29. Bölüm

2K 166 6
                                    

"Siz kafayı yemişsiniz! Ne dediğiniz hakkında hiçbir fikriniz yok!"
"Asıl senin hiçbir şey hakkında bir fikrin yok!" Diye bağırmıştı o da benimle birlikte.

     Yutkundum ve damlaların gözlerimden akmasına izin verdim.

"Neden baban ile annenin son zamanlarda bu kadar birbirlerine kötü davrandıklarını hiç düşünmedin mi?"

    Gözümün ucuyla ona doğru bakmıştım. Ardından gözüm Chris'e takılmıştı. Kafasını olumsuz anlamda sallayarak inliyor ve çırpınıyordu. Onu diğeri tutuyordu.

   Gözlerimi kapattım.

"Bana borcumuzun olduğunu söylemişlerdi."
"Yalan söylemişler! Seni sürekli başlarından atmalarına ne diyorsun? Peki ya ertesi günü neşeli olmalarını nasıl değerlendiriyorsun?" Diye sordu etrafımda dönerek.

   Bir şey dememiştim.

"Onun adı Stella Andrea idi. Baban o kadın yüzünden işine, evine ve sana doğru düzgün vakit ayıramıyordu."
"Babam annemi mi aldatıyordu?"
"Babanın bir suçu yok Bella. Kadını görsen sen bile büyülenirsin."

   Gözümü yere doğru sabitlemiştim.

"Gördüm zaten!" Dedim oraya doğru bakmaya devam ederek.
"Baban buraya onun için gelmişti. Annen bunu biliyordu ama babana çaktırmıyordu. Yalnızca senin için...senin geleceğini ve mutluluğunu düşünüyordu. Ama Stella'nın amacı başkaydı......babanı dönüştürmek istiyordu. Sevgisinden değildi....intikam duygusundandı."
"İntikam mı? Kimin yüzünden?" Diye sordum yaşlarımı akıtmaya devam ederek.
"Büyükannen yüzünden!....o senden önce bu aile ile uğraşan tek kişiydi Bella. Kimseye anlatmıyordu. Her şeyi kendi içinde yaşıyordu. Hiçbir şey onu öldürmemişti...taa ki onu öldürdükleri zamana kadar. Hem de parçalara ayırarak."
"Hayır...yalan söylüyorsun, bunları uyduruyorsun! O veremden öldü."
"Hayır Bella! bunu biliyorum çünkü ben, onunla hepinizden daha yakındım."
"Ne demek bu şimdi?"
"Bana niçin hiç adımı sormadın Bella?"
"Buna pek fırsatımın olduğu söyleyemem." Dedim bağlı ellerimi göstererek.
"Adım.....Stefan Winston."

    İşte bunu duyduğum an sanki bütün dünya başıma yıkılmıştı.

   Tanıdığım tek bir Stefan Winston vardı. O da öldüğünü sandığım amcamdı. Ve şimdi bu adamın dediklerine göre tam olarak karşımda duruyordu.

"Hayır....bu imkansız! O öldü..."

    Kendini, amcam olarak tanıtan adamın gözlerinde yaşlar geliyordu.

"Annemin intikamını almaya geldim Bella!....Greg'in bunlardan haberi yok. Babanı, veremden öldüğünü söylemesi için ikna ettim. Kimse bir şey bilmemeliydi."

   Chris'e doğru gözüm kaymıştı. Hala çırpınmaya ve bağırmaya çalışıyordu ama diğer delta onu tutarak engelliyordu.

"Sana inanmam için hiçbir sebep göremiyorum." Dedim burnumu çekerek.
"Sen insanları öldürmeye çalışıyorsun! O virüsü sizin bulaştırdığınızı biliyorum."

   Kendini amcam olarak tanıtan adam kaşlarını çattı.

"Hangi virüsten bahsediyorsun?"
"Nasıl yani? Nasıl olurda hangi virüsten bahsetttiğimi bilmezsin!!? Cody ve Tom aracılığı ile bulaştırdığınız virüsten bahsediyorum."

   Kafasını olumsuz anlamda sallamaya başlamıştı.

"Biz böyle bir şey yapmadık. Tek istediğimiz sürüyü toparlamaktı. Aynı zamanda Grey'leri yaşamdan silmek."
"Tessa sizin dünyayı insanlardan temizlemek istediğinizi söylemişti."
"Neden eskiden türünden olduğum insanları dünyadan arındırmaya çalışayım ki?"

     Artık kafam iyice karışmıştı.

"Sana inandığımı sanmıyorum..." Dedim kafamı iki yana doğru sallayarak.

"Ama buna mecbursun!" Dedi ve hızlı bir şekilde bana doğru yürüdü, arkama doğru geçti. Pençe çıkarma sesini duymamla inlemem bir olmuştu. Pençelerini boynuma saplamıştı.

    Görüntü kararmıştı. Daha sonra görüntü yerine gelmeye başladığında neyden bahsettiğini anlamıştım.

    Büyükannem...o...annem...babam..
Andrea'lar.....

     Hepsini görüyordum. Az önceki anlattıkları şu anda gözümde canlanıyordu. Buna gerçekten de inanamıyordum. Derin bir nefes aldım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

    Nihayet pençelerini boynumdan çektiğinde kısa bir süre sonra eski görüntü yerine gelmişti.

    Yere doğru bakıyordum. Önüme doğru geçtiğinde kafamı kaldırıp ona doğru bakmıştım. Ağlamaya devam ediyordum.

"Buna inanamıyorum!" Diye tiz bir çığlık atmıştım.

Kurtlar Arasında (4. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin