Kaan ise Yelda’ya yakın olabilmek için ona iş-okul ziyeretleri yapıyordu.Ancak Yelda’dan beklediği karşılığı alamıyordu.Yelda’nın hayatında Selim yoksa eğer bir başkasıda olmayacaktı.
Selim’se hala Arzu ile birlikteydi.Ama sadece bedeni arzuylaydı.Ne kadar kendine itiraf edemesede ruhu ve kalbi hala Yelda’ya aitti.Arzu’yu sevmeye çalışıyordu Selim.Onu hayatına ve kalbine sokmaya çalışıyordu.Ama olmuyordu.Kalbi öyle Yelda ile doluydu ki…Arzu'nun orda yer edinmesine imkan yoktu…
İkisi uzun süredir hiç karşılaşmamışlardı ve karşılaşmamak için ellerinden geleni yapıyorlardı.Su ve Melis olanları Selim’e anlatmak istesede Yelda onlarla bir daha görüşmeme kararı almayla tehdit ediyordu.Su ve Melis’nin elini kolunu bağlıyordu böylelikle.Zaten onlar söylesede Selim’in onlara inanması mümkün değildi.Ne de olsa onlar Yelda’nın arkadaşıydı.Gerçeği söyleyecek halleri yoktu ya…İkiside arkadaşlarını birbirilerini unuttukları yalanına inandırmışlardı.Onlarda bu konu üzerine fazla gitmemeye çalışıyorlardı.

............................................................

Ve Melis-Ercan’ın düğün tarihi gelip çatmıştı.Son bir haftada tüm hazırlıkları tamamlamışlardı ,herkes bir işin ucundan tutup düğünü organize etmişlerdi.Herkesin kafasındaki tek düşünce Yelda ve Selim’in o ortamda nasıl davranacaklarıydı,bir tatsızlık çıkmasından korkuyorlardı.

.............................................................

Yelda yeşil ,göğüs kısmından boyuna doğru giden askılı, diz altı bir elbise giymişti.Saçını yana ayırıp tutturmuş ve salık bırakmıştı.Gözüne koyu renk bir far ,dudaklarına da gül kurusu renginde bir ruj sürmüştü.Uzun süredir kendine bakmıyordu Yelda.Bu değişim ona çok iyi gelmişti.İçinde tarifsiz bir heyecan vardı.O gece Selim’i göreceği için çok heyecanlıydı…Melis ,Yelda’dan salona gidip misafirleri karşılaması için rica etmişti.En yakın arkadaşını kıramazdı ve salona erkenden gitti.Salona gittiğinde onu bir sürpriz bekliyordu.Selim’i de Ercan önceden göndermişti salona, salonda olabilecek bir sorunu  kontrol altına alması için…
Yelda Selim’i görünce kalbi yerinden fırlayacak gibi oldu.Selim’in arkası dönüktü…Ne yapacağını bilemedi Yelda.Yavaş adımlarla salona girdi…Selim ellerini cebine sokmuş masaları kontrol ediyordu.Üzerinde siyah bir takım elbise vardı.Öyle yakışıklıydı ki…Yelda arkası dönükken ona uzun uzun baktı.Öyle özlemişti ki Selim’i.Geçmişten bir an gözünün önüne geldi…Hava alanındaki vedalaşma anı…Selim’e sarılışı…Nasıl mutluydular Selim’le…Yelda’nın gözleri doldu o anda…"Ne oldu bize Selim?’’ dedi mırıldanarak…Selim’e öyle dalmıştı ki Selim’in aniden arkasını dönüp Yelda’nın gözlerinin içine bakmasıyla neye uğradığını şaşırmıştı Yelda…

Sizce bu bölüm barışma olur mu yoksa küslük devam edecek mi?Evet yorumlar?

YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN!!!

YORUM OY YORUM OY YORUM OY YORUM