... SAYGISIZ ... BÖLÜM 4 ...

104 23 8
                                    

Karen'in ağzından....

Taksiciye yirmi lirayı uzatarak aşağı indim. Kapıyı kapatır kapatmaz eteğimi çekiştirerek düzelttim. Yol boyu öküzün trene baktığı gibi bacaklarıma bakan taksicinin bir bildiği olmalı. Arkamdaki taksi, tozu dumana kattığı gibi gözden kaybolmadan önce okulun sokağa açılan kapısından içeri girdiğim an geniş bahçede büyük bir kalabalık görmüştüm. Dersin çoktan başlamasına rağmen bu öğrenci kalabalığının dışarıda ne işi var?

Hızlı adımlarla ilerleyip kalabalığı ellerimle yararak geçtim. Karşımda büyük bir kavga vardı. Batur, Avkan'ı yere yatırıp yumrukluyordu. Eray ise üzerine saldıran Avkan' ın yandaşlarını pataklıyordu. Biraz sonra Avkan, Batur'dan kurtuldu ve Batur'un karşılığını verdi fakat tekrar yere serildi. Sırtımdaki çantayı yere bırakıp yanlarına koştum. Merşa, benden önce hareket etmiş, Batur'u Avkan' ın sırtından kaldırmaya çalışıyordu.

"Durun, ne yapıyorsunuz?" dediğimde kavgalarına bir süre ara vererek morarmış gözlerini bana çevirdiler.

Avkan, bunu fırsat bilerek Batur' u üstünden atıp ayağa kalktı. Elini tehditkar bir tavırla sallayarak "Seninle sonra görüşeceğiz." dedi. Daha sonra beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Ne kadar çabalarsam çabalayım, uğraşlarım Batur, Avkan' ın yüzüne bir yumruk atana kadar sonuçsuz kalmıştı. Bunu beklemeyen Avkan, biraz sendeledi. Dengesini sağladığında ise arkasına döndü.

"Karen' i rahat bırak."

Batur' un gözündeki nefreti görebiliyordum.

"Sevgilimi korumak sana mı düştü?" diye sordu Avkan dudağındaki kanı elinin tersiyle silerken.

Batur' un gözündeki nefret parıltısı artık kocamandı.

"Eski sevgilin." diye düzeltti ve Avkan' a bir yumruk daha savurdu. Ama Avkan elini havada yakaladı.

"Senin gibi bir şerefsizle daha fazla uğraşmayacağım." derken yüzünde anlamsız bir tebessüm vardı. Artık, savaş alanına dönen bahçede öğretmenler toplanmaya başlamıştı.

"Dikkat et de o şerefsiz sana..."

Batur gözlerini bana çevirmişti. Daha sonra tekrar Avkan' a döndü ve "Sen, Karen' e dua et." dedi.

****

Başımızda Tefo dikiliyordu. Tam karşımızda ise pantolonunun bile dışarıya çıkmasını engelleyemediği göbeğiyle yayılarak oturan Inek Memet. Sırayla sorguya çekiyorlardı. Memo, eliyle beni işaret etti. İşte yine başlıyoruz.

"Senin o saatte bahçede ne işin vardı?"

"Sabahtan beri söylüyorum ya, okula gecikmiştim. Kavgayı görünce ayırmak istedim."

Tefo, Merşa' nın önünden geçerek benim önüme yürüdü.

"Kavgayla alakan yok muydu yani?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.

"Hayır, neden kavga ettiklerini dahi bilmiyorum."

"Bence, gayet iyi biliyorsun." bunu söyleyen Merşa' ydı.

"Karen' in bir alakası yok." dedi Avkan. Ve ekledi: "Bu onun şerefsizliği." derken Batur' u gösteriyordu.

"Müdürün odasındasın. Düzgün konuş!" yalakalık adına alabildiğine boşboğazlık yapardı Tefo.

"Peki, o halde sen söyle Avkan. Neden kavga ettiniz?"

Avkan cevap vermedi.

"Dünkü olay yüzünden. Zaten dün de... Dün, Avkan Batur' a laf atmıştı. Öyle değil mi, Avkan?" dedi Merşa.

SAYGISIZWhere stories live. Discover now