19. Bölüm

2.2K 110 8
                                    

Mert elindeki bazı eşyalar ile içeri girdi. yanıma oturunca büyün dikkatimi elindeki iğneye verdim. fazlası ile korkuyordum çocuk gibiyim biliyorum ama bazılarınızda korkuyordur değil mi?
Mert titreyen kolumu tutunca hızla geri çektim ve suratına baktım gerçekten fazla korkuyordum. bu sefer kolumu Kağan tutmuştu kolumu çekmeye çalıştıkça daha da sıktı. Mert'e baktığımda iğneyi hazırlıyordu Kağan çenemi tutup kendine çevirdi "bakma" dedi. kolumda bir el hissedince göz ucuyla bile olsa Mert'e baktım. sanırım damar arıyordu tekrar Kağan'a baktığımda sadece beni izliyordu. bu sefer kolumda bir soğukluk hissedince gözlerimi sımsıkı kapattım.
İğnenin koluma girmesi ile Kağan'ın öpmesi bir olmuştu. şaşırmıştım. fazlası ile şaşırmıştım. taki iğne çıkana kadar öptü.
iğne çıkınca hemen gözlerimi koluma çevirdim ve sonra Mert'e baktım ve çapkınca sırıtıyordu bu beni utandırmıştı Kağan'a baktığımda oda gülüyordu. etrafa bakındım acaba şuralarda bir yerde yerin dibi var mı diye.
Mert kalkınca Kağan'da kalktı ve bir şeyler konuştular ben ise onları umursamadan kolumu ovuşturuyordum yanıyordu ve bu yanma hissi bütün vücudumu sarınca inilti çıkartım. sanki içim yanıyor gibi bir his veriyordu bana. ve beni yavaş yavaş güçsüzleştiriyordu. tekrar inilti çıkarınca Kağan yanıma geldi "geçicek güzelim. sadece dayan" dedi ve sarıldı. gerçekten canım yanıyordu ne oluyordu bana? göz kapaklarım daha çok ağırlaşmaya başladı ve yenik düştüm...

Kağan'dan
Merve'nin iyileşmesi için o iğneye ihtiyacı vardı. ama canı yanacaktı o iğne yapılırken onu öpmüştüm belki onu rahatlatırdı korkusundan kurtulurdu.
Mert ayağa kalkınca bende arkasından kalktım. "şimdi ne olacak Mert?" dediğimde yavaş hareketlerle arkasını döndü "fazla canı yanacak. yani ancak zehri bu şekilde vücudundan atabilir bazen bayılması ve baş dönmesi olabilir bu gayet normal" dedi ama önceden böyle anlaşmamıştık. tam bir şey diyicekken Merve nin inlemesini duydum Merve ye doğru bakınca kolunu tutuyordu ve tekrar inilti çıkarınca yanına gittim. gözleri yavaşça kapanıyor ve eli ayağı titriyordu korktuğu her halinden belliydi. Lanet olsun ki elimden hiç bir şey gelmiyordu. canı yanıyordu çok canı yanıyordu ama bunlar onun iyiliği içindi.
Hemen Merve'ye sarıldım "geçecek güzelim. sadece dayan" dedim bir anda titreyen vücudunun titremesi durdu. geri çekilip baktığımda bayılmıştı. "Kağan dediğim gibi böyle şeyler olacak gayet normal şeyler" Mert konuşunca ona baktım hiç bir şey demeden Merve'yi kucağıma aldım. Mert kapıyı açınca evden hızlı adımlarla çıktım.
Dışarıya çıkınca herkes bana anlamayan gözlerle bakıyordu hiç aldırış etmeden yürümeye devam ettim. ara sokaklardan geçerek arabayı görünce daha da hızlandım. kucağımda Merve olduğu için montumun cebimden anahtarı almak imkansızdı. bacaklarında olan elimi çekip dizime koydum. montumdan anahtarı alıp arabanın kapısını açtım. arka koltuğa Merve'yi yatırdım. arabanın etrafında dönüp şoför koltuğuna oturdum.
arkamı dönüp Merve'ye baktım ölmüş gibi duruyordu hareket etmemesi sinirlerimi bozuyordu. arabayı hızlı hareketlerle çalıştırıp bu tenha sokaklardan çıktım.

Merve'den
Gözlerimi yavaşça açtığımda kendi odamda olduğumu fark etmiştim. kafam deli gibi ağrıyordu. yataktan kalkınca hemen banyo ya girdim. belki sıcak bir duş beni rahatlatırdı.

Duştan çıkınca üzerime eşofman giyip yavaş adımlarla aşağı ya indim. oturma odasına bodoslama dalınca sadece Sena ve Mediha vardı. ikisi de beni görür görmez öldürür gibi boynuma sarıldılar. "bırakın da biraz daha yaşıyayım. daha çok gencim" dedim boğuk sesimle zaten nefes alamıyordum Mediha boynumdan ayrılınca Sena bırakmamıştı "Sena kızı rahat bırak!!" Mediha bağırınca ben bile irkilmiştim "ya tamam be bıraktık" Sena suratını büzerek tekrar oturdular tabi bende yanlarına oturdum. "Merveğğğ!!! film izleyeceğiz ne dersinnn!!" Sena öküz gibi bağırınca onlara özürlü gibi onlara bakınca ikisi de güldü. "Böyle bağırma amacın ne Sena duyabiliyorum merak etme" dedim ve bu sefer ben güldüm Mediha kalkıp film açıyordu Sena ise bana tekrar sarılmaya devam ediyordu

Film bittikten sonra odama çıktım saate baktığımda 19:17 idi ama Sena ve Mediha uyumuşlardı bile. odamdan iki tane pike aldım ve aşağı ya inip Mediha ve Sena nın üzerini örttüm. tekrar odama çıkıp yatağıma yavaşça uzandım çünkü hala moraran yerlerim ağrıyordu. boş boş duvara bakarken telefonuma gelen mesaj ile irkildim.

Gönderen: özel numara
Yarın sabah 10:30 'da eski tren garına gel. eğer tek gelmezsen hiç beklemediğin bir günde yanında gelen kişi ölür. ve eğer gelmezsen sende ölürsün Merve.

Ne demekti bu? Özel numara denen kişi neden benim peşimi bırakmadı. zaten yapacağı şeyi yapmıştı daha benden ne istiyor? Yarın kesinlikle gitmemem lazımdı ama eyer gitmezsem de başıma bir şey gelirmiş ne tür bir oyunun içine düştüm ben? Kağan'a anlatmam gerekiyordu ama benle gelirdi ve onun başına bir şey gelmesine izin veremezdim sadece uykuya ihtiyacım var sadece uyku.
***
Sabah erkenden kalkmıştım. kimsenin beni duymaması lazımdı ve o özel numara nın dediği yere gitmem gerek ve hemen geri dönmem gerekti.
Hemen üzerime kot ve tişört rastgele seçip yavaş ve sessiz adımlarla evden çıktım.
Saate baktığımda daha yarım saat vardı ve dediği yer evimizin 9 sokak üzerindeydi. pekte uzak sayılmazdı aslında. yürüsem olurdu.
Hızlı adımlarla dediği yere gidiyordum arada izleniyor gibi bir his oluşuyordu içimde ama arkama her baktığımda kimse yoktu.
On beş dakika ya tren garına gelmiştim. "geldim işte! ne istiyorsun benden!" diye bağırdım sesim ne kadar çıktıysa bağırdım. etrafa bakmaya devam ediyordum kendi etrafımda kaç defa döndüğümü bile bilmiyorum.
Telefonuma gelen mesaj ile duraksadım.

Gönderen: özel numara
Afferim cici kız gelmişsin. şimdi garın diğer ucundaki ağaca bak.

Garın diğer ucun 11 metre falandı yavaş adımlarla ilerlerken yere bakarak gidiyordum. ağacın kökü ayağıma deyince ağaç ın önüne geldiğimi anladım yavaşça kafamı kaldırdığımda "siktir!" diye çığlık attım hayır hayır olamaz!!! Ertuğrul ağaca asılmıştı. nasıl olur! bunu görür görmez geri geri adım attım ve arkamı dönüp koşmaya başladım.
Asla o yüzünü unutamayacaktım o bembeyaz suratı ahh!! çok korkunç!
Hiç durmadan koştum evin önüne gelince tekrar mesaj geldi. istemeyerekte olsa mesaj'a baktım.

Gönderen: özel numara
Ertuğrul yok artık. ben varım Merve. Her şey daha yeni başlıyor.....

Bu mesajı okuduktan sonra hızlı adımlarla eve girdim. ve odama çıktım yatağıma sarılıp ağladım. ciğerlerim sökülene kadar ağladım. ne istiyordu benden veya ne istiyorlardı benden.
Ertuğrul benim yüzümden ölmüştü veya öldürülmüştü. yeni bir özel numara ya nasıl katlanacaktım hiç bir fikrim yok. kimseden yardım isteyemezdim onlara zarar gelmesine izin veremezdim.

Kapımın açılması ile kafamı o tarafa çevirdim "Merve? iyi misin ne oldu" gelen Kağan'dı hiç cevap vermeden arkamı tekrar dönüp gözlerimi kapattım. Kağan yatağıma oturup beni yataktan kaldırıp kucağına koydu. "Merve. anlatır mısın? Bir tanem" dedi nazik ve tatlı sesiyle "aklıma geldi kendimi tutamadım" dedim yani beyaz bir yalan söylemekten bir şey olmazdı değil mi? Kağan'a karşı gülümseyip yatağa tekrar yattım. Kağan'da benimle birlikte yatmıştı. acaba yalan söylediğimi anlamış mıydı. Kağan beni kaldırarak kendi üzerine koydu ve hiç itirazım da yoktu rahattı zaten ölü gibi davranmak istiyordum bu günkü gördüklerimi zor unutacaktım belkide hiç unutamayacaktım.
"Kağan"
"Efendim"
"Şey.. Seni çok seviyorum şapşal"
"Bende seni salak"
dedi ve gülümsedi. diyiceğim şeyi diyememiştim ve onu sevdiğimi söyleyebildim olsundu en azından salise kadar süren bir romantikliğimiz oldu.

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin