28. Bölüm

1.8K 101 17
                                    

''Merve hadi'' Kağan ın sesini duyunca telefonun ekranına mal mal bakmayı kesip hemen banyodan çıktım. artık içimde bir şey olacağına dair his daha da artmıştı. telefonu cebime koydum. Kağan anlamaz gözler ile bana baktı. omuz silktim ve yanından geçtim. merdivenlerin başında durup Kağan a baktım tam arkamda duruyordu. merdivenden bir adım attım. ve kasıklarıma giren ağrı ile inledim. Kağan hemen önüme geçip ''ne oldu'' dedi telaşlı bir ses ile. ''bir şeyim yok sadece sızladı" dedim Kağan bir eli ile belimden tuttu ve kendisine yasladı. inmeme yardımcı olmuştu.

Arabaya binince sürekli Kağan'a bakıyordum. acaba ben az çok bir şeyler öğrendikten sonra haraketleri değişir miydi veya oda herkes gibi bana kötü davranıp gidermiydi.
Belki Evet
Belki Hayır
Ama ellinde sonunda herkes giderdi değil mi. herkes ölene kadar yanındayım der. ama gider. herkes ve her şey böyledir. Kağan bana bir şey yapıp yapmayacağından hala emin değildim. ama her hareketini inceliyordum. sanki bir şey yapsa engel olacakmışım gibi düşünüyordum. bu tabiki imkansız bir şeydi.
"Merve?" Kağan ın seslenmesi ile hemen kafamı onda doğru çevirdim. "hala dışından düşünüyorsun biliyorsun değil mi?" Kağan bunu diyince hangi duyguyu yaşayacağımı bilemedim. ve kendi kendime küfür ettim. dışımdan düşünmek çok iğrenç bir şeydi. "Sana zarar vermem. ve verdirtmem. gerekirse sana zarar verecek kişi en yakın kişi olsun-" dedi ve çenemi tutup sözüne devam etti "-onu bile öldürürüm." dedi ciddi bir sesle. ben ise sadece dinliyor ve hiç bir şey diyemiyordum. çünkü hem utanmış. hemde gerilmiştim. 'belki yapıcağı şeyden vaz geçmişti' diye içimden düşünmüştüm. ama Kağan bana zarar vermez-miş
Kesinlikle Yalan....
Bana en çok zararı şu an Kağan veriyordu. elimde olsa kaçacaktım. ama kime? benim kimsem yoktu ki.
"bir şey söylemicek misin?" Kağan ın sorusu ile düşüncelerimden ayrılıp tekrar Kağan'a baktım. Kafamı hayır anlamında salladım. ve geri çekildim. Kağan derin bir nefes alıp verdikten sonra arabadan indi ve markete girdi.
Girdiği anda bütün arabayı talan etmiştim. belki bir şey bulabilirim diye. ama yoktu.. zaten çokta haraket edemiyordum. ama gerçekten hiç bir şey yoktu.
Tekrar telefona gelen mesaj ile cebimden telefonu çıkarttım.

Gönderen: Özel Numara
Her yeri çok karıştırıyorsun aaa! Merve çok ayıp.
Boşuna arama küçük kız hiç bir şey bulamayacaksın. Ama merak etme az kaldı. çok yakında her şeyi öğreneceksin. ama o zaman kimsen kalmayacak.

Hayır!! Kalacak Kağan bana söz verdi. o kalacak!
Bir saniye
Kağan ne zamandır ortada yok. bir şey olmuş olabilir miydi. bakmam lazımdı.
Biraz sola kayıp kapıyı açacaktım ki kitli olduğunu fark ettim. Kağan ın kapısına doğru eğildim ve kilidi açtım yavaş haraketler ile kendi koltuğuma otururken telefonum çaldı. Arayan Kağan idi.
"Merve!! çabuk arabanın içinde bir yere saklan ama sakın gözükme anlaşıldı mı sakın!!"
"Ne.. Ta-tamam ama... Sen?"
"Ben gelicem. Söz veriyorum. Sadece saklan. kafanı kaldırma"
"T-ta-tamam"
Korkudan kekeleyerek konuşmuştum.
Hemen telefonu kapattım. Arabayı tekrar kilitledim ve acıyan yerlerimi umursamadan arka koltuğa geçtim. ve Kağan ın koltuğunun arkasındaki yere çömelerek oturdum. ve arabının içinde beni göstermeyecek bir şeyler aradım. ve hiç bir şey bulamadım. 
Yere oturdum ve dizlerimi kendime çektim. Kafamı dizlerimin arasına alıp oturdum.
Arabanın yanından bir konuşma sesleri gelince kalbim hızlıca atmaya başladı.
Korkuyordum.
Camdan bir kaç tık tıklama sesi gelince kendimi daha da sıktım.
Sesler artınca bu sefer bacaklarımı Kağan ın koltuğunun altına soktum yavaş hareketler ile kaydım. aslında sığmamıştım ama denemekten zarar gelmezdi.
Adam ların sesi söyledikleri sözler kadar iticiydi. ve bütün laflar bana yönelikti. bulunduğum yerde hiç rahat değildi. ve araba yavaştan ısınıyordu.
Arabanın kapısı açılınca bir anda korktum ve yüzümü kapattım ki Kağan olduğunu anladım. tam kalkacaktım ki Kağan eliyle 'dur' dedi. ve olduğum yerde durdum. ama bana hiç bakmamıştı. sanırım yanında adamlar vardı.
arabaya binince gazı kökledi. "Neler oluyor Kağan" dedim. olduğum yerden zar zor çıkarak Kağan bana bile bakmadan sadece yola baktı. "Kağan!" bu sefer sesimi yükseltmiştim. "Beni eve bırak" beni dinleyip dinlemediğini bilmek için rastgele istediğim bir şey sordum. "hayır. ve bana emir verme" dedi ama yüzüme yine bakmamıştı. "eve gitmek istiyorum beni bırakır mısın" dedim nazik ve alaycı bir sesle "hayır" dedi ve kestirip attı. "Neden!" Dedim ama ben bağırmıştım. "ben öyle istiyorum" dedi benim aksime daha sakin bir sesle 'off' layarak koltuğa geri yaslandım. ve bende yolu izlemeye devam ettim. gerçekten bazen sinir bozucu olabiliyordu.
Evin önüne geldiğimizde hiç yerimden kıpırdamadım ve sadece yola baktım. zaten arabanın arka koltuğu gayet rahattı.
Kapının açılma sesini duydum ama kafamı çevirmedim. Kağan kolumdan çok hızlı bir şekilde çekti ve bir kez çekmesi ile arabadan indirdi. Arkasından sürükleyerek hiç evin girmediğim yeri alt kata indirdi. ve bir kapı açtı. beni içeri tıktı. "Bunu yapacağım için kızacaksın ama anlıyacaksın. şimdi sesini çıkartma." dedi ve kapıyı kitleyip gitti.
Ve evet şu an Kağan ın öldürecek kadar siniliydim. Arkamı döndüğümde buranın küçük bir oda olduğunu gördüm. gerçekten küçüktü. her yer betondu veya gri rengine boyanmıştı.
Kapının yanında yatak vardı. Ve bu yatağın yanında çalışma masası vardı. ve bu ikisinin önünde ise uzun kıyafet dolabı vardı. Tabiki hiç duramadım her yeri karıştırdım. Ve burayıda talan etmiştim. ama kıyafet dolabındaki çekmecelere hiç bakmadım. Yavaş adınlar ile dolabın önüne gittim. ve çekmeceyi açtım.
İçinde bir kaç tane kağıt vardı. Hepsini elime aldım. ilk kağıttan zarfa baktım ve içinde resim vardı. Ben , annem vee... buda sanırım babamdı. Peki ya bu resimdeki benden büyük olan erkek çocuğu? Bu resme tekrar bakacaktım. Ve arkasındaki zarfı açtım. Bir kimlik vardı.
Ahmet Acar
Ne yani bu çocuk benim abim miydi? Yani ben tek çocuk değildim ama... Annem bana tek çocuksun demişti. bu sinir ile ikinici zarfı açtım. İçinde bir zarf buldum. Anneme yazılan bir mektuptu.

Gerçekten üzgünüm.
Sana açıklama yapmadan gittim. Sadece oğlumu alıp gittim. Keşke.. Keşke kız doğmasaydıda ben gitmez zorunda kalmasaydım. ama küçük kızımız Merve yi öldürürsek eski yaşamımıza döneriz. ne dersin?? bu sadece ikimizin elinde hayatım unutma... her zaman gelip kararlaştıra biliriz.

Vov! Ailem benden bu kadar nefret mi ediyordu.

sırf kız doğdum diye istenmiyordum.

Sırf kız olduğum için öldürülüyordum.

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin