38. BÖLÜM "1. Balayı Meydan Muharebesi"

37.4K 1.5K 146
                                    

Yeni bölüm geldiii. 😍😍😍😍
Sözü uzatmayıp direk bölümü veriyorum.
Üst medyada güneşlenen bu arada karısını deli eden bir adet kıskanç koca Yusuf 😉😁
Keyifli okumalar 😄😍😘
------------------------------------------------------
38. Bölüm "1. Balayı Meydan Muharebesi"

Her sallantıda boynu, kafasını yerinde tutamıyormuş gibi sallanıyordu. Göz kapakları yerçekimine yenik düşüp kapanıyor ve yeni bir sarsıntıda anlık aralanıyordu. Sadece birazcık uykuya ihtiyacı vardı. Tüm suç Yusuf'undu. Bir uçaktan inip diğerine binmişti. Havalimanında adaya gidecek uçak içinde ayrı maraton koşmuşlardı. Sabahın köründe daha horozlar mesaisine başlamadan, kargalar kahvaltısını yapmadan uçağa yetişmek için koşturulunca sonuç; böyle boynu bükük küheylan gibi uyuklayan Ahu oluyurdu. Düğün gecesinin sabahındaki o utanç verici dakikalardan sonra güç bela Yusuf'u yataktan kovmuş ve banyoya kendini atmıştı.

Geceden kalma bir takım sızlamaları vardı ama alışacaktı. Ne kadar kendini Yusuf'un yönlendirmesine bıraksada pek bir şey anlamamıştı. Canı biraz yanmıştı yanmasına lâkin Yusuf, tam bir centilmendi. Bir kaç saatlik uykunun ardından uyandığında Yusuf'u yerinde bulamayınca endişelenip kapısının altından ışık sızan banyoya girdi ve Yusuf'u belinde bir havluyla yakaladığında arzunun kanında yeniden sinsice ilerlemesine izin verdi. Ve Yusuf'un gözlerinde gördüğü tutkuyla ikiside kendilerini yeniden yatakla bütünleşir buldular. İlkine oranla bu kez hissettiklerini ömrü hayatınca hissetmemişti. Sanki bulutların üstüne çıkmış ve ardından yere ani bir iniş yapmış gibiydi. Uyku bedenini yeniden esir alana kadar da tek hissettiği kocasının sahiplenici kollarıydı.

Ilık ve uzun bir banyonun ardından kendine geldiğinde ruhen ve bedenen daha iyiydi. Kapının ardında muzurca sırıtan Yusuf'u görene kadar. Anlaşılan bir süre daha kocası onunla uğraşacaktı. Belli olmuştu. Ani bir dürtülmeyle gözlerini şimşek hızında açtı. Uçak türbülânsa mı girmişti. "N'oldu? Düşüyor muyuz?" Anlaşılan gecenin etkisi geçmedi ve bulutlardan düştüğünü sanıyordu perisi. Gece uykuya dalmadan önce uyku mahmuru fısıldamıştı. Ve, Yusuf sabah karısına bunu hatırlatmakta hiç bir sakınca görmemişti.

"Hayır güzelim. Geldik. O kadar uykuluydun ki, kemerini bile ben bağladım ve sen yine de uyumaya devam ettin." Kaşlarını muzurca kaldırdı. Yeni bir keşif yapmaktan memnundu. "Uykunun bu kadar ağır olduğunu bilmiyordum?"

Oturduğu yerde gerindi Ahu cevap verirken. "Ne alâkası var ya? Sanki gece uyuttun da?.. sabahta karga bokunu yemeden uçağa yetiştik zaten! Sahi karga niye bok yer onu da anlamış değilim ya?" Gerinerek esnedi. Tek eliyle gözlerini ovuşturdu açılmak için. Bir saat sonra inselerdi ya. Otele gidince ilk yapacağı şey kendini yatağa atmak olacaktı. Nasılsa iki haftaları vardı. Diğer günler etrafı gezerlerdi.

O kadar tatlıydı ki şu an. Yusuf tatlı niyetine yemek istiyordu. Tatlı karısı halâ açılamamıştı sanırım. Yoksa ağzından çıkanlar kulağına gittiğinde dehşete kapılırdı. "Ee, daha oturacak mıyız?" Herkes bir bir uçaktan inerken onlar hiç acelesi yokmuş gibi oturuyorlardı.

~~~~

~~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin