51. Bölüm

1.6K 81 28
                                    

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. ölmeyeceğimizi biliyordum eğer ölürsem de Oğuz un yanı başında öldüğüm için mutlu olurdum.

Bir saniye!

Oguz nerede! yataktan kalkmak için hamle yaptığımda ağzıma takılmış olan oksijen maskesi engelledi. doktoru çağırmam lazımdı. yataktan tekrar kalkmak için hamle yaptım. ve oksijen maskesini çıkarttım. ayaga kalkmam ile başımın dönmesi bir olmuştu. yatağa oturup ayaklarımı aşağı salladım biraz gözlerimi kapatıp dinledim. "Merve!"  bana seslenen ses ile kafamı kaldırdım. "Oğuz!" demem ile ağlamam bir olmuştu. yanıma koşanırcasına gelip sarıldı "burdayım bir tanem" dedi gözlerimi sıkı sıkı kapattım. ve gözlerimi açıp Oğuz dan ayrıldım. yüzünün hali berbatdı. kaşı patlamış ve gözü morarmıştı ama bu dün akşam yangın sırasında olmuştu yani yara yeni olmamıştı. ama dün yangın sırasında kavga etmedi veya üzerine bir şey düşmedi ki. bu her neyse iyi.bir şey olmadığı kesindi. elimi yüzüne koyup "ne oldu sana böyle?" dedim dolu olan gözlerim ile. Oğuz un yüzünde olan elimi tuttu ve dizime koydu. "Sonra anlatacağım önce şu hastaneden çıkalım. eğer biraz daha kalırsak kötü olacak" dedi ve elimden tutup kaldırdı. üzerimde olan hastane elbisesi ile koridora çıktık. Doktorlardan biri karşımıza çıktı  "hiç bir yere gidemezsiniz! Merve hanımın daha tedavisi bitmedi!" adam yaşlı ve korkunç tipliydi. Oğuz adamın üzerine yürüdü doktorun korkusu yüzünden belliydi. "ben ne zaman istersem çıkarım ve siz doktor buna karışamazsınız" dedi ve beni tekarar arkasından sürüklemeye devam etti.

Arabaga biner binmez gazı kökledi. "Oğuz yavaş gitsen olmaz mı?" dedim kısık sesle Oguz bana bakmadan. "çok isterdim ama şu an olmaz biraz dayanman gerek" dedi bir yandan da aynalardan arkaya bakıyordu. ve sonra arabada olan küçük ekrandan Utku yu aradı.

"Efendim Oğuz"

"Peşimizdeler. eve gidiyoruz sizde eve gelin bir konuşmamız gerek"

"Tamamdır"

Dedi ve Oğuz telefonu kapattı. Oğuz a korkan gözlerim ile baktım "kim Peşimizde Oğuz?" dedim titrek bir ses tonuyla. viteste olan elini çekip elimi tuttu. ve bir kaç saniye bana bakıp tekrar yola odaklandı. "sakin ol Merve sana zarar vermelerine izin vermeyeceğimi biliyorsun degil mi?" dedi sakin bir ses tonu kullanarak. ama ben yinede korkuyordum. "evet. biliyorum" dedim tekrar tutrek ses tonum ile Oğuz yolu izliyor hemde elimi tutuyordu. "Güzel. o zaman şimdi sakin ol. seni evin arkasında bırakacağım orada bir kırmızı ışık var onun önüne geç. seni tanıyacaktır. ve kapı açılacak. oradan gir arka bahçeye çıkacak ve hemen kapıyı kapat." tek nefeste söylemişti ve zamanımız dardı. dediklerine her ne kadar inanmasamda yapmaya çalışacaktım "ama ya bir şey olursa ve be-" her zaman ki gibi sözümü kesip devam etti. "Bir şey olmayacak sadece acele ey yeter ve hemen eve gir. sakın görünme" dedi. varmamıza sadece saniyeler kalmıştı. evin yanından ilerliyorduk. hızlıca döndü ve arka bahçe duvarına geldi. araba ile ani bir fren yaptı. "yapabilirsin. şimdi in ve yap" dedi hemen arabadan indim. ve tekrar gazı kökledi. kırmızı ışığı aradım küçük bir ışık görünce hemen önüne geçtim. araba sesleri geliyordu. Derin derin nefes alıp bekledim. bir anda duvarın arasında oluşan küçük kapıyı görünce eğilip geçtim. araba sesleri daha çok yaklaşınca bahçeye atldım ayağım dışarda kalınca hızla çekip kapıyı ayağım ile kapattım. ve arabalar ardı ardına geçtiler. nefesimi bir türlü düzene sokamıyordum yere yatıp gözlerimi kapattım ve nefes almaya çalıştım. tekrar araba sesleri gelince hızlıca kalktım ve arka bahçeye çıkan mutfak kapısından girdim. Oğuz un ilk defa bir yeri açık bırakması işe yaramıştı. mutfağa girip kapısını kapattım. Ve perdesini çekip yukarı çıktım.

Her ne kadar korksamda sakin olmam lazımdı. Oğuz ile odamıza çıkıp görünmemeye çalışarak camdan dışarıya baktım ama kimse yoktu. hızla nefes alıp verdim.

Sakin olamıyordum.

Hemde hiç olamıyordum. araba sesleri geliyordu ve araba durdu. fakat ne taraftan geldiğini bilmiyordum. üst kattaki bütün pencerelere baktım fakat hiç araba yoktu. taki evin giriş kapısının aniden açılmasına kadar. bir kaç ayak sesi bir o yana bir bu yana gidiyordu. bir şey aradıkları kesindi. üst kata gelebilirler diye onlara görünmeden üst kata çıktım. Bir yandan da aşağı geliyorlar mı diye bakıyordum. tam ses çıkartmadan çatı katına çıkacaktım ki merdivenin köşesindeki büyük altın rengindeki aslan biblosuna çarptım ve yere düşüp kırılması bir oldu. aşağı katta ki adamlar merdivenlerden çıkmaya başlamıştı bile. hemen çatı katındaki kapıya ulaştım ve girip kitledim. etrafıma bakındım ve sanırım burası Oğuz un çalışma odasıydı  cebimde telefonumu aradım fakat hastane elbisesi ile durduğum için telefonum Oğuz daydı. çatı katındaki küçük yuvarlak pencereye koştum ve açmaya çalıştım ancak olmuyordu. altında olan küçük çubuğu çekince yan taraf doğru açıldı. hemen aşağı baktım. Oğuz ve Utku şu an yolladılar ve geliyorlardı

Umarım yetişirleridi..

Kapının arkasından gelen konuşmaları dinledim.
"Abi evde bir şey yok.
"O zaman bu odada ne var"
"Hadi gidelim. olum evde bir şey olsa çıkardı ortaya gidelim yeter"
"bir dahakine bakarız şu an kız önemli"
"Kız Oğuz un yanında"
"Oğuz geliyor karşılarız"
Dedi ve hepsi bir anda gülmeye başladılar. Oğuz a bir şey yapacaklardı. gitmelerini bekledim. tekrar camdan aşağı baktım Oğuz , Utku ve İrem gelmişti. onlara haber veremem gerekiyordu hemen arkamı dönüp Oğuz un çalışma odasından kagıt aldım üzerine

İceride birileri var ve sizi bekliyorlar dikkatli olun!

Yazdım ve kalem kutunun içine kağıdı koyup bahceye giren Oğuz, Utku ve Irem in önüne atmaya çalıştım fakat Irem in kafasına geldi. Ve kimin attığına bakmak için kafasını kaldırdı beni görünce el işaretleri ile kalem kutuyu açmasını söyledim. hemen dediğimi yaptı ve okuması ile cebinden silah çıkarınca hepsi çıkardı. Yavaş yavaş eve yaklaştılar. bir kaç saniye sonra silah sesleri duyulunca hızla kapıyı açtım. ve ağzıma kapanan bir el ile durdum. iki adam vardı biri ellerimi tutuyor diğeri ise ağzımı kapatıyordu. "şimdi küçük kız ani haraketin ile acımam vururum" dedi ve cebinden bir silah çıkarttı ve kafama dayıyarak merdivenlerden aşağı indirdi.

Aşağı indiğimizde yerde 2 tane adam vurulmuştu ve yerde öylece yapıyorlardı. Utku , Irem ve Oğuz karsinda kalan 2 adama silah tutuyorlardı. karşı tarafta aynı şeklindeydi tabi.

Oğuz un gözleri bir an olsun beni buldu. "Merve!?" hem kısık hemde bağırarak söylediği ismim ile Utku ve Irem de buraya bakmıştı. "bırakın ulan Merve yi!!!!" Oğuz adeta kükremişti. ben hariç kimse etkilenmemişti bile. Utku bir anda araya ataldı. "Kağan ın adamlarısınız demi lan!! O öldü artık bırakın Merve yi!!!" bunu duydukları anda birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. "Kağan da kimmiş biz baska biri için çalışıyoruz Merve size anlayamadı mı yoksa??" diyen adam hemde dalga geçiyor hemde gülüyordu tabiki adamın ekibide katılıyordu bu gülmeye. bir anda Oğuz, Utku ve Irem bana bakmaya başladılar. "Oğuz yemin ederim bir şey bilmiyorum lütfen" dedim. zaten tek diye bildiğim şey bu olmuştu Oğuz a hiç bir şey anlamamıştım çünkü korkmuştum.

Adamın elini kaldırması ile bütün gülüşmeler bir anda kesildi. ve adam göz ucu ile bana bakıp "kızın işini bitirin" demesi ile kısık ses ile "Oğuz..." dedim duymadığını biliyordum ama denedim. üzerimde olan korku ile yinede denedim. belki duyar dedim. ama duymamıştı bile.

sanırım herkesin istediği sonunda olacaktı. ölüyordum. gözlerimi sımsıkı kapattım.

Umarım ölmek çok acıtmaz....

*Silah sesi*

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin