10. BÖLÜM "Analı, Kızlı"

52.8K 2.2K 112
                                    

Son rötüşlarını yaptığım bölüm sizlerle. Ve bu zamana kadar Oyun Bozan'a yazdığım en uzun bölüm oldu. Tam tamına 4880 kelime

Okunma sayısı hikaye bir kaç aydır gelmediği için biraz unutulmuş olması sebebiyle düşmüş. Ziyanı yok ama çevrenize tanıtırsanızda hiç hayır demem yani (;-) Gizli okuyucular, okuyup oy vermeyenler canımsınız ama bir yıldızcığa dokunmak zor olmamalı değil mi ama! (:-)

Bir Facebook Grubumuz vardı. Açıldığı günden beri pek bi durgun. BAHARYELİ / KAÇAK / OYUN BOZAN / WATTPAD HİKAYELERİ GRUBU Biraz uzun bir ad galiba (:-D Herneyse orayada aktif olarak bekleniyorsunuz canlar.

Medyada bölüm afişi ve yine bölümde geçen şarkı var. Erkin Koray Sevince. Uygun yerde açabilirseniz tadından yenmez.

Keyıflı okumalar- ( Kahkaha atmak sertbest ) (:-D

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
10. BÖLÜM "Analı Kızlı"

Oturdukları Teras katındaki Asi nehri manzaralı masalarında tatlılarını yiyorlardı. Yusuf ve Yılmaz, Künefeyi midelerine götürürken, anneler az kalorili damla sakızlı muhallebi de karar kıldılar. Kızlar ise çikolatalı tatlıya kayıtsız kalamamışlardı.

Yusuf çikolatalı suflesini afiyetle yiyen genç kıza yanaştı tekrar. Az önce biraz kızmıştı lâkin bu kıza da uzun süre küs kalınamıyordu ki arkadaş. Şeytan dürtüyordu zaar.

"En sevdiğim tatlı künefe olsa da, düşündüm de çikolatalı sufle de hiç fena değil"

Bunu söylerken ses tonu o kadar farklıydı ki? ve o bakışlar!.. Gözleri sufle de değil bizzat kızın yüzünde geziyordu. Bilhassa dudaklarında biraz fazla mı oyalanmıstı ne? Ne yani o sözler kendisine miydi? Çikolata bahane, Ahu şahane, ha!

Ağzından kaçacak olan bir kıkırtıyı zorlukla engelledi kız. Aslında çikolatayı seven Ahu'nun ta kendisiydi. Çikolata kahvesi o gözleri kızı fazlasıyla etkisi altına alıyordu. Göz ucuyla karşısında oturan ve kısılmış gözleriyle adeta onları yiyen annesiyle bir anlık göz göze geldi. Yüzüne bakmadan, dişlerinin arasından fısıldadı adama.

"Ya sen kendi tatlınla ilgilensene be adam. Zaten herkesin gözü üzerimizde!"

İnatla ona bakıp göz kırpan adama, imalı bir bakış atıp, adamın önündeki tabağı işaret etti. Yok, zor duruyordu burada zaten. Ne laf anlamaz bir şeydi bu! Ayrıca fena değil de ne demekti? Şimdi yeni yeni fark ediyordu Ahu. Arsız ve hatta hadsizdi.

Bak bak, bir de neymiş? 'hiç fena değilmiş?' Sen ne anlarsın be. Uyuz, gıcık şey.

Yan tarafından gelen homurtuya benzeyen erkeksi kıkırtıya döndü Ahu. Neye gülüyordu bu adam şimdi?

"Bozulma hemen canım. Güzelsin güzelsin. Bir şey demedim"

Hay ben senin... Son anda kelimeyi ağzında yuttu. Düşüncelerine bir ket vurması gerekiyordu artık. Adam dengesini bozmuştu ve farkında olmaksızın kelimeler ağzından kaçıyordu. Uyuz! pek de eğleniyordu anlaşılan.

"Ne diyorsun sen be. Kendini fasulye gibi nimetten sayma hemen"

"Biliyorum bebeğim. Ben de seni çok..."

Ahu'yu kızdırmak öyle kolaydı ki. Bir kere çok çabuk gaza geliyordu. Bunu öğrendiği iyi olmuştu aslında. Bu kız sinirlenince bir başka güzel oluyordu ayrıca. Yeşil gözleri kısılıyor, kaşları engebeli bir yol gibi bükülüyor, ah, hele o dudakları yok mu? Asıl bombayı o pembe dudaklar patlatıyordu.

OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin