Bayram Özel

3.4K 237 487
                                    


Öncelikle merhaba ve bayramınız kutlu olsun. Fotoğraf çok güzel ama değil mi?  Bu arada eğer bölüm komik değilse çok sorry. Elimden geldiğince komik olmaya çalıştım. Bu arada bütün hakimlerimin bayramı mübarek olsun. 

Bu arada bu fotoğrafı shoplayan arkadaşa teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu arada bu fotoğrafı shoplayan arkadaşa teşekkür ederim. 

Francisco,  Sergio, Vini ve Barbara apaçi çetesinin birer parçasıydı. Her gün apaçi gençlik partilerine gider, kola ile kafa bulurlardı. Bunun yanında elektro şarkılarla çılgınca apaçi dansı yaparlardı. Gelelim asıl konuya.. Zamanlardan bayramdı. Francisco havalı olduğu sandığı diken saçına son rötuşlarını veriyordu. Yani limon ve jolede diyebiliriz.  Fosforlu ayakkabılarını giydikten sonra evden çıkmış meslek lisesi önünde Vini ve Sergio ile buluşmuştu.

Sergio'nun saçına gelirsek o da aynı Francisco gibi yapmıştı. Sadece daha dikenliydi o kadar.  Parfüm olarak ise 5 TL'ye aldığı eyfel kadın parfümünü sıkmış ve turuncu fosforlu ayakkabısını giymişti. Vini ise tam bir fiyaskoydu. Saçları rampa ve kirpi karışımındaydı. Gömleği fosforlu,  pantolon yerine alevli şort giymişti. Ayakkabı yerinede parmak arası terlik içinde ise ayaklarında ise siyah çorap vardı. Elindeki tesbihi sallarken Fran'a kısa bir bakış attıktan sonra mırıldandı.

“Bro okul zamanı değil. Neden geldik buraya? "

Francisco başını yola çevirerek gelen Barbara'ya baktı. Yanında da iki tane kezban mı kezban kız vardı.

“Aha bizim kezolar geldi.  Sen şu siyahı al Vini sen de şu kızılı. Biraz bed boy olak. " dedikten sonra sırıttı. Vini jöleden dolayı kurumuş saçlarını kaşıyarak “O ney? " deyiverdi.  Francisco gözlerini devirdikten sonra “Bak şimdi bu bed boylar kızların bileğinden tutup benimsin ya da kara toprağın derler.  Sonra her gün başka kezolarla takılırlar. En güzeli bu. Sonra klupleri olur, arabaları olur ve düşmanları olur."

Vini “Tamam şahin arabamız,  kahvemiz ve düşmanımız Hayriye nine var. Hadi olak bed boy." dedikten sonra yavaş adımlarla Natsya'ya ilerleyip bileğini çekti. Ardından “Ya benimsin ya toprağın. " diyerek iki gözünü kırparak sakallı yanağını öptü.

“Bin kımsının diğilim ıpıçı şıy. " diyerek Vini'yi itmiş ve bir beden küçük gelen pantolonu ile uzaklaşmıştı.

“Ulan sana mı kaldım lan kezo? " dedikten sonra İga'ya ilerledi. “Hadi seninle zoraki evlilik yapalım. Sonra ben kezo elleyeyim sen de ağla. Taam mı? " dedikten sonra elini tutarak şahine doğru ilerledi.

-----

“Kız Barbara sapla hançeri kalbime ama derine inme orda sen varsın. Nassıl ama çok romantik değil mi? " diyen Francisco'ya döndü Barbara.

“Ha o kadar romantikti ki kalbim yerinden oynar gibi oldu. Git oğlum sen bunu sürtük Necla'ya söyle. Geçen akşam ona sigara almışsın bizim gibi bağcılar kızına almamış ona almışsın. " diyerek ondan uzaklaşır. Francisco çaresizdir. Son bir şey kalmıştı. O da bed boyluktu.

Ardından bağırır. “Bıyıklarını cımbızla aldığım zalımın gızı. Hadi gud gürl olda bileğinden tutup benimsin ya da kara toprağın diyem. " dediğinde Barbara adımlarını durdurarak arkasını döner. Francisco içinden zaferini arsız bela ile kutlarken dışında son derece ciddidir.( pişmiş kelle gibi sırıtıyor)

“Üf snna salak.s. " diyerek kıvırarak uzaklaştı. Francisco ise içinden mırıldandı.  “Sendeki g.te yoğurt bağlasak ayran olur be.  Heyt yavrum be."

-----

“Kalbinde yer yoksa ben ayaktada giderim ov ye. " diyerek sırıttı Sergio. Cara ise hala rimel sürmekteydi.  “Üf kızım ne sürüyorsunuz o kadar çok. "

Cara elindeki rimeli bıraktıktan sonra “Ama aşkulatam ya azıcık sürdüm. " dedikten sonra bu sefer fondöten sürmeye başladı.  Ve yüzü on ton koyulmuştu. Bunu gören Sergio yavaş adımlarla uzaklaşmış ardından bağırmıştı.

“Burası bağcılar welcome to cehennem. "

---

Evet bir çok macera yaşayan karakterlerimiz sonunda kurban pazarına gelmişlerdi. Cara, İga,  Natsya ve Barbara kol kola yürürken Vini, Sergio ve Francisco birbirleri il şakalaşıyordu.

“Ulan Vini o saçlar ne tirrek? " diyerek bir kahkaha attı Sergio. Ardından devam etti. “Bozuk jöle mi sürdün? "

Vini havalı bir şekilde “Ben jöle sürmem küçükken kirpi yuttum. Xd" dedikten sonra ayağı takılır ve tezeğin içine düşer zavallıcık. Ühü ühü çok üzücü.

“Yardım edin lan ibneler. " diyerek bağırdığı sırada Francisco gözleri parlayarak “Oha inek ne kadar seksi. Koşun gidelim."

Bunu duyan Vini bir hışımla ayağa kalkarak koşmaya başlar. Ve o gud boy erkeklerle göz göze gelirler. Bunlar kim mi?  Dylan ve Cameron.  Ah gud boylar diyerek devam ediyoruz.

“Camo şu tiplere bak yıllardır bad boy olmak istedik ama iyiki olmamışız. Şu tiplere bak." dedikten sonra kaşlarını indirip kaldırdı.  Cam'de gülerken gözü Natsya'ya kaydı.

“Ulan bu benim sevgilim oluyordu tipe bak Basri amca gibi olmuş" diyerek bu sefer o kahkaha atmaya başladı.  Natsya ağlamaya başlarken Cara konuştu.

“Kz ağlyo şuan ssar msn? " dedikten sonra Natsya'ya bir tokat atarak “Sn slk msn?  Ağlma."

Cameron umursamaz bir şekilde omuz silkerken bu sefer o tarafa Nick geldi. Bacaklarını saran şalvar ile birlikte kızlara kısa bir bakış attıktan sonra yüzünü buruşturdu.

“Ben mafya babası ve ağ olarak bu ineği alıyorum. "

“Ah hayır alamazsın. Çünkü ben çok yakışıklıyım."

Gelen kişi Berkay'dır. Berkay Vini ve diğerlerine baktıktan sonra “Bu tipler ne böyle?  Kel müdür bile daha yakışıklı tabi benden yakışıklı olamaz ama. "

“Evladım kel değil seyrek saçlı. " diyerek konuya dahil oldu tarih hocası. Berkay tam konuşacağı sırada bir pepee şarkısı duyulur.

“Kakamız tuvalette çişimiz tuvalette artık kimse yapmayacak altındaki beze." diye devam ederken uçan tekme ile birlikte bayılır. Bunu yapan Su'dur.

“Tiplere gel. Ay kızın bıyığı var Çapkın." diyerek balıklama atlayan ise Hayko'dur. Çapkın yüzünü buruştururken Çaki'nin gözleri İga'ya kayar.

“Kızıl buldum oh."

“Bu inek bizim." diyen Vini'nin kolunu ısırarak geri çekildi Çaki.  “Iyy kolu ne iğrenç.  Gel Hayko senin kolun daha lezzetli. "

“Oha hayalet var." diyerek bayılan Su'yu kimse takmaz. Nidin mi?  Çünkü o toka değil. Vurmayın Please.

Hayalet ise Segah'tır. “Benim kadar sevimli değil ama inek benim." diyerek kollarını göğsünde bağlar.

“Aha sarışın bir erkek ve palyaço geliyor.  Kaçır beni deli oğlan. " diyen ise İga'ydı ama benim Can'ım ona bakmaz. Nidin mi?  Çünkü o benim.

“İnek bizim." diyerek tartışmaya katıldı. Tam kavga olacağı sırada ortaya kırbaçlı biri çıkar. Bu kişi ise Aaron'dur.  Ve herkes ordan uzaklaşır.

Saçma sapan olan bölümün kusuruma bakmayın. Çapkın ve Can benim bu arada.

Wattpad Mahkemesi / AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin